denilerek yine eldeki uyuşmazlıkla aynı olan uyuşmazlıkta dava, araç mülkiyetinin tespiti olmadığı taktirde araç bedelinin tahsili olarak nitelendirilmiştir. Yargıtay 3.H.D.'...
plakalı araç alım bedeli'' açıklaması ile EFT yoluyla gönderildiğini, davalının parayı almasına rağmen araç satış sözleşmesine imza atmadığını, ikazlara rağmen davalı tarafın imza atmamasının üzerine son çare olarak polis çağırılması ile müvekkili olan şirket yetkilisinin ... olay numarasıyla davalı taraf hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, daha sonra yapılan arabuluculuk görüşmelerinden herhangi bir anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilinin aracın gerçek maliki olduğunu, dava konusu aracın trafik kaydının iptalini ve müvekkil adına tescil edilmesi gerektiğini, dava konusu aracın 3. kişilere devrinin engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, mümkün görülmez ise anılan araç satışı için taraflarınca gönderilen 275.000-TL bedel tutarında teminat mukabilinde ihtiyat haciz kararı tesis edilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile satışa ve davaya konu araç mülkiyetinin müvekkile ait olduğunun tespiti ile trafik sicilinde müvekkili adına tesciline; araç...
Mahkemece, "... davanın davalı şirket ile davalı gerçek şahıslar arasında gerçekleşen araç satışlarının muvazaa nedeni ile iptali, araçların tekrar davalı şirket adına tescili, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedellerinin davalılardan tahsiline yönelik olduğu, üzerine tedbir konulan aracın mülkiyetinin dava konusu olduğu, HMK'nun 389.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâlinin gerçekleştiği, teminat tutarının yeterli olduğu, tedbir kararının uyuşmazlığın esasını çözer mahiyette olmadığı, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu, bu nedenle mahkememizce % 15 teminat karşılığında verilen ihtiyati tedbir kararının 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlemelere uygun olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbire itirazın reddine ..." şeklinde karar verilmiştir....
bedelinin ------- haklarının müvekiline devri------------ olduğu mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aracın----------------değerinin--- sahip kişilerin-----olduğu için bu başvuruyu ancak davalının yapabileceği,---- yapma hakkının bulunmadığı, davalı tarafından aracın davacıya devri icin---- davalı hesabına ödenmiş olmasına rağmen davalının araç mülkiyetini ve plakayı davacıya devretmeyerek kusurlu olduğu ve davacının--- plakaya alamamasına sebep olduğu bu nedenle araç plaka değerinden davalının sorumlu olduğu davacının araç yönünden öncelikli talebinin araç mülkiyetinin davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş olup mahkememizce --- mülkiyetinin davacı adına tesciline ve--- araç plaka bedelinin davacının davalının---tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava konusu uyuşmazlık, trafik kazası sonucu zarara uğrayan davacıların açtığı tazminat davasında, sigorta dışındaki diğer davalılar ait araç üzerine "ihtiyati hacze kabil olacak şekilde tedbir konulması" şeklinde talepte bulunulmuş, mahkemece ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri ayrı ayrı değerlendirilmiştir .Davacı tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişki ara karara itiraz edilmiştir. İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK'da 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK'nın 389. maddesinde; ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır....
Kat 5 numaralı bağımsız bölümde bulunan evin mülkiyetinin kaydına ve yine İzmir İli, Menemen İlçesi, Kazımpaşa Köyü, 5409 Ada, 2 Parselde bulunan 3665 / 706560 Arsa Paylı, A Blok 4. Kat 32 numaralı bağımsız bölümde bulunan evin mülkiyetinin kaydına dava sonuna kadar 6100 Sayılı HMK'nun 392/1. Maddesine istinaden teminatsız olarak İhtiyati Tedbir konulmasını talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, harcın eksik yatırıldığını, dava delillerinin ibraz edilmediğini, taraflar arasındaki anlaşma gereği bakiye borcun ödendiğini, karşılıklı olarak ibralaşıldığını, iddiaların kabulünün mümkün olmadığını belirtmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/08/2020 tarih 2020/191 Esas sayılı ara kararıyla, "Davacı vekilinin İhtiyati Tedbir talebinin REDDİNE," karar verilmiştir....
İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, araç üzerine tedbir konulması taleplerinin reddedildiğini, davacının yaralandığı kazanın sonucunda haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiğini, kaza tarihi itibariyle tazminat alacağının muaccel olduğunu, KTK 85.maddesi gereğince araç üzerine tedbir konulması gerektiği ileri sürülerek, kararın kaldırılarak tedbir konulması talep edilmiş ise de; Mahkemece dava konusunu oluşturmaması nedeniyle hak ve alacaklar ile, taşınmaz mallar üzerine tedbir konulması talebinin reddedilmesinin HMK 389 maddesi gereğince dava konusu oluşturmaması nedeniyle yerinde olduğu, 2918 sayılı KTK'nun 85.maddesi gereğince kazaya karışan araç üzerine tedbir konulabileceği anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, davalı T3 adına kayıtlı ise, 34 XX 175 plaka sayılı araç üzerine Uyap üzerinden tedbir konulmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İlk derece mahkemesince tensip ara kararı ile kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın dava konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine; ihtiyati haciz talebinin ise bu aşamada dosyadaki delil durumu itibariyle yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, trafik kazasına asli kusuruyla sebebiyet veren ... plakalı araç hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Somut olayda, her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de; hukuki nitelendirme hakime ait bulunmaktadır....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesiyle, asıl taleplerinin dışında ayrıca davalı araç maliki adına kayıtlı ... plakalı araç ve adına kayıtlı olan başkaca araç ve taşınmazlar üzerine taktiren teminatsız olarak ihtiyati haciz vaazına, bu talebin reddi halinde davalı şahıslar adına kayıtlı olan taşınmazların ve araçların kaydı üzerine üçüncü kişilere devredilmesini önlemek adına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "Her ne kadar davacı, davalıların malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş ise davalılara ait malvarlığı dava konusu olmadığından davacının tedbir talebi yerinde görülmemiştir....
Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, oto kiralama işi ile uğraştığını, kendisinden kiralanan davaya konu aracın, sahte nüfus cüzdanı kullanılarak dava dışı kişiye verilen araç satış vekâletnamesine istinaden davalıya devrinin yapıldığını, davalının aracın trafik sicilden tescili talebini reddettiğini belirterek; aracın mülkiyetin kendisine ait olduğunun tespiti ile adına tescilini talep etmiştir....