WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...- Dava, arsa tahsis edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinin .... paragrafında, arsanın değerine etki eden ve harca esas değerin saptanmasına yardımcı olan bazı etmenleri saymış ve tahsisi gereken arsanın değerinin 300.000,00 TL civarında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak arsa bedelinden 160.000,00 TL'sının tahsilini istemiş, ıslahla alacak miktarını 507.935,73 TL'sına yükseltmiştir. Mahkemece, davacının dava dilekçesinde rayiç bedeli belirlemek suretiyle istemini sınırlandırdığı gerekçesiyle davanın 300.000,00 TL 'lik kısmının kabulüne karar verilmi ise de varılan sonuc isabetli değildir....

    Gerçekten, davalılar arasındaki 19.06.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükmen geriye etkili olarak feshedilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Geriye etkili fesihte, ileriye etkili fesihte olduğu gibi yükleniciye işin getirildiği fiziki seviyeye uygun bağımsız bölüm tapusu verilmez. Feshin tasfiyesi arsa sahiplerinin yükleniciye yaptığı kadar iş bedelini sebepsiz zenginleşmeye dayanarak ödemesi suretiyle yapılır. Dolayısıyla, feshin tasfiye işlemleri yapılmamışsa işin yüklenicisi arsa sahiplerinden sebepsiz zenginleşmeye dayanarak alacak talebinde bulunabilir. Mahkemece, bu husus üzerinde durulmamış, feshin tasfiyesinin arsa sahiplerinin para ödemek suretiyle yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır. Kuşkusuz, davalılar arasındaki fesih işleminin tasfiyesi yapılmamışsa davacı aldığı yetkiye dayanarak davalılardan para alacağı isteyebilir....

      Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir....

        Bir tanımlama yapmak gerekirse, alacağın temliki; alacaklı (yüklenici) ile onu devralan üçüncü kişi (davacı) arasında borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi ancak bu gibi durumlarda temlik işleminden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir. Zira, alacağı devralan kişi, evvelki alacaklının yerine geçer ve borçludan ifayı istemek gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak artık onun hakkı olur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tahsis iptal işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

            Şirketine tahsisin 2006 yılında yapıldığını, aradan 6 yıl geçmesine rağmen tahsisli parsele yatırım yapılmadığını, Uygulama Yönetmeliğinin 108. maddesindeki sürelere uyulmaması neticesinde tahsisin iptali gerekirken, bu gerekliliğin yerine getirilmediğini, bu durumunda kendi zararlarına yol açtığını ileri sürmüştür. Davalı kurumca, 1990 yılında itibaren (1990-2001 arasında ... tarafından) arsa tahsisleri yapılmaya başlanmıştır. Mahkememiz yargı sahasında bulunan davalı kurum aleyhinde açılan davalarda, yatırımını tamamlamış persel maliklerinin ek arsa talepleri olursa, yatırıma hiç başlamamış komşu parsellerin tahsisinin iptali ile yatırımını tamamlamış iş bu parsel malikleri yararına tahsis kararları verildiği, bu nitelikteki taşınmazlarda ilk tahsislerinde (iptal edilen) ağırlıklı olarak 2000 yılı öncesine ait olduğu gözlemlenmiştir. Burada, sanayileşmeyi ve üretimi artırmanın amaçlandığı belirgindir....

              Organize Sanayi Bölgesinin 15/01/2020 tarih 01/001-31 sayılı arsa tahsis iptali hakkında bilgilendirme yazısı, 19/06/2020 tarih 01/001-698 sayılı tahsis iptali kararı, ... ada ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin arsa tahsis dosyası, 26/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı. e-imza e-imza e-imza e-imza GEREKÇE :Dava, davalı Ankara Sanayi Odası 2.ve 3.Organize Sanayi Bölgesi tarafından verilen 19/06/2020 tarih 01/001-698 sayılı arsa tahsis iptali işleminin kaldırılması ve tahsise konu ... numaralı parselin davacı ... AŞ adına tescili istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen muarazanın men'i, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 07.04.2014 gün ve 245 Esas, 2659 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalının 4 ayrı taşınmazı müvekkiline tahsis ettiğini, arsa bedellerinin müvekkil tarafından ödendiğini, ancak davalının tapuda devir sırasında muaraza çıkardığını ileri sürerek, muarazanın men'ine ve taşınmazların davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                  Uyuşmazlık, arsa tahsisinin iptaline yönelik işlemin iptali isteğine ilişkin açılan davada ihtiyati tedbir kararına itirazın reddinden kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesince 15.03.2022 tarihli gerekçeli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir isteğinin kabulüne, taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş; bu karara karşı davalı vekilinin itirazı duruşmalı yapılan inceleme ile 08.06.2022 tarihinde reddedilmiş bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İhtiyati tedbir müessesesi 6100 Sayılı HMK'nun 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....

                    Dolayısıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkı nakledilebilir. Kural yukarıda anlatılan şekilde olmakla beraber Borçlar Kanununun 162. maddesinden temlik işleminin işin mahiyeti icabı mümkün olamayabileceği veya sözleşmeyle yasaklanabileceği görülmektedir. Nitekim somut uyuşmazlıkta da, 16.10.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 10 ve 26. maddeleri hükümleri ile yüklenicinin üçüncü kişilere şahsi hakkını devir ve temlik etmesi yasaklanmıştır. Temlikin sözleşme hükümlerine göre yasaklanmış olması nedeniyle davacı (temlik alan üçüncü kişi) Borçlar Kanununun 162. maddesine dayanarak davalı arsa sahibini ferağa zorlayamaz. 16.10.2000 tarihli sözleşme uyarınca davalı arsa sahibini ferağa zorlayacak olan sadece yüklenicidir....

                      UYAP Entegrasyonu