WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasında yapılan arsa tahsis sözleşmesi ve bilahare belediye meclisinin arsa tahsislerinin iptaline yol açan kararı ile ifanın imkansız hale gelmesinden kaynaklı rayiç değerin tahsili isteğine ilişkin olup, tahsisi yapılan arsa satış bedelinin davacı tarafından taksitler halinde davalı belediyeye ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Dosya kapsamı ile davadan önce davalı ... tarafından davacıya ödeme yapıldığı anlaşılmakta olup, öncelikle belirtilen bu olgu kapsamında borcun sona erip ermediği hususunun açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde tarafların diğer iddia ve savunmalarına göre karar verilmesi gerekeceği açıktır....

    Çünkü, yüklenici üçüncü kişiye, ancak arsa sahibinden neyi hak kazanmışsa onu temlik edebilir. Gerçekten, temlik sözleşmesinin konusu, bir borç ilişkisinden doğmuş olan alacak ne ise odur. Az yukarıda da sözü edildiği üzere davacıların istemlerinin dayanağı, alacağın temlikine ilişkin Borçlar Kanunu'nun 162 ve devamı maddeleridir. Temlik işlemi nedeniyle alacak ve ona bağlı olan bütün yan ve öncelikli haklar devralana geçer. Yine, temlik işleminin yapıldığı ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan (somut olayda arsa sahibi) arsa sahibi, işlemin yapıldığı andan itibaren temlik işleminin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir....

      Mahallesi, 73 ada, 67 parsel sayılı taşınmazda 15 ve 16 bağımsız bölüm Nolu taşınmazların ... adına olan kaydın tapu kayıtlarının iptali ile 15 Nolu bağımsız bölümün davacı ... adına, 16 Nolu bağımsız bölümün ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.Dava, yükleniciden satın alınan bağımsız bölümle ilgili temliken tescil istemine ilişkindir. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki; alacaklı (yüklenici) ile ondan temlik alan üçüncü kişi (davacı) arasında, borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması, temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi, bu şekilde bir temlik varsa temlik işleminden yararlanarak, bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa sahibi mirasçıları, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/655 Esas 2013/33 Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğunu, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, tescil isteme hakkının oluşmadığını, bedel yönünden de husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı yüklenici ... ile davalı arsa sahibi mirasçılarına karşı açılan tapu iptali ve tescil talebinin kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine, davacının davalı arsa sahibi mirasçıları aleyhine açmış oldukları alacak talebinin bu davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı yüklenici ...'a yönelik açılan alacak talebinin ise yargılama esnasında ayrılmasına karar verilmiştir....

          Fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/03/2022...

            Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. 1) Dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tapu kaydındaki şerhin terkini, tevhid işleminin iptali ile önceki hale getirilmesi, fesih nedeni ile ortaya çıkan zararların tespiti ve tazmini ile davalının inşaata el atmasının önlenmesi istemlerine ilişkindir. Davacı arsa sahipleri ile yüklenici arasında 22.04.2014 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin imzalanmasından sonra yüklenici tarafından 05.11.2014 tarihinde davacılara ait (6) no.lu parselle (7) no.lu parselin tevhid işlemi yaptırılarak 18 no.lu parselin oluştuğu, (7) no.lu parselin maliklerinin Erol Mercan ve hissedarları olduğu, dolayısıyle tevhit ile oluşan 18 no.lu taşınmazda başka paydaşların da malik bulunduğu, inşaata 17.08.2016 tarihinde yapı ruhsatı alındığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

              Organize Sanayi Bölgesi arsa tahsis sözleşmesi ve taahhütname suretleri, tapu kayıtları, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar, 13.02.2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı. Davanın açıldığı Ankara .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararı ile mahkememizin görevli olduğunu belirterek, dosyayı mahkememize göndermiştir. GEREKÇE :Dava, davalı OSB tarafından yapılan arsa tahsis işlemine ilişkin 14/08/2017 tarih ve ... sayılı kararın iptali ve bu karara bağlı olarak alınan müteşebbis heyeti tahsis iptali kararı ile OSB mali işler müdürlüğü iştira karar ve işlemlerinin iptali ile davacı adına yapılan tahsisin 2 yıl uzatılması istemine ilişkindir. Davaya konu ihtilaf, OSB Yönetimi tarafından davacıya yapılan tahsisin iptali işleminin iptali ile üçüncü kişiye arsa tahsisine ilişkin kararın iptalini gerektirecek şartların bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

                Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı, davalı ile aralarında adi şekilde düzenlenen harici satış sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş olup her ne kadar bu sözleşme adi şekilde düzenlenmesi sebebiyle geçersiz ise de 30.09.1988 tarihli ve 1987/2, 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı uyarınca koşulları oluştuğundan geçerli kabul edilebilir niteliktedir....

                  Mahkemece, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereği davacının taşınmaz üzerinde bina yapımına başlanması için gerekli bir kısım işleri yaptığı, bedelinin 6.650,00 TL olduğu ve bu bedelden davalı kooperatifin sorumlu olduğu, davacıya taşınmaz satışına ilişkin olarak davalı kooperatif genel kurulunca karar alınmadığı, bu nedenle yapılan satış işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebi açısından davanın reddine, alacak talebi açısından kooperatif dışındaki davalılar açısından davanın husumet nedeniyle reddine, davalı kooperatif açısından alacak talebinin kısmen kabulü ile 6.650,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 22.11.2013 tarih ve 2013/5811 E., 7363 K. sayıl ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                    Mahkemece, yüklenici aleyhine açılan davanın tefrikine, davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Yukarıda vurgulandığı üzere, davadaki istemin dayanağı yüklenicinin adi yazılı ve tarihsiz sözleşmeyle yaptığı temlik işlemidir. Bir tanımlama yapmak gerekirse, alacağın temliki; alacaklı (yüklenici) ile onu devralan üçüncü kişi (davacı) arasında borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi ancak bu gibi durumlarda temlik işleminden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir....

                      UYAP Entegrasyonu