SONUÇ.Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nerdenlerle asıl dava taraflarının tüm, birleşen dava taraflarının sair temyiz istemlerinin reddine, (2) ve(3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan 3.809.00 TL temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine ve yine peşin alınan 15.60 TL temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/758 Esas KARAR NO : 2023/68 DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/12/2021 BİRLEŞEN ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2022/173 E., 2022/184 K....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/758 Esas KARAR NO : 2023/68 DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/12/2021 BİRLEŞEN ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2022/173 E., 2022/184 K....
ATM sinin 2012/164 esas sayılı dosyasında davacı olduğu, hükmün incelenmesinde birleşen 2012/164 esas sayılı dosyada şikayetçi takip borçlusu şirket aleyhine 6.896,11 TL vekalet ücretine hükmedildiği, birleşen diğer dava dosyalarında asıl dava dosyasında davacı -takip borçlusu şirket aleyhine taraf olmadığı için vekalet ücretine hükmedilmediği, bu nedenle takibe konu mahkeme ilamına uygun olarak şikayet üzerine icra emrinin düzeltilmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararında yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinin esastan reddi karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Mahkemece asıl davada meni müdahale talebinin konusu kalmadığından bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, birleşen davada ise davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Asıl ve birleşen dosya davacısının birleşen davaya yönelik temyiz itirazları bakımından; mahkeme kararı asıl ve birleşen dosyanın davacısı kooperatif vekili tarafından hem asıl dava yönünden, hem de birleşen dava yönünden temyiz edilmiş ise de davacı vekili asıl dava ile ilgili temyiz harçlarını yatırmış, birleşen dava ile ilgili temyiz harçlarını ise yatırmamıştır. Geri çevirme kararı üzerine mahkemece davacı kooperatif vekiline 1086 sayılı HUMK'nın 434. maddesi uyarınca birleşen davayla ilgili eksik temyiz harçlarını yatırması için muhtıra çıkarılmış, ancak tebliğden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde eksik harçlar yatırılmamıştır....
Sayılı dosyasında davacı ..., asıl ve birleşen davalarda davalı ... aralarındaki menfi tespit davasına dair ... 7. Tüketici Mahkemesinden verilen 28/02/2017 tarihli ve 2013/4058 E - 2017/164 K sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 08/03/2018 tarihli ve 2017/12957 E - 2018/2209 K sayılı ilama karşı asıl ve birleşen davada davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Bu kez, asıl ve birleşen davada davacı şirket vekili ve asıl ve birleşen davada davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere, özellikle temyizde ileri sürülmeyen hususların, karar düzeltme aşamasında incelenemeyeceğine ve davacı yüklenicinin inşaatı ne zaman ve hangi seviyede terk ettiğinin mahkemece tespit edileceğinin tabiî bulunmasına göre, HUMK'nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme istemlerinin, reddi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle asıl ve birleşen davada davacı şirket vekili ve asıl ve birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, 17,20'şer TL harç ve takdiren 315,00'er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2- Birleşen dosya davacısı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan bahisle ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 45 nci maddesinden söz edilerek birleştirme kararı verilmiş; asıl davanın kabulü üzerine, birleşen davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Bir tacir hakkında ancak bir kez iflas kararı verilebileceği yönündeki ilke, kesinleşmiş iflas kararları bakımından geçerlidir. Somut olayda asıl davada verilen iflas kararının kesinleşmesi beklenmeden, birleşen dava hakkında karar verilmeye yer olmadığı kararı verilmiştir....
Davalı - davacı vekili 27.03.2017 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; 20.12.2011 yılında evini terk ederek Ankara'ya abilerinin yanına geldiğini, evi terk etme sebebinin eşinden gördüğü şiddet olduğunu, davacı - davalının şu anda Suriye'li bir kadınla birlikte yaşadığını iddia ederek Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, ön inceleme duruşmasında da 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak üzere, önlem nafakası davası (birleşen dava) yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....