Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişinin 24.10.2008 tarihli raporunda davacı işçinin %75, davalı Asıl işveren şirket ile dava dışı alt işveren ... firması (...)’ın birlikte %25 kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda ise davalı asıl işveren şirketin %30, (bu kusurun %5’inin ceza davasında cezası kesinleşen davalı şantiye şefi Abdulaziz’e aidiyetine), dava dışı alt işveren ... firması (...)’ın %40 ve Kazalı işçinin %30 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmıştır. İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur....

    , dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ: İŞKOLU TESPİTİNE İTİRAZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi asıl dava davacısı ile birleşen dava davacısı vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı....

        Şti. arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereğince şirket tarafından yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliğinin 20 sıra numarasında yer alan “genel işler” işkolunda yer aldığının tespit edildiğini, şirkete bağlı işçilerin sağlık hizmetleri yaptığını, işçilerin işe alınması, denetimi ve gözetimi yetkisinin asıl işveren hastanede olduğunu, hastanelerin sağlık işkoluna girdiğini, bazı işlerin ihale ile başka şirketlere verilmiş olmasının yapılan işi ve işyerini değiştirmeyeceğini, ayrıca yardımcı işlerin asıl işin bağlı olduğu işkolunda yer alması nedeniyle ihale yolu ile şirkete bağlı olarak çalışan işçilerin ve işyerlerinin 17 sıra numaralı sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda bulunması gerektiğini ve hastane ile ihaleyi alan şirketler arasında muvazaa bulunduğunu ileri sürerek 06.07.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2014/60 sayılı işkolu tespit kararında yer alan ...Eğitim ve Araştırma Hastanesi işyerlerinde hizmet ihalesi ile yapılan işlerin sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda...

          Temyiz Başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılardan ...., Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve ... temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 4 ve 5. maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraza ilişkindir. Türk toplu iş hukukundaki normatif düzenlemelerde işkolu kavramı önemli bir yer tutmaktadır. 6356 sayılı Kanun'un 3. maddesine göre, sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. İşkolunun belirlenmesi konusunu düzenleyen 6356 sayılı Kanun'un 5. maddesine göre, işkolu tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan tespit ile ilgili kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasını müteakip, bu tespite karşı ilgililer, onbeş gün içinde dava açabilir. Belirtilen süre hak düşürücüdür. 6356 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasına göre, işkolları, Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir....

            Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ( ...) tarafından davalı ... SOSYAL HİZM. KURYE DAĞ.TAŞ.İN.YAT.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.) işyerinde yapılan işlerin girdiği işkolunun tespit edilmesi amacıyla davalı (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)’ya başvuruda bulunulduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işkolu tespit kararının 14/12/2011 tarihli ve 28142 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığını, kararda davalı şirketin ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU İLE İLGİLİ TESPİT DAVALARI YARGITAY KARARI Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı Mahkemece temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Yargıtay Hukuk ve Ceza Dairelerinin görevleri 18.06.2014 tarihli 6545 Sayılı Kanun'un 31. maddesiyle değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, hizmet tespiti talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun iş bölümü kararına ve Yargıtay 10....

                Özel Güvenlik Hiz Ltd. Şti.'ne (... İş Ortaklığı) 16.218,62 TL/brüt, ... Güv. Danışmanlık Eğitim Alarm Sis. Ltd.Şti ve ... Güvenlik İstemleri Özel Güvenlik Tic. Ltd. Şti.'ne 3.034,10 TL/brüt, ... Özel Güvenlik Şirketi'ne 2.101,08 TL/brüt Rücu edilebileceği, Davacının ödemiş olduğu Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan kıdem tazminatı farkı olan 6.612,15 TL/brüt tutarın rücu edilip edilemeyeceği Dava Dosyasında TİS mevcut olmadığından ve TİS'nin yürürlük süresi, kıdem tazminatıyla ilgili hükümleri incelenmediğinden ve dolayısıyla tespit edilemediğinden , davacının söz konusu miktarı rücu edip edemeyeceği hususunda bir kanaate ulaşılmadığının tespit edildiği bildirilmişitr....

                  Zira Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden bir işyerinden söz edilebilmesi için, o işyerinde bir çalışanın bulunması gereklidir. Çalışan sigortalıları ile birlikte ve faal bir şekilde olmaksızın bir işyerinin tesisat, makine, bina gibi unsurlarının devredilmesi, ya da daha sarih bir ifadeyle, satılması, işyeri devri olarak değerlendirilemez . İşyerinin devrinde ve intikalinde, gerçekte işyeri değil; yalnızca o işyerinin işvereni değişmektedir. İşyerinin kapatılmasından ya da tasfiyesinden sonra, yeni bir işveren tarafından aynı fiziki mekânda ve aynı işi yapacak şekilde yepyeni bir işyeri açılması halinde ise, Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden bir devirden söz edilemeyecektir. Bir işverenin, işyerindeki işi durdurup tüm çalışanların iş akitlerini feshetmesi sonrasında, işyerinin aktif ve pasif varlıklarını başka birine satışı, Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden işyeri devri kavramını içermez....

                    Somut olayda davacının, 06.01.2004-19.09.2006 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığının tespitini istediği davada; dosyaya ibraz edilen belgelerin incelenmesinde davalı işveren tarafından 26.01.2005 tarihli vekaletname ile davacıya hak ve yetkiler verildiği gibi, 20.09.2006-30.04.2008 tarihleri arasında ise davalı işveren tarafından Kuruma bildirim yapıldığı ve davacının, işvereni statüsü ile hizmet bildirimi yapılan bu süre zarfında anılan vekalet ilişkisinin devam ettiği öyle ki 2008 yılında azledildiği görülmekle; mahkemece dava konusu dönem süresince taraflar arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi olmadığına yönelik tespit somut verilerle örtüşmediği gibi, kabulün aksine sosyal güvenlik hukuku açısından hizmet ilişkisinin varlığı için,işçi kategorisinde yer alan tarafın Türk vatandaşı olması gerekli olmayıp, yapılan değerlendirme ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir....

                      UYAP Entegrasyonu