Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davalı yüklenicinin emlak vergilerinin ödenmesi yükümünü üzerine aldığı, davacı bu sözleşmede taraf olmasa da sözleşme taraflarında olan arsa sahibi ...ile yaptığı satış vaadi sözleşmesi nedeniyle vaad alacaklısı konumunda olduğu ve taşınmazla ilgisi bulunduğu, ödemek zorunda kaldığı bedeli davalıdan rücuen isteyebileceği gerekçesiyle, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalı yüklenicinin ödemekle yükümlü olduğu emlak vergisinin dava dışı arsa sahibinden satış vaadi alacaklısı olan davacı yanca ödenmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Somut olayda mahkemece, davacının arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında imzalanan sözleşmenin tarafı...
Uyuşmazlığa konu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin 10.1. maddesinde, "Alıcı ile satıcı iş bu sözleşmeyi ilgili tapu sicil müdürlüğüne birlikte başvurarak Satış Vaadi Sözleşmesi olarak şerh ettirebilirler. Tapu Şerh harcının tamamı Alıcı tarafından karşılanacaktır." düzenlemesine yer verilmiştir. Tapu Kanunu'nun 26. maddesinin yedinci fıkrasında, noterde düzenleme şeklinde tanzim olunan gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin taraflardan birinin isteği üzerine gayrimenkul siciline şerh verilmesi mümkün kılınmıştır. Uyuşmazlığa konu noterde düzenleme şeklinde yapılmış "Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi"nde her ne kadar alıcı ve satıcının birlikte başvurması halinde Satış Vaadi Sözleşmesi olarak şerh ettirebilecekleri kurala bağlanmış ise de; Genelgede, sözleşmenin şerh edilemeyeceğine ilişkin bir hükmün varlığı, şerhe engel bir hal olarak tespit edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/740 Esas KARAR NO: 2022/394 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 09/11/2021 KARAR TARİHİ: 26/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekilinin ----- harç makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanması amaçlanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin imzalanmasından önce, sözleşmenin genel şartlarını belirlemek ve sözleşmenin ileride kurulmasına mutabık kalınan şartları düzenlemek amacıyla ---tarihinde satış vaadi sözleşmesi ön mutabakatı imzalandığını, söz konusu sözleşmeye göre ---- bölüm numarasının noter huzurunda imzalanacağının resmi şekildeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile belirlenerek -----satışı için anlaşmaya varıldığını, mutabakatın ---- müvekkili şirket tarafından davalının ----tarihinde satış vaadi sözleşmesinde belirlenecek ----- ödeme gerçekleştirildiğini...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava itirazın iptaline ilişkindir. Davacı, noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile davalıdan bir bağımsız bölüm satın aldığını, davalının bu taşınmazı sonradan 3.kişiye satıp tapudan da devrettiğini, taşınmazın değerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalini istemiştir. Davalı ise noterde yapılan satış vaadi sözleşmesinin tamamen formalite icabı yapıldığını, gerçek bir satış vaadi olmadığını, davacıya bu taşınmazı kardeş olmaları nedeniyle oturması için teslim ettiğini, sonradan bir kira talebi olmaması için böyle bir sözleşme yaptıklarını, bu sözleşme gereği bir bedelde almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Yine davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde davacı tarafından, NEF 22 Ataköy 1+1 daire (14.05.2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi) , NEF 22 Ataköy 1+1 daire (14.05.2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 805 NEF 36 Basınekspres 1+1 daire (12.10.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 801 NEF Çekmeköy 2+1 daire (23.10.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 889 NEF Bahçelievler 2+1 daire (16.11.2016 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi) olmak üzere toplam beş adet bağımsız bölümün satın alındığı iddia edilmektedir. Davacı vekili ise, alınan diğer taşınmazların satıcısının davalı olmayıp dava dışı Timur Gayrimenkul Geliştirme Yapı Ve Yatırım A.Ş. olduğunu beyan etmektedir. Bu durum 6502 sayılı TKHK'da düzenlenen tüketici, tüketici işlemi ve tüketicinin amacıyla uyuşmamaktadır. Davacı gerek 4077 sayılı yasa gerekse 6502 sayılı yasa düzenlemesine göre tüketici olarak tanımlanamaz....
Somut olayda da davacı ile dava dışı kişiler arasında satış sözleşmesi kurulmadığı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı ve davalının sözleşme kapsamında tanıtım, pazarlama ve tarafları bir araya getirme edimini yerine getirdiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde sözleşmenin 3. Ve 6. Maddelerine göre şirket ile taşınmazları satın almak isteyen kişiler arasında satış vaadi sözleşmesi yapılmasının davalı temsilci açısından hizmet bedeli doğuracağı mahkememizce kabul edilmiştir. Zira sözleşmenin 6. Maddesinde satış vaadi sözleşmesi ile yapılacak satışlarda uygulanacak hizmet bedeli başlığı altında 'Satış Vaadi sözleşmesinin imzalanarak peşinat bedelinin tamamının şirket banka hesabına geçmesi ile' temsilcinin hizmet bedeline hak kazanacağı kararlaştırılmıştır. Yine aynı maddede temsilcinin hizmet bedelinin satış vaadi sözleşmesinin imzalanması ile doğacağı taraflar arasında kararlaştırılmıştır....
Dava, noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile bedeli ödenerek alınan taşınmaz için tapu devri yapılmadığı iddiasıyla ödenen bedelin iadesi talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davalının Eyüp 4. Noterliği’nin 4 Temmuz 2005 tarihli ve 14689 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi ile Çetin ODA’dan satın almış olduğu; İstanbul ili, Eyüp ilçesi, Akşemseddin Mah. de kain, tapunun İstanbul ili, Eyüp İlçesi, 247 pafta, 113 ada, 151 parsel numarasında kayıtlı gayrımenkuldeki bütün hak ve hissesinin tamamını 21.620.00TL bedel karşılığında Eyüp 1....
den 02.08.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle daire satın aldığını, satış bedeli olan 199.000 TL'nin tamamını ödediğini, tapunun devri yerine diğer davalının 15.12.2011 vade tarihli 199.000 TL bedelli senet verdiğini, satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen miktarın iadesi için davalılar aleyhine satış sözleşmesi ve senede dayalı olarak yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve... ... vekili, davacının taşınmazın tapusunu almaya yanaşmadığını, müvekkillerinden ...'den teminat olarak 15.12.2011 vade tarihli 199.000 TL bedelli senet aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Bu dava yukarıda anılan aynı mahkemenin 2011/359 Esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir....
Noterliğinin 07/11/2008 tarih ve 25250 yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, şirket hissedarı ... tarafından şirket adına davalının hesabına 27/10/2008 tarihinde 75.500 USD para havale edildiğini, sözleşmede belirlenen ödemenin yapılmış olmasına rağmen davalının satış vaadi konusu meskeni 04/09/2009 tarihinde başka bir şahsa satış göstererek devrettiğini, ödenen bedelin iadesi amacıyla başlatılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, noter satış vaadi sözleşmesinden sonra davacının verdiği 08/04/2009 tarihli ibranameyle satış sözleşmesine konu taşınmazın dava dışı 3. kişiye satabileceğini hususunda onay verdiğini, ayrıca yine aynı ibranamede davacının kendisinden 115.000 TL aldığı ve başkaca alacağı kalmadığını açıkça kabul ettiğini savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini dilemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/9609 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini istediği icra takibinde alacak sebebi olarak; Bulgurlu, 2405, 2403, 2399 adalardaki ödenen hisse satış bedellerinin ifa edilememesinden dolayı iadesi yazdığını, dava dilekçesinde de; Bulgurlu, 2405, 2403, 2399 adalardaki hisseler için taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı ve icra takibinin sözleşme kapsamında bedel iadesi için olduğu açıklandığı, davacıların alacağına ve icra takibine dayanak olduğunu belirttiği sözleşmenin Üsküdar 1. Noterliği 14.08.2015 Tarih, 15640 Yevmiye Nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi olduğunu, dava dilekçesinde de alacağın sebebinin satış vaadi sözleşmesi doğrultusunda ödenen bedelin iadesi olduğunu, müvekkillerinin satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığını, Üsküdar 1....