Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, 22.09.2005 tarihli harici sözleşme ile davalıya ait aracı satın aldığını, davalının aracı kredili almasından dolayı araç üzerinde rehin şerhinin bulunduğunu, satış bedeli olarak aracın kalan kredi borcunun 8 taksidinin ödeneceği ayrıca bakiye satış bedeli olarak davalıya 11.000 TL meblağlı senet vererek borcun ödenmesinin protokolde kararlaştırıldığını, ancak araç üzerinde davalının borçlarından dolayı 4.1.2005 tarihli haciz şerhinin bulunduğunu daha sonra öğrendiğini davalının bu hususu kendisinden gizlediğini, davalıya gerek elden gerek havale ile ödemelerde bulunduğu gibi davalının elnde bulunan senedi takibe koyması nedeni ile icra dosyasına haciz tehdidi ile ödemelerde bulunduğunu, aracın kredi borcu taksitlerini de ilgili bankaya ödediğini ileri sürerek fazla hakları saklı kalmak kaydıyla davalı ile aralarındaki 22.09.2005 tarihli harici satış sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, araç nedeni ile gerek davalıya gerek davalının borcu için bankaya ödediği toplam 9718...

    Noterliğinin ... tarih, ... yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile 30.000,00 TL bedel karşılığında satıldığı, davalı tarafından davacıya 29/06/2018 tarihli 531066 numaralı 30.000,00 TL araç satış faturasını ve 29/06/2018 tarihli ...numaralı 17.500,00 TL bedelli çanta satışına ilişkin fatura düzenlendiği, araç satışına ilişkin faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalıya ...'a ait 19/09/2018 tarihli 30.000,00 TL bedelli çek ve 30/09/2018 keşide tarihli ... nolu ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, harici biçerdöver satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olup, mahkemece satış işleminin noterde yapılmadığından geçersiz olduğu kabul edilerek sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle karar verilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        MAHKEMECE: Dosya arasında bulunan 15/08/2012 tarihli sözleşmeye göre ve taraflarında kabullerine göre davaya konu araç ... plaka sayılı ... ... marka 2008 model araç olduğu,araç bedelinin taraflar arasında 90.000 TL olarak belirlendiği,davacılar tarafından davalıya 90.000 TL bedelli icra takibine konu senet verildiği,davacıların, sözleşmeye konu aracın satıştan önce hasarlı olup olmadığı ve satış tarihindeki rayiç değerinin tespiti ve davacıların davaya konu icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olup olmadıklarının tespiti için aracın önceki hasar kayıtları da ilgili yerlerden getirtilerek bir otomotiv uzmanı bilirkişi ... ile hukukçu bilirkişi ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit talebine ilişkin davada Ankara 10.Asliye Ticaret ve 7.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, icranın iptali ile faturaların geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince; davaya konu faturaların kira sözleşmesine karşılık düzenlendiği, bu nedenle HMK 4. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise;taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı,talebin faturaya dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti olduğu,nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından,araç kiralama sözleşmesinin davacı ile davada taraf olmayan dava dışı .... Teks. Güz. Hiz. San. Ve Tic. Ltd....

            - K A R A R - Davacı vekili; davalının takibe konu ettiği senedin teminat senedi olduğunu belirterek, senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki protokolde takibe konu senedin teminat senedi olarak düzenlendiğinin ve aracın satışının davalı tarafa yapıldıktan sonra senedin geçersiz sayılacağının belirtildiği, araç satışının resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu, geçersiz olan satış sözleşmesi gereğince verilen teminat senedinin de geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu bono nedeniyle davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Şti. firmasına tam bedeli ödeyemediğini, anılan şirketin planlanan satış üzerine gayrimenkul satışının 335.000,00 TL olarak gerçekleşeceği için faturasını 335.000,00 TL olarak düzenlediğini, şirketin eksik ödenen satış bedeli kaynaklı vergisini de yüksek bedele göre ödediğini savunarak, davacının beyan ve iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 09.06.2022 tarihli, 20.000,00 TL bedelli bono yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Taraflar arasında gayrimenkul satışına ilişkin 09.06.2022 tarihli adi bir sözleşme düzenlendiği, dava dilekçesinin ekinde sunulan davacı ve davalı arasında yapılan 09.06.2022 tarihli Gayrimenkul Satış Mukavelesinde davacı ...'nın alıcı olarak, davalı ...'...

                Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, taraflar tacir olmadığı gibi aralarındaki sözleşme de ticari satım sözleşmesi değildir. Yani, taraflar arasında, kambiyo senedinden kaynaklı bir uyuşmazlık yoktur ve uyuşmazlığın çözümünde TBK'nın 207 vd. maddelerindeki satış sözlemesi kuralları uygulanacaktır. Buna göre, davanın mutlak ticari dava olarak kabulü mümkün değildir ve uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi'nce çözüme kavuşturulması gerektiği" gerekçesiyle karşı görevsizlik karar verilmiştir. Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı Menfi Tespit istemine ilişkindir. Davacı ile davalı ile aralarında araç satım sözleşmesi yapıldığını, sözleşme karşılığı davalıya 20.000,00.-TL bedelli kambiyo senedi verdiğini, ancak aracın kusurlu çıktığını belirterek, davalıya verilen senetlerinin geçersiz olduğunun tespitine, lehine %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

                Bu ilkeler ışığı altında somut olaya bakıldığında ise; taraflar arasındaki sözleşmede davalıya ait hususi nitelikteki 34 XX 953 plakalı aracın davacıya 8.000,00 TL bedel karşılığı satıldığı, davalıya bu sözleşme gereği 7.000,00 TL ödendiği , araç satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından, davalının aldığı satış bedelini eş söyleyişle davacı tarafından yapılan tüm ödemelerin iadesi ile yükümlü olacağı iddiası ile davanın açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların tacir olduğu veya araç alım satımı ile iştigal ettikleri yönünde bir iddia ve delilin bulunmadığı, davalının soruşturma dosyasında sıvacı olduğunun ifade edildiği görülmüştür. (Yargıtay 3....

                ye kayyum heyeti atandığını, atama işleminden sonra şirket bünyesinde yapılan geçmişe dönük araştırmalarda muvazaalı işlemler yapıldığı, şirketin mal varlığının boşaltıldığının anlaşıldığını, şirket adına kayıtlı olan aracın 06/11/2015 tarihinde şirketin o tarihte çalışanı olan davalıya kasko değerinin altında satıldığını, satış bedelinin şirkete ödenmediği, ancak satış işlemine rağmen şirketin aracı kullanmaya devam ettiğini, bahse konu araç satış işleminin muvazaalı olup mal kaçırmak amacıyla yapıldığını zira aynı gün birden fazla aracın çalışanlara satışının aynı noterde yapıldığını iddia ederek, öncelikle dava konusu aracın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacıyla trafik kaydına tedbir konulmasına, yapılan araç satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile şirket adına tesciline karar verilmesi talep edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu