Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında ise; kendisinin kimseye araç satmadığını, sadece araç satımında aracılık ettiğini, davanın reddini istediğini belirtmiştir. Mahkemece; tüm dosya kapsamı itibari ile davalının araç alımına satımına aracılık ettiği, esas satıcının yani ruhsat sahibinin ceza evinde olduğu, davalının bu işten bir kazanç elde etmediği, zenginleşen kişinin araç maliki olan kişi olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, geçersiz (harici) sözleşme gereğince ödenen araç bedelin tahsili istemine ilişkindir. Araç satış işleminin geçerli olabilmesi için 2918 sayılı KTK'nın 20/e maddesi gereğince noter satışı ile aracın devrinin davacıya verilmesi gerekmektedir. Geçersiz sözleşme nedeniyle TBK.'nun 77-82.(BK'nun 61-66.) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/342 E. - 2016/566 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı (karşı davalı) idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 8. maddesi uyarınca yapılan kamulaştırma işleminden vazgeçme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti birleşen davalarda ise kamulaştırma işleminden vazgeçme işleminin geçersiz olduğunun tespiti ve kamulaştırmadan vazgeçme nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ... Büyükşehir Belediye Başkanlığınca açılan borçlu olmadığının tespiti ve kamulaştırmadan vazgeçme nedeniyle ödenen bedelin tahsili davalarının reddine, kamulaştırma işleminden vazgeçme kararının geçersiz olduğunun tespitine dair davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davacı (karşı davalı) ......

      Davalı ... vekili, müvekkilinin dava dışı Gurbet Biçer'e ait ... plakalı aracı 21.000 TL bedelle davacıya sattığını, davacının sözleşme ile satış bedelini ... plakalı araç ve 2 adet bono ile ödeyeceğini taahhüt ettiğini, 48 RS 886 plakalı araç müvekkili adına kayıtlı olmadığı için satış işleminin gerçekleştirilemediğini, tarafların satış sözleşmesini feshettiklerini, 2 adet bono ve ... plakalı aracın davacıya iade edildiğini, davacının aynı gün aracını dava dışı ...'e sattığını, müvekkili ile diğer davalı ... arasında bir ortaklık ve hizmet ilişkisi bulunmadığını, davacı ve dava dışı ...'ın borçlarına karşılık müvekkiline iki adet bono verdiğini, bonoların müvekkili tarafından borcuna karşılık ciro edilerek ...'a verildiğini, ... tarafından da diğer davalı ...'e ciro edilerek verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        Belli günde davalı vekilleri avukat ... ve vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan ... Otomotiv A.Ş. ile yaptığı 04.10.2006 tarihli harici oto sözleşmesi ve diğer davalı araç maliki ile aynı tarihte ... 44. Noterliğinin 22198 yevmiye nolu araç kati satış sözleşmesi ile ... plaka sayılı aracı 18.400,00 YTL bedelle satın aldığını, araç kilometre göstergesinin 34.000’de olduğunu, bu şekilde satın aldığını, son bakımının yapıldığı 20.07.2005 tarihinde 105.000 km olduğunun ilgili servisten öğrenildiğini, malın ayıplı olduğu hususunun ... 45....

          ise saat 15:00 civarında gerçekleştiğini, bu durumda davalının babasının öldüğünü bile bile usulsüz bir şekilde geçersiz vekaletname ile satış işlemini tamamladığını belirterek davalı tarafından yapılan usulsüz satış işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Noterliğinin 14/03/2016 tarihli 7224 yevmiye numaralı satış işlemine konu 34 XX 577 plakalı aracın mülkiyetinin davalıya geçmemiş olduğunun açık olduğunu, iş bu sebeplerle Davaya konu 34 XX 577 plakalı aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, Noterden yapılan resmi araç satış sözleşmesinin iptali ve araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....

          nin aktifinde iken davalıya satışı yapılan Ankara İli, Gölbaşı İlçesi, Hacılar Köyünde (Mahallesinde) kain ... ada ... ve ... parsel, ...ada ...,...,... ve ... parsel, ...ada 2 ve 3 parsel, ... ada 1 parsel, ... ada 1 ve 2 parsel, ... ada 1 parselde bulunan taşınmazların satışına izin veren, genel kurul kararı alınmadığını, bu durumda satış işleminin batıl olduğunu, yapılacak yargılama neticesinde; satış işleminin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin kayıtlı adresi ise ......

            in kayden maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazı ölümünden 3 ay önce davalı eşine bağış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın kayden maliki olduğu 1 parça taşınmazının da 3. kişiye satılarak parasının davalıya verildiğini sandıklarını, ayrıca mirasbırakan adına kayıtlı ... plakalı aracı davalının kullandığı kanısında olduklarını, bu durumun doğru olması halinde davalının elde ettiği kazanımlar için doğan haklarını saklı tuttuklarını, bağışlama işleminin diğer mirasçıların saklı payını ihlal eden, terekeden mal kaçırmaya yönelik bir işlem olduğunu ileri sürerek bağışlama işleminin usule uygun olmadığının tespiti halinde bağışlama işleminin iptalini, aksi halde mirasbırakanın saklı paya tecavüz eden tasarruflarının tecavüz oranında indirilmesi ve indirilen kısmın davacıya özgülenmesini, tapu kaydı belirlenemeyen ancak diğer taşınmazın satış bedelinin davalıda olduğunun belirlenmesi durumunda satış bedelinin koşulları var ise iptalini, mümkün olmazsa tenkise tabi tutulmasını istemiştir...

              Taraflar arasında yapılan 18.05.2009 günlü oto satış mukavelesinde, araç satış bedeli 5350 TL olarak belirtilmiş ve davalı, davacıya aracın kaydını vermediği taktirde 5350 TL. ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacı ise davalıdan alacağın tahsili için giriştiği icra takibinde, 10.700 TL asıl alacağın ödetilmesini istemiştir. Satış bedeli olan 5350 TL dışında kalan 5350 TL.nin cezai şart alacağı olduğunun kabulü gerekir. Sözleşme geçersiz olduğu için, geçersiz sözleşmede öngörülen cezai koşulu da geçersiz sayılacağından davacının 5350 TL satış bedeli dışında kalan 5350 TL isteminin reddi gerekir. Bu yönün mahkemece gözardı edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın 2. bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                dışı ikrar olarak değerlendirilmesi gerektiği, Samsun İl Emniyet Müdürlüğü'nden gelen yazı cevabında aracın senet tanzim tarihinde ... adına kayıtlı olduğu, araç mülkiyetinin davacıya hiç geçmediği, üçüncü kişiye davacının rızası ve bilgisi dahilinde devir edildiğini ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğu davalının bu hususu ispatlayamadığı, harici araç satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmede herkes aldığını iade ile yükümlü olduğu, geçersiz bir satış sözleşmesinin teminatı olarak verilen senedin davacıya iadesinin gerektiği dikkate alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu