WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778 inci maddesi atfı ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 701 inci maddesine göre; aval şerhinin, bono veya alonj üzerine yazılacağı, avalin, “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibare ile ifade edileceği ve aval veren kişi tarafından imzalanacağı, aval şerhinin çekin ön yüzüne yazılmasının zorunlu olmadığı, maddenin üçüncü fıkrası gereğince; düzenleyenin imzası hariç olmak üzere ön yüze atılan her imzanın aval şerhi sayılacağı, bononun arka yüzüne atılan her imza ciro hükmünde ise de, aval verildiğini gösterir bir ibare kullanılarak arka yüze imza atılmasının mümkün olduğu, söz konusu imzanın, ciro değil aval hükmünde olduğu, eş anlatımla, aval şerhini içermeksizin çekin arka yüzüne atılan her imzanın, ciro hükmünde olduğu, somut olayda, takibe konu bononun arka yüzünde; “Avalimdir ..." ve “Avalimdir ..." ibaresinin yer aldığı ve...

    tescilli, 2011/19438 nolu “...” markasının "yiyecek ve içecek hizmetleri sağlanması" hizmetleri yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

      Dava, TPE YİDK kararının iptali ile tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça davalı şirketin 2009/22072 sayılı “D. R.” ibareli marka başvurusuna davacının “R.” markası ile büyük benzerlik göstermesi ve aynı mal/hizmetleri kapsaması nedeniyle iltibasa sebebiyet verdiği iddiasıyla yaptığı itirazın TPE YİDK tarafından reddi üzerine Ankara 1....

        DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü Taraflar arasında görülen davada Ankara 2....

          GEREKÇE : Dava, tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı adına tescilli 2021 007276 sayılı tasarım hükümsüzlüğü istemli iş bu dava ile işbu davada hükümsüzlüğü talep edilen 2021 007276 sayılı tasarıma tecavüz iddiasıyla iş bu davanın davacısı aleyhine Bakırköy 2....

            GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, marka hükümsüzlüğü davalarında yetkili mahkemenin 6769 sayılı SMK’nın 156/5. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, HMK’nın 6 ve 19/2. maddelerine göre yetki itirazının kabulü yönünde tesis edilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....

              İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/59 Esas KARAR NO : 2023/139 DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ DAVA TARİHİ : 05/04/2022 KARAR TARİHİ : 22/09/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketinin uzun yıllardır aralıksız ve yoğun bir şekilde kullandığı tanınmış "..." ve "..." markaları ile aynv/ayırt edilemeyecek kadar benzer olan davalı adına TPMK nezdinde... “...”, ... “...” ve ... nolu “...” markalarının 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun ......

                Modelin hükümsüzlüğü, birleşen davada ... Alüminyum Ltd. Şti. tarafından birleşen davanın davalısı ... Ltd. Şti adına tescilli 2011/09423 sayılı Faydalı Modelin hükümsüzlüğü istenmiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin 14.12.2015 tarih ve 5920/13463 sayılı ilamının 2 nolu bendinde birleşen dosya davacısı ... Alüminyum Ltd. Şti. vekilinin, birleşen dosyada hükümsüzlüğünü istediği ve mahkemece reddedilen birleşen dosya davalısı ... Cam Ltd. Şti.'ye ait 2011/09423 sayılı ... hükümsüzlüğü istemi ile ilgili olarak ciddi itirazlarını karşılar ek rapor ya da yeni bir heyetten rapor alınmaması bozma sebebi yapılmıştır. Birleşen dosyada hükümsüzlüğü istenen ve ... Ltd. Şti. adına tescilli Faydalı Modelin numarası 2011/... olduğu halde Dairemizin ilamında 2001/09786 olarak belirtilmesi maddi hataya dayalı olmuştur. Yine, Dairemizin anılan ilamının 1 nolu bendinde asıl davada davalı ... Ltd....

                  Kararı, asıl dava yönünden davacı, karşı dava yönünden davalı-karşı davacı temyiz etmiştir. 1- Asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Asıl davada, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir....

                    Davalı şirket vekili, müvekkilinin .... ibareli 9. sınıf ürünleri içeren 07.07.2003/17532 sayılı markanın sahibi olduğunu, anılan markayı iyiniyetli biçimde tescil ettirip kullandığını, marka kapsamındaki ürünlerin davacı markalarının kapsamında yer almadığını, tescilden buyana 8 yıl geçtiğini, marka hükümsüzlüğü davası açabilmek için gerekli hak düşürücü nitelikteki beş yıllık sürenin dolduğunu, davacı markasının müvekkilinin tescil tarihi itibariyle tanınmış bir marka olmadığını, sonradan elde edilen bilinirliğe dayanarak hükümsüzlük istenemeyeceğini, müvekkilinin tescilli markasının ciddi biçimde kullanmakta olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu