Ortaklardan biri tek taraflı olarak bir üçüncü kişiyi ortaklıktaki payına ortak eder veya payını ona devrederse, bu üçüncü kişi ortaklık sıfatını kazanamaz (TBK md. 632/2). Bu itibarla ortaklardan birisinin payının tamamını ve bir kısmını devredebilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Öncelikle ortaklardan birisinin payının tamamını veya bir kısmını devredebilmesi için devralan ile arasında bir devir sözleşmesi yapılması gerekmektedir. Bu devir sözleşmesi alacağın devri hükümlerine tabi olup TBK’nın 184/1 inci maddesi gereğince yazılı şekilde yapılması gerekir. 10. Adi ortaklıkta ortaklardan birisinin payının tamamını veya bir kısmını devredebilmesinin ikinci koşulu ise diğer bütün ortakların rızasının bulunmasıdır. Başka bir ifadeyle adi ortaklıkta payın devrinin ortağa ve ortaklara karşı geçerli olabilmesi için, diğer bütün ortakların pay devrini oy birliği ile onaylaması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı nazara alındığında, davacı ile davalı arasında adi ortaklık kurulduğu, bu adi ortaklık sözleşmesine göre Gedikkaya mah 5 nolu sokak no:28 Giresun adresinde bulunan işyerinde tarafların %50 ortak oldukları bir işyeri olduğu, bu işyerinin resmi tüm kayıtlarının sözleşme gereği T4 adına olacağı ve tüm kar ve mal varlığında tarafların eşit hak sahibi olduğunun kabul edilmiş olduğu, davalı ortağın bu ortaklıktaki hak ve paylarını kabul etmediğinden bahisle adi ortaklığın tasfiyesi, tasfiye nedeni ile hisseye düşecek bedelin tahsili talep edilmiştir....
Davacı, davalı ile aralarında, 16.09.2011 tarihinde adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu ancak davalının ortaklık bedelinin ödenmeden ortaklığın sona erdildiğini ileri sürerek adi ortaklığın fesih ve tasfiye ile koyduğu sermaye payının iadesini talep etmiş olmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
İlk Derece Mahkemesi tarafından, "Davacı taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu, bu sözleşme gereğince, satın alınan 34 XX 989 ve 34 XX 451 plakalı araçların ortaklık kapsamında taraflarca birlikte satın alındığını, ve araç bedellerini birlikte ödediklerini 1/2 oranında hissedar olduklarını iddia etmiştir, he ne kadar dinlenen tanıklar taraflar arasında otobüs alımına ilişkin ortaklık olduğunu beyan etmişler ise de sözleşmeye konu olduğu iddia edilen araçların 2011 yılında Mercedes Benz mark Finansal Kiralama A.Ş 'den dava dışı davalının ortağı bulunduğu T5 Ltd. Şti adına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır....
Bu durumda taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu hususu ihtilaflıdır. Hal böyle olunca, öncelikle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı araştırılması, bu hususta taraf delilleri toplanması, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunun anlaşılması durumunda mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınması, Türk Borçlar Kanunu'nun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin, var olduğu iddia edilen adi ortaklığın sonlandırılmasına ilişkin şartları içerdiği; sözleşmenin tarafı olarak gösterilen “......
DAVA Davacı; davalı ile ortak olarak düğün salonu işletmek üzere anlaşmaya vardığını, söz konusu ortaklık için davaya konu 60.000,00 TL bedelli çeki davalıya verdiğini, bu hususun davalının da kabulünde olduğunu, yine ortaklık için bir kısım masraflar yaptığını, ortaklık gerçekleşmediği takdirde çekin kendisine iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davalının ortaklığa konu düğün salonunun kullanımına dair sözleşmeyi dava dışı şirketle ... başına imzaladığını öğrendiğini, sözleşmeye kendisinin taraf olmadığını, davalının kendisini işletmeye ortak yapmadığını ileri sürerek; ortaklık gerçekleşmediği için davalıya verdiği çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çekin iadesini talep etmiştir. II....
Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia edene düşer. Bu iddiayı ileri süren taraf, adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan, iddiasını HMK. md.200 gereğince senet (kesin delil) ile ispat etmelidir. Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunmamakta ise de; davacılar ile davalıların murisi kardeş olup, HMK.'nun 203/1 maddesi gereğince, olayda tanık da dinlenebilecektir. Davacı taraf, adi ortaklığın bulunduğunu iddia edip, bu iddiasının ispatı yönünden tanık deliline dayanmış, yargılama sırasında dinlettiği tanıkları ile de, adi ortaklığın varlığını ispat etmiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; TBK 639 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ile tasfiye payının ödenmesi adi ortaklığın konusunu teşkil eden inşaat sözleşmesi uyarınca elde edilen bağımsız bölümlerin adi ortaklık kapsamında el birliği mülkiyetinin korunarak tasfiye payı oranında taşınmazların taraflara devri, adi ortaklığa verilen---- tasfiyede dikkate alınarak davacıya ödenmesi, kar paylarının hesaplanıp ödenmesi istemlerine ilişkindir....
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ,kar payı ödenmesi ,adi ortaklığa kayyım atanması talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; taraflar arasında imzalanan " kar paylaşımı sözleşmesi" başlıklı , konusu Günaydın Şaşkın Bakkal ve Günaydın Swiss Otel Restorantlarının açılış giderleri işletilmesi ve kar paylaşımı olan yazılı metin ibraz edildiği görülmüştür. Davacı taraf , davalı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu ileri sürmüş,davalı tarafça adi ortaklık bulunmadığı,taslak metnin hayata geçirilmediği savunulmuştur....
uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ,kar payı ödenmesi ,adi ortaklığa kayyım atanması talebine ilişkindir....