Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ise kesinlikle kendisine ait Toyota Auris Marka aracın takas için bırakılmadığını, yalnızca satışının yapılmasını talep ettiğini ve davalı tarafça sunulan ve takas amaçlı imzalandığı belirtilen 27.11.2010 tarihli araç sipariş formunda müşteri kısmındaki imza ile takas değeri 28.500,00 TL yazılı kısmın yanındaki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, imzasını inkar etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın sunmuş olduğu, davacı ... adına düzenlenmiş 30.11.2010 tarihli takas araç teslim protokolü ile tarihsiz iki adet araç teslimat belgesi üzerinde davacının resmi kurumlar nezdinde bulunan imza örnekleri de temin edilmek kaydıyla Adli Tıp Raporu'ndan imza incelemesine ilişkin rapor alınmış ve raporda söz konusu belgelerdeki imzaların davacının eli ürünü olduğu belirtildiğinden davanın reddine karar vermiştir. Oysa davacının imzasını inkar ettiği belge 27.11.2010 tarihli araç sipariş formu başlıklı belgedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın sahte vekaletname ile noterde yapıldığı ileri sürülen araç satışının iptali istemine ilişkin olmasına ve davanın ... olarak açılmış bulunmasına göre, Sulh hukuk Mahkemesince verilen kararın temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. Ancak belirtilen Yüksek Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığı Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan araç satışının iptali olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

        e araç satışının resmi yollarla yapıldığını, davalının araç satım bedelini alamadığını iddia ederek Antalya 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/118 sayılı dosyasından açılan davada araç üzerine ihtiyati tedbir koydurduğunu, davalının araç üzerinde hiç bir hakkının bulunmadığını ileri sürerek dava konusu araç üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu araç üzerindeki ihtiyati tedbir kararının Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince konulduğunu, yargılamanın devam ettiğini, davacının bir başka mahkemece konulan tedbirin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (3.kişi) vekili, Edirne 1.İcra Müdürlüğünün 2009/1483 Esas sayılı dosyasından, davalı (alacaklı) tarafça davalı borçlular aleyhine yapılan takipte, müvekkilinin haciz tarihinden önce noter satış sözleşmesi ile satın almış olduğu ...., plakalı araç üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek, araç üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı (alacaklı) banka vekili, araç satışının İİK.nun 278/2.maddesi gereğince bağışlama hükmünde olup, alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı bir işlem olduğunu savunmuştur. Davalı borçlular, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....

            altına alınarak araç ve römork da davalıdan teslim alındığını, taraflar arasındaki sözleşmede ayrıca satış bedeli ödendiğinde aracın satışının verileceği taahhüt edildiğini, borç bitmeden alıcının satış istemesi durumunda aracın üzerine satıcı lehine rehin konularak aracın satışının verileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili ödemelerini davalıya yaparken 2018 yılı sonlarına doğru davalı müvekkilini arayarak aracın otoban ücretlerinden dolayı icradan tebligat geldiğini ve bu borcu ödemelerini söyleyince müvekkili İstanbul’a giderek icranın başlatıldığı İstanbul 11....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Müsadere talebinin reddine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Dava konusu araç hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 18.07.2011 tarih, 2011/28172 E. sayılı müsadere talebinde bulunulması ile Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün 19.09.2011 tarihli yazısında 1998 model, 323 tipi Mazda marka, ... motor, ... şase numaralı otomobilin ... adına ... plakaya tescilinin yapıldığı belirtilmesi karşısında; suça konu aracın ne şekilde tescil edildiğinin, millileştirilip millileştirilmediğinin, Gümrük İdaresi tarafından satışının yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonucuna göre aracın bizatihi müsaderesi ya da araç bedelinin müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı olup, katılan ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 13/03/2009 gününde verilen dilekçe ile araç satışının iptali ile aracın davacıya teslimine veya araç bedelinin tahsilinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 22/06/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi....

                Davacı satış işleminin muvazaalı olduğunu, aynı tarihte başka araçların da satışının yapıldığını, şirket hakkındaki ceza soruşturması nedeniyle malvarlığını kaçırmak amacıyla satış işleminin şirketin çalışanı olan davalıya yapıldığını, kasko değeri 63.735,00 TL olduğu halde aracın 45.000,00 TL’ye satıldığını, davalının satış bedelini şirkete ödemediğini belirterek, muvazaa nedeniyle araç satışının geçersiz olduğunun tespitine ve dava konusu aracın müvekkili şirket adına tescili ile aracın davacıya teslimine karar verilmesini istemiş; davalı ise satış işleminden önce şirkette çalışmadığını, daha önceki bir tarihte işten ayrıldığını, işten ayrıldığında “ yılsonu performans priminden “ kaynaklı 40.000 TL tahakkuk etmiş alacağı bulunduğunu, şirketten bu alacağı da mahsup edilmek kaydıyla 45.000 TL’ye araç satışı için anlaşıldığını, bakiye 5.000 TL borcuna karşılık olarak da aracı şirkete kiraladığını belirterek davanın reddini talep etmiş; mahkemece ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine...

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ticari araç satışı nedeniyle davalıya bono verdiğini, bono bedelinin ödenmesi üzerine aracın kati satışının yapıldığını, bedelsiz kalan senedin davalı tarafından icra takibine konu edildiğini belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kalan alacağını teminen elinde bono bulunması nedeniyle aracın kati satışının yapıldığını, kati satış yapılmasının bononun ödendiği anlamına gelmeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, düzenlenen oto satış protokolü hükümleri gereğince vasıtanın borç bitiminde devrinin yapılacağına ilişkin düzenleme ile Kati Taşıt Satış Sözleşmesi içeriğine göre davalıya borcun tamamının ödendiği gerekçesiyle davanın kabulüne, % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu