Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, geçersiz araç satış sözleşmesi gereğince araç tescili yapılmadığından ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. 2918 Sayılı Yasanın 20/2- d maddesi uyarınca; trafik sicilinde kayıtlı bulunan araçların devir ve satışına yönelik sözleşmelerin resmi şekilde yapılması zorunludur. Resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir....

Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir....

    Ancak, araç alım-satım işi ile iştigal eden davacının, satıcı ve araç hakkında yeterli araştırma yapmaması ve satışa esas olan belgeleri incelememesi, noterde satış işlemi yapılırken bulunan eksiklikler nedeniyle kendisinden beklenen özeni gösterip olaya uygun bir araştırma yapmaması davacının bölüşük kusurunun varlığını göstermektedir. Dosyanın incelenmesinde; Makine Mühendisi ve hesap bilirkişileri tarafından düzenlenen raporda; davaya konu 2010 model ..... marka aracın satış işleminin yapıldığı, 21/12/2012 tarihi itibariyle piyasa değerinin 21.250,00 TL olduğu, davacı tarafından aracın 16.800,00 TL gibi piyasa değerinin çok altında satın alındığı belirtilmektedir....

      Davalı vekili, dava konusu senedin tanzim tarihinin 10.10.2012, vade tarihinin ise 10.11.2012 olduğunu, davacının dilekçesinde belirttiği araç satış işleminin bono düzenlenmeden önce yapıldığını, davacının takibe konu senedin 31.000,00 TL'lik kısmını haricen ödediğini, davacının aracı başka birine devir ettiğini, sözleşmeyle ilgisi olmadığını, kaldı ki aracın sözleşmede görüleceği üzere değerinin 5.520,00 TL olduğunu, davacının beyanlarına itibar edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava icra takibine konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, ... 16....

        Mahkemece, davalı ... komisyoncuların sözleşmeden doğan aracılık hizmetini yerine getirdikleri, diğer davalı satıcının da tapuda satış işleminin gerçekleştirilmesi amacıyla ön çalışmalara başladığı gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... ...'ın temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davada dayanılan 21.9.2002 tarihli sözleşme bir yönüyle tapulu taşınmazın haricen satışını, diğer yönüyle de tellalık sözleşmesini içerisinde barındırması nedeniyle karma niteliği olan bir sözleşmedir. Satışa konu taşınmaz davalılardan ... ve dava dışı ...'ın murusleri ... adına kayıtlı olup, bu taşınmazın tapuda satış işleminin gerçekleştirilmediğinde ihtilaf yoktur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.05.2016 tarih, 2014/13-159 Esas, 2016/257 sayılı kararında yer alan "Malın başkasına ait olup olmadığı özel hukuk kurallarına göre belirlenmelidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır....

            Ve Zeki Akdoğan ile herhangi bir anlaşması veya araç satış vaadi bulunmadığını, müvekkilinin davacıya araç kaydını söz konusu şirkete veya başka şahsa vermesi ve adına tesciline yönelik yazılı veya sözlü bir talebinin olmadığını, aracın kaydının müvekkilinin onayı veya rızası ile verildiği bir an için kabul edilse dahi müvekkiline ödeme yapılmış olması gerektiğini, bahsi geçen kredinin kullanılmış olması durumunda dahi müvekkili ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davacılarla ödeme konusunda görüşme ve yapılandırma olmadığını, davacıların buna dair ihtar veya taleplerinin bulunmadığını savunarak davanın reddine ve %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Asıl davada davacı, mirasbırakan babası ...'ın maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazını davalı torununa satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihinde mirasbırakanın 89 yaşında olup dava dışı oğlu tarafından kandırıldığını, bu yaştaki birinin akli melekelerinin yerinde olmasının mümkün olmadığını, işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline, birleştirilen davada davacı, temlikin ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenleriyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, mirasbırakanın bakımıyla uzunca bir süre ilgilendiğini, satış işleminin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Gazetecilik şirketine kayyum olarak atandığını, atamadan sonra şirket bünyesinde yapılan araştırmada geriye dönük olarak birtakım muvazaalı işlemler yapıldığı ve kayyum atanan şirketin malvarlığının boşaltıldığının anlaşıldığını, şirket adına kayıtlı ... plakalı aracın 20/11/2015 tarihinde davalıya muvazaalı şekilde satıldığını ve satış bedelinin ödenmediğini tespit edildiğini ileri sürerek araç satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine ve dava konusu aracın teslimi ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış tarihinde anılan şirkette çalışmadığını, işten ayrılırken şirketten alacağı bulunduğunu ve bu alacağa karşılık dava konusu aracın kendisine verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

                un akraba (kayınpeder-damat) oldukları, aracın satıştan sonra davacı da değil de ağabeyinde olduğunun zabıta araştırması ile tespit edildiği, satışın borçlulara ödeme emri tebliğ edildikten sonra yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 20.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu