Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifler birliğine arsa tahsisi için arsa avansı, aidat, emlak vergisi gibi ödemelerde bulunduğunu, gönderilen ihtarnameye rağmen arsa tahsisinin yapılamadığının bildirildiğini ileri sürerek, davalıya yapmış oldukları ödemeler toplamının güncelleştirilmiş değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dolayısıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkı nakledilebilir. Kural yukarıda anlatılan şekilde olmakla beraber Borçlar Kanununun 162. maddesinden temlik işleminin işin mahiyeti icabı mümkün olamayabileceği veya sözleşmeyle yasaklanabileceği görülmektedir. Nitekim somut uyuşmazlıkta da, 16.10.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 10 ve 26. maddeleri hükümleri ile yüklenicinin üçüncü kişilere şahsi hakkını devir ve temlik etmesi yasaklanmıştır. Temlikin sözleşme hükümlerine göre yasaklanmış olması nedeniyle davacı (temlik alan üçüncü kişi) Borçlar Kanununun 162. maddesine dayanarak davalı arsa sahibini ferağa zorlayamaz. 16.10.2000 tarihli sözleşme uyarınca davalı arsa sahibini ferağa zorlayacak olan sadece yüklenicidir....

      Bir tanımlama yapmak gerekirse, temlik işlemi; alacaklı (yüklenici) ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun (arsa sahibinin) rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Temlik işleminin alacağı devreden (eski alacaklı) ile devralan (yeni alacaklı) arasında yapılan sözleşme olduğunda duraksama yoktur. Temlik işleminin konusu ise, eski alacaklının bir borç ilişkisi sebebiyle doğmuş olan borçluda mevcut bir hak veya alacağı oluşturur. Dolayısıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkı nakledilebilir. Kural yukarıda anlatılan şekilde olmakla beraber Borçlar Kanununun 162. maddesinden temlik işleminin işin mahiyeti icabı mümkün olamayabileceği veya sözleşmeyle yasaklanabileceği görülmektedir....

        Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10/a maddesinde, düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanacağı kuralı, aynı madde (b) bendinde de plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı kuralı yer almaktadır....

          Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10/a maddesinde, düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanacağı kuralı, aynı madde (b) bendinde de plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı kuralı yer almaktadır....

            Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 500 m² nazara alınarak imzalandığı, dava dışı ve davalının yönetim kurulu başkanı . ... ile davacı arasındaki sözleşmede, davacıya devredilen taşınmaz bilgilerinin yazılı olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye konu arsaların davalı kooperatife devredilmediği, davacının arsa devri yapmadan tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, bu nedenle de davalı kooperatif başkanlığının ödemezlik def’inde bulunmasının yerinde olduğu, davacı tarafın yargılama aşamasında da arsa devrini yapmaya hazır olduklarını bildirmediği, öte yandan, davalı kooperatifin henüz ferdileştirme işlemlerine başlamadığı, davacı tarafın arsa devri edimini yerine getirmesi durumunda davacıya daire tahsisinin mümkün olduğu, davacı tarafa tahsis edilebilecek daireler bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, kooperatif ortağına konut tahsis olunmaması ve konut tahsisinin kaldırılması sebebiyle uğranılan zarara ilişkin alacak olup, birleşen dava ise kooperatif ortağına konut tahsisine ilişkin kura işleminin iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır....

                Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Ayrıca, yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81.maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Arsa sahibiyle yüklenici arasında cereyan eden Antalya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/412 esasında kayıtlı arsa sahibinin sözleşmenin feshi, cezai şart, kira ve eksik işlerden doğan alacak davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu davanın neticesinin de davaya etkisi bulunmaktadır. Mahkemece, öncelikle taraf teşkili sağlanmak suretiyle belirtilen hususların değerlendirilmesi gerekecektir....

                  Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...- Dava, arsa tahsis edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinin .... paragrafında, arsanın değerine etki eden ve harca esas değerin saptanmasına yardımcı olan bazı etmenleri saymış ve tahsisi gereken arsanın değerinin 300.000,00 TL civarında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak arsa bedelinden 160.000,00 TL'sının tahsilini istemiş, ıslahla alacak miktarını 507.935,73 TL'sına yükseltmiştir. Mahkemece, davacının dava dilekçesinde rayiç bedeli belirlemek suretiyle istemini sınırlandırdığı gerekçesiyle davanın 300.000,00 TL 'lik kısmının kabulüne karar verilmi ise de varılan sonuc isabetli değildir....

                    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; usul yönünden davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise dosyada bulunan bilirkişi raporuyla da ortaya konulduğu üzere dava konusu parselasyon işleminin dağıtım ilkeleri, parselasyon teknikleri ve kamu yararına uygun olduğu, bu nedenle işlemin iptali isteminin ve hukuka uygun olarak tesis edilen bu işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Keçiören Belediye Başkanlığı tarafından; dosyada bulunan bilirkişi raporuyla da ortaya konulduğu üzere dava konusu parselasyon işleminin dağıtım ilkeleri, parselasyon teknikleri ve kamu yararına uygun olduğu, bu nedenle işlemin iptali isteminin reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu