Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ve ferileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.09.2022 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekilleri gelmedi. Karşı taraf davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldi. Temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ...'ın yokluğunda karar verilmesine ilişkin dilekçe verdiği görüldü. Okundu dosyasına konuldu. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) karşılıklı boşanma davasıdır....

    Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davacı karşı davalı erkeğin kusurlu olduğunu, bu sebeple davasının reddinin gerektiğini, erkeğin kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekili, müşterek çocuk Metehan'ın velayeti ile birlikte çocuk yararına 1.000,00 TL tedbir -iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. İzmir BAM 2. Hukuk Dairesinin 23/06/2020 tarih, 2020/151 Esas 2020/626 Karar sayılı kararı ile davalı karşı davacının istinaf talebinin sair yönleri incelenmeksizin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince asıl ve karşı dava yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YIKIM VE ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil karşı dava TMK.724.maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkin olup taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık temliken tescil isteğinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm temliken tescil isteğinde bulunan davalı karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

      Davalı - karşı davacı kadın vekili 26/02/2016 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yaşanan geçimsizliğe davacı - karşı davalı erkeğin neden olduğunu, davalı - karşı davacı kadının iddia edildiği üzere psikolojik sorunlarının bulunmadığını, 31/12/2015 tarihinde erkeğin müşterek haneyi terk ettiğini ve kadın ile müşterek çocukların hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmediğini, erkeğin müşterek haneyi terk etmesine rağmen tehditlerde bulunduğunu, tarafların düğününde kadına 25 adet çeyrek altın, 3 adet bilezik, saat, kolye, yüzük ve 80 TL takıldığını, takılan ziynet ve paraların erkek tarafından kadından zorla alındığını belirterek asıl davanın reddini savunmuş, karşı dava ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davalı - karşı davacıya verilmesine, müşterek çocuklar yararına aylık 1.000'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı - karşı davacı kadına yararına aylık 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından TMK m. 161 hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü ve ferileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.09.2022 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, A) Davacı-karşı davalının da sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı, burada varılacak sonuca göre davalı-karşı davacı lehine yoksulluk nafakası (TMK m. 175 ) koşullarının oluşup oluşmadığı, B) Davalı-karşı davacı lehine, asıl dava tarihinden geçerli olmak üzere, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde uygun miktarda tedbir nafakasına (TMK m.169) hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE A) Davacı-karşı davalının da sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı, burada varılacak sonuca göre davalı-karşı davacı lehine yoksulluk nafakası (TMK m. 175 ) koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığına ilişkin değerlendirmede; 11....

          Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davalı-karşı davacı babaya verilen, ortak çocuk ...ın temyiz inceleme tarihi itibarıyla ergin olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

              Davalı - karşı davacı erkek vekili süresinde sunduğu 05/03/2019 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı - karşı davalı kadının, ailesinin baskısı ile evliliği sona erdirdiğini, evi temizlemediğini, kadının ve ailesinin, erkeğe hakaret ettiğini, aşağıladığını, kadının sürekli bahanelerle ailesinin evinde kaldığını, müşterek haneyi terk ettiğini, erkeğin defalarca eve dön çağrısına rağmen eve gelmediğini, müşterek çocuğu babaya göstermediğini, erkek ve ailesi, kadının ailesine gittiğinde çocuğu göstermeyeceklerini söyleyerek ve hakaret ederek erkeği ve ailesini evden kovduklarını, kadının sebepsiz yere sinir krizi geçirdiğini, melankolik davranışları olduğunu belirterek asıl davanın reddini savunmuş, karşı dava ile; tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı - karşı davacı babaya verilmesine, davalı - karşı davacı erkek yararına 200.000 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir...

              Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir. .../... 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

                UYAP Entegrasyonu