Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK m. 605/II hükmünde “Ölüm tarihinden miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” düzenlemesi bulunmaktadır. TMK m. 605/II hükmünde herhangi bir dava açma süresi öngörülmemiştir. Ayrıntıları Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.04.2008 tarihli ve 2008/4- 332 E., 2008/336 K. sayılı ilamında ve bu hususta yerleşik hale gelmiş kararlarda belirtildiği üzere; “Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli ise miras reddedilmiş sayılır. Mirası hükmen reddetmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhinde husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi bunu def'i yolu ile de ileri sürebilir.” Başka bir anlatımla, mirasın hükmen reddinde mirasçının ret iradesini açıklama zorunluluğu yoktur. Mirasçı alacaklılara karşı bir süreye bağlı kalmaksızın terekenin borca batık olduğu tespitini açacağı bir dava ile isteyebilir....

Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gibi, müvekkilinin yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesi yetersiz tazminat takdiri, çocuklar ile baba arasında uzun süreli şahsi ilişki tesisinin doğru olmadığını beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/4, karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Tüm bu sebeplere; tarafların boşanmalarına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Asıl davanın kabulüne, birleşen davanın(2021/112) kabulü ile tarafların TMK 164 ve 166/1 gereğince boşanmalarına, birleşen dosya davacısı, asıl dosya davalısının nafaka talebinin kabulü ile aylık 1.000,00.-TL tedbir nafakasının dava tarihi 10.03.2021 tarihinden başlayıp kararın kesinleşme tarihine kadar devam edecek şekilde asıl dosya davacısından alınarak, birleşen dosya davacısı ve asıl dosya davalısına verilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, kusur durumu dikkate alınarak birleşen dosya davacısı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine" karar verilmiştir. Davacı birleşen dosya davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin, davalı karşı davacı T3 evi terk ettiğinden kusurlu olduğuna karar verdiğini, ancak davalı karşı davacı için aylık 1.000,00....

KARŞI OY Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava tapu iptali ve tescil, kabul edilmezse temliken tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl dava yönünden elatmanın önlenmesine, birleştirilen dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, birleştirilen dava da davacı temyiz etmiştir. Birleştirilen dava da davacı ..., .... parsel sayılı taşınmazları babasının ikinci eşi olan Ü...'ten satın aldığını, 1988 yılında zilyetliğin kendisine devredildiğini üzerine yapı inşa ettiğini, yeğeni olan davalı ...'ın bunu bildiği halde Ümmügülsüm'ü kandırarak taşınmazları satın alarak tapu kaydını üzeri aldığını kötüniyetli olduğunu, öncelikle TMK. 713 maddesi gereği, mümkün olmaması halinde TMK.724 maddesi gereği adına tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ile keşifte dinlenen tanık beyanlarından; taşınmazın Ü... adına tapuda kayıtlı iken haricen ... tarafından satın alındığı, ...'...

    Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/448 E. sayılı dava dosyası ile yapılan yargılama sonucu beraat ettiği, ilgili kararın 03/10/2019 tarihinde kesinleştiği, 2017 yılı içinde davalının eşine "boşanalım" diyerek evi terk ettiği sabit olan olaylara göre tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı (TMK Md. 184- 1- 1. Fıkra 1. Bend), bu sonuca ulaşılmasına davalı kocanın ağır kusurlu davranışlarının sebep olduğu ..." tespit edilerek asıl dava yönünden tarafların TMK.m.1661- 2 gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. TMK.m.166/2 ile "Yukarıda fıkrada belirtilen hallerde davacının kusuru daha ağır ise davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır.Bununla beraber bu itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir" düzenlemesi yapılmıştır....

    asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000 TL maddi tazminat, 100.000 TL manevi tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine, müvekkili lehine 1.000 TL tedbir/yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi (TMK ml62) ile boşanma talep etmiş, mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar vermiştir. Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmamış, gerekçede tartışılmamış,bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli olarak karar gerekçeli olarak açıklanmamıştır. Onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan yön üzerinde durulmadan gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir....

      Davacı-davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı davalı-davacının istinafının reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ve karşı dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. Boşanma davası yönüyle yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurun yerinde olduğu, davacı kadının istinafı olmamakla başkaca kusur yüklenemeyeceği sabittir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava TMK 161 Zinaya Dayalı Boşanma aksi takdirde TMK 166/1- 2 Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma, birleşen dava Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma davasına ilişkin olup, (TMK m.166/1- 2 ) davacı-birleşen davalı erkek; reddedilen asıl davaları yönünden, davalı-birleşen dosya davacısı kadın; reddedilen birleşen davaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Davacı-b.davalı erkek istinafında, kararın kusura, maddi-manevi tazminata, nafakaya ilişkin kısımlarının kaldırılarak asıl davanın tümden kabulünü, karşı davanın tümden reddini; davalı-b.davacı kadın istinafında, erkeğin tam kusurlu olduğunu, asıl davanın reddini, nafaka ve tazminatların arttırılmasını istemiştir. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, erkek eşin daha ziyade kusurlu olduğu, kadın eşin az kusurlu olduğu, bu nedenle asıl ve birleşen davanın kabul kararının, kusur derecelendirmesinin yerinde olduğu görülmüştür. TMK''nun 174/1.-2....

      UYAP Entegrasyonu