Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davalı kadının; davacı kocaya ve kocasının babasına hakaret sözleri söylediği, kayınpederine beddua ettiği, davalı-karşı davacı kocanın ise; kadına hakaret ve tehdit ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, haklı bir sebep olmaksızın müşterek konutu terk ettiği ve geriye dönmeyerek birlikte yaşama, sadık kalma, el birliği ile ailenin mutluluğunu sağlama yükümlülüklerini yerine getirmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-karşı davalı kocanın daha fazla, davalı-karşı davacı kadının daha az kusurlu olduğu anlaşılmakla, asıl davanın TMK 1661- 2 maddesi gereğince, karşı davanın TMK 166/1 maddesi gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Zehra Nur'un velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 01.01.2021...

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi yönünden kararın tümüyle kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Asıl dava, TMK 161.madde kapsamında zina hukuksal nedenine dayalı boşanma: karşı dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma (TMK madde 166/1) ve fer'ilerine ilişkindir. Eldeki asıl va karşı davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İncelenen dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesince ibraz edilen CD kayıtların çözümü sonucu davalı-karşı davacının "başka bir erkek ile görüştüğü, ilişkisi olduğu, buluştukları" gerekçesiyle zina eylemi kabul edilerek tarafların TMK 161.madde kapsamında boşanmalarına karar verilmişse de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 189. Maddesinin 2....

karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; 1- Davacı - karşı davalı erkeğin boşanma davası konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davalı - karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; TMK 174/1 maddesi uyarınca 15.000 TL maddi tazminatın, TMK 174/2 maddesi uyarınca 10.000 TL manevi tazminatın, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı - karşı davalıdan alınarak davalı - karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- Asıl davada Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 30,10 TL harcın davacı - karşı davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına, 4- Asıl davada davacı - karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5- Asıl davada davalı - karşı davacı kadın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080 TL vekalet ücretinin davacı -...

Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile, kusur belirlemesi ve karşı davanın kabulünün yanlış olduğu, kadına nafaka, maddi-manevi tazminat verilmemesi gerektiğini, miktarların da fahiş olduğunu, erkeğin manevi tazminat talebinin dikkate alınmadığını belirterek karşı davanın kabulüne ve davalı lehine hükmedilmiş olan tazminat ve nafaka kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesi ile, kararın onanmasına, davacı karşı davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava TMK 166/4.maddesi gereğince boşanma davasıdır. Karşı dava dilekçesinde, karşı davacı vekili açıkça müvekkilinin de TMK 166/4.madde gereğince boşanma talep ettiğini belirtmiş ise de, ilk derece mahkemesince karşı dava TMK 166/1.madde kapsamında boşanma davası olarak nitelenmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/689 KARAR NO : 2022/1239 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2018/330 ESAS-2020/535 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların akıl hastalığı (TMK md. 165), aksi halde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, davalı kadın yararına aylık 1.000,00 TL, çocuklar için 750,00'şer TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından, tazminatların miktarı ve reddedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, erkek ise karşı davasında evlilik birliğinin sarsılması (TMKm. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma, kadın birleşen davasında ise pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma talep etmiş, mahkemece verilen 22.01.2015 tarihli ilk hükümle, asıl davada kadının zina davasının ve haysiyetsiz hayat sürme davasının ve birleşen dosyada onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarının reddine, erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl davada ve birleşen davada Türk Medeni Kanunu’nun 166/1’e dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, kadının tedbir...

      Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Asıl dava konusu ... nolu bağımsız bölüm 07.04.2006 tarihinde Toplu Konut İdaresi'nden satın alındığı, karşı dava konusu ... plakalı araç da 21.05.2008 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2018 NUMARASI : 2016/523 ESAS 2018/445 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (TMK m.165) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğincede; istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 27.05.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların Türk Medeni Kanununun 165. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı/karşı davacı vekilinin asıl dava konusu taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1)....

          UYAP Entegrasyonu