Noterliğinin 14/03/2016 tarihli 7224 yevmiye numaralı satış işlemine konu 34 XX 577 plakalı aracın mülkiyetinin davalıya geçmemiş olduğunun açık olduğunu, iş bu sebeplerle Davaya konu 34 XX 577 plakalı aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, Noterden yapılan resmi araç satış sözleşmesinin iptali ve araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....
Taraflar arasında yapılan 18.05.2009 günlü oto satış mukavelesinde, araç satış bedeli 5350 TL olarak belirtilmiş ve davalı, davacıya aracın kaydını vermediği taktirde 5350 TL. ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacı ise davalıdan alacağın tahsili için giriştiği icra takibinde, 10.700 TL asıl alacağın ödetilmesini istemiştir. Satış bedeli olan 5350 TL dışında kalan 5350 TL.nin cezai şart alacağı olduğunun kabulü gerekir. Sözleşme geçersiz olduğu için, geçersiz sözleşmede öngörülen cezai koşulu da geçersiz sayılacağından davacının 5350 TL satış bedeli dışında kalan 5350 TL isteminin reddi gerekir. Bu yönün mahkemece gözardı edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın 2. bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in kayden maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazı ölümünden 3 ay önce davalı eşine bağış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın kayden maliki olduğu 1 parça taşınmazının da 3. kişiye satılarak parasının davalıya verildiğini sandıklarını, ayrıca mirasbırakan adına kayıtlı ... plakalı aracı davalının kullandığı kanısında olduklarını, bu durumun doğru olması halinde davalının elde ettiği kazanımlar için doğan haklarını saklı tuttuklarını, bağışlama işleminin diğer mirasçıların saklı payını ihlal eden, terekeden mal kaçırmaya yönelik bir işlem olduğunu ileri sürerek bağışlama işleminin usule uygun olmadığının tespiti halinde bağışlama işleminin iptalini, aksi halde mirasbırakanın saklı paya tecavüz eden tasarruflarının tecavüz oranında indirilmesi ve indirilen kısmın davacıya özgülenmesini, tapu kaydı belirlenemeyen ancak diğer taşınmazın satış bedelinin davalıda olduğunun belirlenmesi durumunda satış bedelinin koşulları var ise iptalini, mümkün olmazsa tenkise tabi tutulmasını istemiştir...
E.. ve G.. T.. adlarına kayıtlı olduğu, aracın 2009 yılında trafiğe elverişli olmaması nedeni ile trafikten men edildiği, daha sonra da araç maliki Zübeyde' ye teslim edildiği, geçersiz sözleşmeye dayanarak verdiğini geri isteyen davacının aracı davalı tarafa teslim ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, geçersiz (harici) sözleşme gereğince araç alımı için davalıya ödenen bedelin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Araç satış işleminin geçerli olabilmesi için 2918 sayılı KTK'nın 20/e maddesi gereğince noter satışı ile aracın devrinin davacıya verilmesi gerekmektedir. Geçersiz sözleşme nedeniyle TBK.'nun 77-82.(BK'nun 61-66.) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür....
dışı ikrar olarak değerlendirilmesi gerektiği, Samsun İl Emniyet Müdürlüğü'nden gelen yazı cevabında aracın senet tanzim tarihinde ... adına kayıtlı olduğu, araç mülkiyetinin davacıya hiç geçmediği, üçüncü kişiye davacının rızası ve bilgisi dahilinde devir edildiğini ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğu davalının bu hususu ispatlayamadığı, harici araç satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmede herkes aldığını iade ile yükümlü olduğu, geçersiz bir satış sözleşmesinin teminatı olarak verilen senedin davacıya iadesinin gerektiği dikkate alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı, oto kiralama işi de yaptığını, kendisi adına kayıtlı aracını kiralamak isteyen dava dışı ... isimli kişiye kiraladığını, süre sonunda aracın teslim edilmediğini, emniyete yapılan şikayet sonucunda aracın adına sahte olarak düzenlenen satış vekaletnamesi ile davalıya satıldığını öğrendiğini, davalı ile noterde herhangi bir sözleşme yapmadığını, bu satışın gerçek satış olmadığını, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve adına tescili ile satış sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davalı vekili, müvekkiline dava konusu aracın satışını yapan kişinin dava dışı üçüncü kişi olan Erdal Öneş olduğunu, satış bedeli olarak bu kişiye 20.600 TL ödediğini, satışın sahte kimlikle yapılmasından ötürü satış sözleşmesinin mutlak butlanla geçersiz olduğunu, çalıntı olduğu gerekçesiyle araca el konulduğunu, asıl mağdur olanın müvekkili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takipleri sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek BK.nun 18. maddesi gereğince davalı şirketler arasında dava konusu taşınmazın ve üzerindeki tesis (fabrika binası) ile mütemmim cüz ve teferruatına ilişkin satış ve devir işleminin muvazaalı ve hileye dayalı batıl ve geçersiz bir satış olduğunun tespitiyle İİK'nun 283.maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle taşınmaz, tesis, mütemmim cüz ve teferruatının, menkul ve makinelerin haciz ve satışına verilmesini, ayrıca BK.nun 18, 179 ve İİK'nun 44. maddeleri gereğince davalılar arasındaki satış işleminin mal kaçırmaya yönelik, hileli ve geçersiz olduğunun tespitine, (2) nolu davalının, (1) nolu davalının ve iştiraki şirketlerin borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabulüne verilmesini talep etmiştir....
Davalılar; davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece; trafikte tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devir işleminin noter tarafından yapılması gerektiği,noter tarafından yapılmayan işlemlerin geçersiz olduğu, davacının ... plaka sayılı aracın maliki olmadığı, söz konusu aracın devir işleminin dava dışı ... tarafından davalı ...’e resmi şekilde yapıldığı, davaya konu araç bedeli yönünden davacının dava hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, ... 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/05/2009 gün ve 2007/479 E. - 2009/165 K. sayılı ilamıyla; davalı Gaziosmanpaşa 5. noteri ... aleyhinde sahte sürücü belgesinin iğfal kabiliyeti bulunmamasına rağmen kendisini ... olarak tanıtan kişiye vekaletname düzenlendiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanmak suçundan mahkumiyetine karar verildiği, ... 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nın 20/d bendi "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir" hükmünü içermektedir. Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere araç satış işleminin geçerli olabilmesi için 2918 sayılı KTK'nın 20/e maddesi gereğince noter satışı ile aracın devrinin davacıya verilmesi şarttır....
Taraflar arasında harici araç satış sözleşmesi bulunduğu ve satış bedeli konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme sebebiyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Davalı araç semelerini de ayrıca talep etmiş ise de, sözleşme geçersiz olduğundan davalının semereleri talep hakkının bulunmadığı açıktır....