Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre "...(2) Katılımcı, inşaatını süresinde ya da verilen ek süre içinde bitirmediği takdirde; temel atmış veya temel inşaatını bitirmiş olsa bile ..., tahsisi iptale yetkilidir. (3) Her iki durumda ödenecek arsa bedeli; 56 ncı madde kapsamında, ... tarafından parsel tahsis veya satış işleminin gerçekleştiği tarihten itibaren, arsa tahsis iadesi veya iptali işleminden dolayı ödeme yapılacak tarihe kadar, 213 sayılı Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı ile güncellenir. Arsa tahsis iadesi veya iptali işlemini içine alan yılın ilk günü ile ödeme yapılacak tarih arasındaki kıst dönem için yapılacak yeniden değerleme işleminde, 213 sayılı Kanun uyarınca belirlenen cari yıl yeniden değerleme oranı kullanılır. Hesaplanan tutarı geçmemek üzere, arsa iade veya iptal bedeli, geri alındığı tarihten itibaren en geç bir yıl içinde ... tarafından katılımcıya ödenir. her hâlükârda katılımcıya geri ödenecek tutar, güncel parsel tahsis bedelinin üzerinde olamaz....

    Uyuşmazlık, arsa tahsisinin iptaline yönelik işlemin iptali isteğine ilişkin açılan davada ihtiyati tedbir kararına itirazın reddinden kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesince 15.03.2022 tarihli gerekçeli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir isteğinin kabulüne, taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş; bu karara karşı davalı vekilinin itirazı duruşmalı yapılan inceleme ile 08.06.2022 tarihinde reddedilmiş bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İhtiyati tedbir müessesesi 6100 Sayılı HMK'nun 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....

      Kat doğu no:10 bağımsız bölümün tapu kayıtları üzerine tedbir ve haciz kararının uygulanması halinde davalı tarafın oluşabilecek muhtemel zararlarını karşılamak için dava değerinin %30'u oranında teminat alınmasna karar verilmiş olmakla, davalı tarafça taşınmazların başkalarına devri halinde açılan tescil davasının sonuçsuz kalacağı, yeni anlaşmazlıkların ortaya çıkacağı, davacının alacak talebi yönünden de incelendiğinde, ihtiyati hacizde, ihtiyati hacze esas teşkil eden bir para alacağı olduğundan, ihtiyati haciz bu para alacağının icrasını temin etmek, güvence altına almak, mümkün kılmak için borçlunun alacağı karşılayacak miktarda malvarlığı değerlerinin herhangi bir kısmı üzerine konulabilir (İİK m. 257/1). Yani, ihtiyati hacze esas teşkil eden alacakla üzerinden haciz tatbik edilen şey arasında bir bağlantı, ayniyet yoktur....

      Davalı Gül İnşaat A.Ş. vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; 30.12.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının haksız ve hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, öncelikle diğer davalı arsa sahibi her ne kadar taşınmazların maliki olarak görünse de, arsa sahibinin davaya konu taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığını, davaya konu taşınmazlara ilişkin tasarruf yetkisi Bakırköy 4....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan yüklenici temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin güncellenerek tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz farklı geçici hukuki koruma müesseseleridir. İhtiyati tedbir, genelde dava konusunun el değiştirmesine engel olurken, ihtiyati haciz alacağı teminat altına almaktadır....

      -TL ile sınırlı olmak kaydı ile İİK 281/2 maddesi gereğince taşınmaz davalılar adlarına kayıtlı ise tapu kayıtlarına İHTİYATİ HACİZ ve İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA," şeklinde karar verildiği; davalılar vekilinin ara karara yönelik itirazları üzerine de, ilk derece mahkemesince 18/02/2021 tarihli ara kararı ile özetle; "Davalı tarafın ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın kısmen reddine, dava konusu olan davalı T4 tarafından davalı T3 devredilmiş 1/2 pay üzerinde ihtiyati haczin davamına, fazladan dava konusu olmayan pay üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılarak önceki ara kararın düzeltilmesine," şeklinde karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerindeki T3 ait (1/2) pay üzerindeki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılması ve taşınmazın tamamı üzerine konulan ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesi ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur....

      İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar T7 ve T8 vekili dilekçesinde özetle; müvekkili T8' nin arsa hissesi olarak aldığı yere, kendisi harcamalar yaparak, yeni değer katarak, arsa hisse bedellerinin çok çok üzerinde yeni mesken değerleri oluşturduğunu, bu meskenlerin icra dosyası borçluları ile bir ilgisi olmadığından davacının bu meskenlere yönelik dava açma hak ve yetkisinin de olmadığını, müvekkili T7'ye ait iki taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmuş olduğunu, İclal Diri' nin 4. kişi olduğunun tapu kaydıyla sabit olduğu, borçluyla taşınmaz mal alışverişi yapmayan müvekkili 4. şahsın taşınmazlarına ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz konulmasının şartlarının mevcut olmadığını, davaya konu taşınmazların, icra dosyasının borçlusundan satın alınmadığını, yasal karine olarak da iyi niyetli olduğunu, müvekkillerinin kötü niyetli olduğuna ilişkin dava dilekçesinde somut tek bir delil dahi bulunmadığını ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep...

      Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde muterizler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Alacaklı vekili, müvekkilinin borçlu şirketlerden taşeronluk sözleşmesi gereği alacaklı olduğunu, yapılan protokole rağmen alcağın ödenmediğini, borçluların mal kaçırma ihtimali olduğunu ileri sürerek, borçlu şirketlerin arsa payı karşılığı inşaat sözlemesi yüklenci olarak yapımına devam ettikleri binadan borca yetecek kadar, taşınmaza ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, 15.10.2014 tarihli ara karar ile, talebin kabulü ile 6 adet taşınmaza teminat karşılığında ihtiyati haciz şerhi konulmasına karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın tam kabulüne karar verilmesini istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalı tarafından davacıya yapılan arsa tahsis işleminin iptali koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, T3 Müteşebbis Heyetinin arsa tahsisinin iptaline yönelik kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ile 07/10/1997 yılında imza edilen arsa tahsis sözleşmesinin davalı tarafça haksız gerekçe ile iptal edildiğini, 26/08/2014 gün ve 13/2014 sayılı yönetim kurulu kararının iptali ile arsa tahsisinin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı ise davacının arsa tahsis sözleşmesinde hükme bağlanan yükümlülüklerini verilen sürelere rağmen yerine getirmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....

        Bu sebeple anılan şerh HMK'nın 389. ve devam maddelerinde düzenlenen tedbir vasfında değildir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1.fıkrasında; İlk Derece Mahkemesince verilen ve istinaf kanun yoluna başvurulabilecek olan kararlar; nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar olarak belirtilmiştir. Davalıdır şerhi kararının ise, HMK'nın 389. ve müteakip maddeleri kapsamında düzenlenen ihtiyati tedbir kararı niteliğinde bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi görüşündeyim....

          UYAP Entegrasyonu