Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemektedir. Yüklenici, finansman sağlayarak arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binaya karşılık, bu binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hukuki ehliyetsizlik nedenine dayalı tapu iptali ve kısıtlı ... adına tescil isteğiyle açılmış, 17.01.2013 tarihli dilekçeyle alacak isteği olarak ıslah edilmiştir. Davacı vasisi, davacının maliki olduğu 186 ada 3 parsel sayılı taşınmazı davalıya satması için, dava dışı ..............'ı vekil tayin ettiğini, bu tarihte akli dengesinin yerinde olmadığını, ..........

      Davalı OSB'nin elektrik enerjisinin kesilmesine yönelik işleminin iptali ya da bu hususta taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi istemine ilişkin bir istem bulunmamaktadır. İlgili HMK hükmüne bakıldığında mahkemece yargılama sırasında durum ve koşullar gerektiriyorsa ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiş ancak ihtiyati tedbirin yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği hususuna vurgu yapılmıştır. Tüm dosya kapsamında davacının tahsis talebinde bulunduğu defne fabrikasına elektrik enerjisi verilmesine yönelik tedbir talebine ilişkin yapılan değerlendirmede; ilgili HMK hükümleri gereğince mahkememizce yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden, davacının talebinin arsa tahsisine ilişkin olup tedbir istemine konu talep dava konusu olmadığından, bu hususta mahkememiz 09/04/2021 tarihli ara kararla verilen tedbirin reddine ilişkin mahkeme ara kararımız da istinaf incelemesi sonucu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2....

        Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır....

          Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir....

            Dosyada yer alan delillerden,05.06.1992 tarihli belediye başkanlığı onayı ile davacıya davaya konu edilen arsa tahsisinin yapıldığı ve ilgili taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği; sonrasında ise, davacının söz konusu taşınmaz üzerinde inşaata başlamadığının davalı ... tarafından tespiti sonrasında açılan tapu iptal tescil davası neticesinde ise, ilgili taşınmazın tapusunun iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği,bu kararın ise 11.11.2000 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi vardır. ........' nun 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E -2007/350 K sayılı kararında sözleşme niteliğindeki uyuşmazlıkta fazla ödenen paranın geri alınmasının sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, TBK'nun 146....

              Maddesi ile tahsis sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen 2014/24186-2014/33408 Davacının arsa tahsisinin iptalinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulü ile ... Organize Sanayi Yönetim Kurulu'nun 18.08.2010 tarih ve 2010/13 Karar sayılı ve 30.03.2011 tarih ve 2010/06 Karar sayılı ve 22.7.2010/5, 16.9.2010/7 kararlarının 101 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz bakımından iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın 15.3.2013 tarihli kararı ile onamış davalı karar düzeltme istemiştir. 1-... Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu’nun 18.08.2010 tarih ve 2010/13 sayılı kararı ile 101 ada, 5 ve 6 parsellerde bulunan davacı tahsisli taşınmazlarda imar planı tadilatı yapılarak yeni arsaların oluşturulmasına ve yeni oluşturulacak arsa kısımlarının tahsislerinin iptal edilmesine karar verilmiştir....

                - KARAR - Davacı vekili davalı kooperatif ile dava dışı ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, arsa sahibi ...'e (C) Blok, 10 no.lu bağımsız bölümün verildiğini, müvekkilinin de ...'in davalı kooperatiften arsa karşılığı almış olduğu daireyi davalı kooperatifin onayı ile satın aldığını, sözleşmeye davalı kooperatifin hem şahit hem de kefil olduğunu ancak davalı kooperatifin 21.08.2009 tarihli ihtarnamesi ile müvekkilinin kooperatife 30.989,00 TL aidat, 109.037,80 TL faiz olmak üzere toplam 140.026,80 TL borcunu bir ay içerisinde ödemesinin istenildiğini, müvekkilinin halefi arsa sahibinin bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine 10 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilerek müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ...'...

                  Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davalılardan ......

                    UYAP Entegrasyonu