Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/148 E. sayılı dosyasının sonucunu bekletici mesele yapması gerektiğini, tenfizi istenen kararın nihai hüküm olmadığını, infazının mümkün olmadığını, tenfizi istenen kararın savunma hakkı yeterince kullanılmadan ve hukuka aykırı olarak verildiğini, ürünlerin yasal olarak satıldığını beyanla kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaatte ise Bakırköy 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/148 E. sayılı dosyanın bekletici mesele yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. istemiştir. C....
Azdavay Sulh Hukuk Mahkemesince ise; davanın, vasi tayinine ilişkin kararın tanınması ve tenfizi isteğine ilişkin olduğu, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlendiği, Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri tenfize, 58 ile 59.maddeleri ise tanımaya ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri tenfize, 58 ile 59.maddeleri ise tanımaya ilişkindir. 5718 sayılı Kanun'un; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrası uyarınca: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.”...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tanınması ve tenfizi istenen kararın taraf devletler arasındaki anlaşma uyarınca adli kararların tenfizi kapsamında bulunduğu, tanıma ve tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İtalya Cumhuriyeti Milano Genel Mahkemesi 4. Medeni Hukuk Mahkemesi'nin 08686/2014 sayılı dava dosyasına ilişkin 30/06/2014 tarihli kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 2016/12582 esas ve 2017/7440 karar sayılı ve 31.10.2017 tarihli ilamında “Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı belirli bir alacağın tahsiline yönelik olduğundan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 4. maddesine göre tenfiz davası nisbi harca tabidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usl ve yasaya aykırı olduğu, tenfizi istenen kararı veren mahkemeye davet edilmediği, yokluğunda yargılama yapıldığı, savunma hakkının kısıtlandığı bu nedenle tenfiz koşullarının oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usl ve yasaya aykırı olduğu, tenfizi istenen kararı veren mahkemeye davet edilmediği, yokluğunda yargılama yapıldığı, savunma hakkının kısıtlandığı bu nedenle tenfiz koşullarının oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usl ve yasaya aykırı olduğu, tenfizi istenen kararı veren mahkemeye davet edilmediği, yokluğunda yargılama yapıldığı, savunma hakkının kısıtlandığı bu nedenle tenfiz koşullarının oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece; “davacı tarafın vasiyetname olduğunu bildirdiği belgeler ”vasiyetnamedir” başlığını taşımakla birlikte içerikleri dikkate alındığında vasiyetname niteliğinde olmadıkları, bu nedenle söz konusu belgelere dayanılarak vasiyetnamenin tenfizi ile tapu iptali ve tescili davası açılamayacağı anlaşılmıştır” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Davada; vasiyet lehtarı, murisleri tarafından el yazılı düzenlenen (... 11. Noterliğinin 20.03.1997 tarih ve 10751 ve 10752 yevmiye numarasında kayıtlı) vasiyetnamelerin bir itiraza uğramadığından geçerliliğini koruduğunu ve tenfizi gerektiğini ileri sürerek; kendisine vasiyet edilen 6 nolu bağımsız bölümün, şuan, davalı ... adına kayıtlı ½ payının tapusunun iptali ile adına tescilini istemektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafın dayandığı belgelerin vasiyetname olarak kabul edilip edilmeyeceği noktasındadır....
Davada, vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyet alacaklısı davacı adına tescili, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eşi tarafından 06.06.1996 tarihinde düzenlenen vasiyetname ile tüm malvarlığının davacıya bırakıldığını, 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/246 E.- 2005/420 K. ile vasiyetnamenin açıldığını belirterek vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada vasiyetnamenin yerine getirilmesi talep edilmiştir. Tenfizi istenen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp, mirasçı nasbına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. (TMK. md. 516). MK. md.600 uyarınca; muayyen mal vasiyetinde, vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir....