WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davalılar tarafından müvekkilinin getirmiş olduğu katılım payı, kar payı ile vermiş olduğu avans ve masraf gibi kalemler müvekkiline iade edilmeden ortaklık ilişkisinin tek taraflı olarak sonlandırıldığının bildirildiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin feshi ile tasfiyesi, tasfiye neticesinde müvekkilinin ortaklık için vermiş olduğu katılım payının iadesi ile ortaklık için verdiği ve yaptığı avans/masraf/giderin TBK'nın 627/2 maddesi uyarınca işlemiş faiziyle müvekkiline ödenmesi, TBK'nın 627/3 maddesi gereği sarf ettiği emek için takdir edilecek ücret ile adi ortaklığın etmiş olduğu kardan müvekkilinin payının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Eldeki dava taraflar arasında 2001 yılında kurulan adi ortaklığın 2010 yılında feshedilmesi sebebiyle davacıya düşen kâr payının tahsili istemine ilişkin olup, kâr payının tespiti için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 642. maddesi ve devamı hükümlerinde belirtilen tasfiye prosedürünün gerçekleştirilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle adi ortaklık, adi ortaklık sözleşmesinin niteliği, ile bu ortaklıkların tasfiyesi üzerinde kısaca durulması faydalı olacaktır. 13. Adi ortaklık doktrinde, “Adi ortaklık, emeklerini veya araçlarını herhangi bir müşterek amaç doğrultusunda birleştirerek, bu amaca ulaşma konusunda birlikte çaba göstermeyi sözleşmeyle birbirlerine karşı yükümlenen kişilerce oluşturulan, tüzel kişiliği bulunmayan bir kişi topluluğudur.” şeklinde tanımlanmıştır (Barlas, N.: Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, İstanbul 2016, s.18). 14....

      İlk Derece Mahkemesi tarafından, "Davacı taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu, bu sözleşme gereğince, satın alınan ... ve ... plakalı araçların ortaklık kapsamında taraflarca birlikte satın alındığını, ve araç bedellerini birlikte ödediklerini 1/2 oranında hissedar olduklarını iddia etmiştir, he ne kadar dinlenen tanıklar taraflar arasında otobüs alımına ilişkin ortaklık olduğunu beyan etmişler ise de sözleşmeye konu olduğu iddia edilen araçların 2011 yılında ... mark ... A.Ş 'den dava dışı davalının ortağı bulunduğu ... Ltd. Şti adına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır....

        Her ne kadar BK’nın adi ortaklığın tasfiyesi ile ilgili hükümlerinde tasfiyenin tarafların rıza ve anlaşmaları ile yapılması esas tutulmuş ve tasfiyenin mahkeme eliyle gerçekleştirilmesi gerektiği yönünde bir kural öngörülmemiş ise de; esasen aralarında bir defa uyuşmazlık çıktıktan sonra alacak-borç kalemlerinin belirlenmesinde yeniden mutakabata varmaları uzak ihtimal olan ortakların da tasfiyenin uzlaşamadıkları her safhası için ayrı ayrı davalar açıp mahkeme kararı eliyle üzerlerine düşen yükümlülüklerin ifasını sağlamaya çalışmak yerine, birçok davaya yer kalmadan tek bir dava ile ortaklık mallarının satışını ve taraflar arasındaki hesap durumunu tespit etmek üzere karar verilmesini sağlamak, kanunun ruhuna daha uygun olacaktır (Şener, O.H.: Adi Ortaklık, Ankara 2008, s. 568)....

          Dava; adi ortaklık ilişkisi çerçevesinde yapılan ve bu ortaklık ilişkisine konu olan lokantada kullanılan demirbaş eşyaları ile ortaklığa konu lokantaya yapılan zorunlu ve faydalı masrafların davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında “......” adıyla faaliyette olan lokantanın işletilmesine ilişkin olarak adi ortaklık ilişkisi kurulduğu ve bu ortaklığa ilişkin olarak da 01.03.1988 tarihli noterde düzenlenmiş ortaklık sözleşmesinin akdedildiği tarafların kabulündedir. Eldeki davada davacı; ortağı olan davalı ... tarafından ortaklığa konu lokantanın demirbaşlarının 3.kişiye devredildiğini belirterek demirbaşların değerini, ayrıca ortaklığa konu lokantaya yapılan zorunlu ve faydalı tadilat masraflarının tarafına verilmesini talep etmiştir. Davacının bu yönündeki talebinin taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır....

            Davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında 15.08.2005 tarihinde noterde düzenlenen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine göre inşaatın %67 payının davalıya, %33 payının arsa sahiplerine kalacağı kararlaştırılmıştır. Davacı ile davalı arasında düzenlenen 05.12.2008 ve 03.01.2009 tarihli adi ortaklık sözleşmelerine göre davalı yükleniciye inşaatdan payına düşen %67'lik kısmın ½ si olan %33.5 oranında inşaat payının davacıya verileceği, davacının giderlerin %50'sine ve kârın % 50 'sine katılacağı belirtilmiştir. Davalının, inşaatı zamanında bitirememesi nedeni ile dava dışı arsa sahipleri tarafından 05.08.2011 tarihli ihtar ile Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshedildiği anlaşıldığına göre, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi de feshedilmiş sayılmaktadır....

              Yargıtay ilamına istinaden adi ortaklığın tasfiyesi prosedürünün uygulanmasına ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu" rapor edilmiştir. 08/03/2019 tarihinde hesap bilirkişi Çiğdem Karayel'den aldırılan bilirkişi raporunda özetle; "Adi ortaklık tasfiyesi hükümleri çerçevesinde davacının alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin hesaplamanın, adi ortaklığın tasfiyesinin hangi tarihte yapıldığının belirlenebilir ve sonuçta adi ortaklığın tasfiyesi neticesinde mümkün olabileceği değerlendirmesi ile bu aşama da davacının alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin hesaplama yapılamayacağı" rapor edilmiştir. 11/05/2020 tarihinde hesap bilirkişi Çiğdem Karayel'den aldırılan bilirkişi EK raporunda özetle; "Adi Ortaklık Sözleşmesi bulunmadığı, tarafların hisse oranlarının belirlenemediği ve davacının çalışmasına son verilmesinin ortaklık tasfiye prosedürü uyarınca yapılmadığı, bu sebeple kök rapor sonucundan farklı bir sonuca varılamadığı; ancak Sayın Mahkeme tarafından davacının talebinin adi ortaklık...

                nın taraf sıfatının bulunduğu tartışmasızdır." tespitinin karardan çıkartılmasına ve kararın bu yönü ile düzeltilmesi/değiştirilmesine, davacının istinaf talepleri ile birlikte davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile sözleşmede belirlenen alacağın tahsili ve adi ortaklık sözleşmesi gereği ortak olunduğu idida edilen limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir.Davacı adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi nedeniyle sona erdirilmesine, müvekkili şirketin adi ortaklık nedeniyle gizli ortağı olduğu davalı şirketinin ve adi ortaklığını tasfiyesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik davada davacının ortak sıfatını taşımadığından şirkete yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, adi ortaklığın feshine ilişkin davanın ise görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Her iki dava türünün, taraflarının statüsü, hakimin...

                  DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava adi ortaklığın tasfiyesi istemini konu almaktadır. Davacı, "sözleşme" başlıklı belgeye dayanarak ve anılan sözleşmeyi Armutlu Köyü adına imzaladığını söyleyerek taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu iddiası ile tasfiye ve kâr payının ödenmesini talep etmiş; davalı Karakaya Madencilik Tic.San.Ltd.Şti.vekili her iki şirketin ayrı olduğunu, sözleşmeyi imzalayanların şirketi temsile yetkili olmadıklarını, şirkete yeni ortak alınması ya da bir ortaklık payının devrine ilişkin Yasada belirtilen hiçbir şartın gerçekleşmediğini savunmuştur....

                  Davalı ve birleşen davalı vekili cevap dilekçesinde; ortaklığın işletilmesinin davacıların murisi ile alınan ortak karara göre % 30 kâr payı karşılığı ... ve ...'e bırakıldığını, ortaklığın hakem heyeti kararı ile feshedildiğini, bu tarihe kadar kâr payının ödendiğini, dava konusu taşınmazların ortaklıkla ilgisinin bulunmadığı, davalının şahsi kredileri ile satın alındığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazların ortaklık gelirinden satın alındığı ve kâr payı ödenmediği gerekçesiyle dava konusu taşınmazların 1/3 hissesinin iptali ile davacılar adına tapuya tesciline, 100.000.000.000 TL ortaklık payının dava tarihinden yasal faizi ile, birleşen dava yönünden 20.000.000.000 TL ortaklık payının 14/06/2002 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, asıl ve birleşen dosyanın davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu