Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla davacının dayandığı 10.10.2003 günlü satış vaadi sözleşmesinin aksi tanık sözleriyle kanıtlanmış kabul edilemez. Diğer taraftan; sözleşmede sonradan 4 ve 6 numaralı bağımsız bölüm olan taşınmazların satışı vaad edilmemişse de, 396 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tümünün satışı vaad edildiğinden, «çoğun için de az da vardır» kuralı gereği davalının ilerde kurulan kat mülkiyetinde 4 ve 6 numaralı bağımsız bölüm sayısını alan taşınmazları da davacıya satmayı vaad ettiğinin kabulü zorunludur. Bu haliyle de sözleşmenin ifa olanağı bulunmaktadır. Davalı 10.10.2003 günlü 10053 yevmiye numaralı sözleşmen kaynaklanan hakları ile arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını açacağı başka davalarda kullanabileceğinden, mahkemece davanın kabulü yerine davacını dayandığı 10.10.2003 günlü sözleşmenin aksi kanıtlanmış gibi istem reddolunduğundan, karar bozulmalıdır....

    Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına ve amaca uygun olarak imâl edip arsa malikine teslim etmekle arsa maliki de sözleşme uyarınca kararlaştırılan payın tapuda devrini yapmakla mükelleftirler. Bu durumda bir tarafta inşaat yapım işi diğer yanda tapuda resmi devir temlik işlemi bulunmaktadır. Anılan bu özelliği itibariyle bir karma akit sözkonusu olmaktadır. Dava konusu somut olayda İstanbul ili, Kağıthane ilçesi tapunun ada no:4785 parsel no 7’de kayıtlı 94 m2 tutarındaki taşınmaz arsanın 78/94 hissesi davacı ... ’a geri kalan 16/94 payı Kağıthane Belediyesi’ne aittir. Taraflar arasında Beyoğlu 43. Noterliği’nde 13.09.2006 tarih ve 26591 sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlenmiştir....

      Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davalı arsa sahipleri ile dava dışı ...Ltd.Şti. arasında 26942 ada 6 sayılı parsel üzerinde inşaat yapılmak üzere arsa payı karşılığı sözleşme düzenlendiği, bu sözleşmenin .... tarafından 13.05.1998 tarihinde davalı ... A.Ş.’ye devredildiği görülmektedir. Sözleşmelere göre, 26942 ada 6 sayılı parsel üzerine yapılacak yapıdaki çekişme konusu 1 numaralı dükkan, davalı ... A.Ş.’ye bırakılmıştır. 17.09.1998 tarihinde davalı arsa sahiplerinin aslında yükleniciye bırakılan bu yeri davalı ... A.Ş.’ye satış vaadinde bulunduğu, bu satış vaadi sözleşmesi esas alınmak suretiyle davalı şirketin, davacıya 10.10.2001 tarihinde aynı bağımsız bölümü satmayı vaat ettiği anlaşılmaktadır. Davalılar ise, 12.12.1996 ve 13.05.1998 tarihli arsa payı karşılığı sözleşmeye dayanmakta, satış vaadinin bu sözleşmenin yürütülmesi amacıyla yapıldığını savunmaktadır....

        Burada temlikin konusu, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesiyle yükleniciye bırakılması gereken ve bir bakıma eserin bedeli olan ve halen arsa sahibi üzerinde bulunan bağımsız bölüm tapusudur. 24.04.2978 tarih ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında taşınmazda kat mülkiyeti kurulmamış olsa bile bağımsız bölüme ilişkin arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız olarak yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edildiğinden, davada dayanılan 11.04.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesi hüküm ve sonuç meydana getirir. Bundan ayrı, taşınmaz mülkiyetinin henüz arsa sahibi üzerinde bulunması, değişik bir ifadeyle kaydın yükleniciye geçmemiş olması davanın dinlenmesine engel teşkil etmez....

          a 04.03.2013 tarihinde devir ederek mal kaçırdıklarını ileri sürerek, muvazaa, hile, satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin koşullarına uymayarak kooperatifi zarara uğratmak, alacaklıdan mal kaçırma sebepleriyle yapılan satışın iptaline, tapu iptal ve iptal edilen tapunun davalı hissedarlar adına tapuda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil işlemine ilişkin olduğu, TMK'nın 692. maddesi gereğince paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemleri yapılması, özgülendiği amacın değiştirilmesi, korunmanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşıp, yapı işlerine girişilmesi oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça bütün paydaşların kabulüne bağlı olduğu, dava konusu istemde; davalı M.. A..'...

            Oysa davalılar ile dava dışı arsa malikleri arasında yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinde taşınmaz karşılığı 7 daire teslimi öngörülmüştür. Öte yandan 24.09.2013 tarihli duruşma tutanağına geçen açıklamalar ve davalılar vekilinin 23.10.2013 tarihli yazılı beyanından davalılar vekili tarafından ibraz edildiği bildirilen ancak temyiz aşamasında dosya da bulunmayan 05.04.2012 tarihli harici protokol içeriğine göre, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici tarafından arsa sahiplerine dairelerin teslim edildiği ve yüklenicinin edimini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut iddia ve savunma, tapu kaydı ve arsa payı karşılığı inşaat sözlemesine göre ortada gerçek bir satış işlemi bulunmamaktadır. Akit tablosunda yer alan satış bedeli sözleşmede yer alan 7 adet bağımsız bölümü karşılar miktarda değildir. Yapılan satış ve devirin gerçek amacı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca avans niteliğinde yapılan bir devirdir....

              Dava, Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi ve alacağın temliki sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, henüz işin başında yükleniciye bir kısım tapu paylarının devredilmesi avans niteliğindedir. Arsa sahiplerinin yükleniciye kat karşılığı sözleşme gereğince yapmış oldukları arsa payı temlikleri, ona finans kolaylığı sağlamak amacıyla yapıldığından, yüklendiği edimini ifa ettiği oranda arsa sahiplerine karşı alacak hakkı ve o oranda da kendisine temlik olunan paylar üzerinde mülkiyet hakkı doğar. Borçlar Kanunu'nun 162. ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca; yüklenici hak ettiği oranda alacak haklarını üçüncü kişilere temlik edebilir. Ancak, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde, bu tapu payları, talep halinde arsa sahibine geri döner....

              Maddesine göre; ---- bölümdeki ---- karşılığı iş bu------- üstlendiğini, davalı şirket ile yapılan sözleşme doğrultusunda müvekkil, inşaatın işlerini tamamlamış ve gerektiği gibi sözleşmeyi ifa ettiğini tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, kesinleşen ----. sayılı dosyası sayılı dosyası alacağının iik 94/II maddesi uyarınca alınan yetki belgesine istinaden yüklenici borçlunun taraf olduğu düzenleme şeklinde ----satış vaadi ve ---- sözleşmesinden yüklenici borçluya isabet eden hakların------- tesciline, davalı arsa malikleri adına kayıtlı olan tapuların iptali ile düzenleme şeklinde ---- vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmelerine konu arsa payı ve dairelerin kat irtifakının kurularak ---- ve ---- kayıt ve tesciline mümkün olmaması halinde arsa paylarının---------adına kayıt ve tesciline, --------- göre yüklenici borçluya ----- bağımsız bölüm üzerine veya mahkemeniz aksi kanaatte ise müvekkilin alacağına----------- üzerine huzurdaki davanın konusuz ve ---- kalmaması, müvekkilin...

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K.'nun 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olup, sözleşmenin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu amacın, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknoloji gerektirmesi, kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

                  Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu