Sigorta A.Ş. vekili ,müvekkili şirket sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 1.551.45 YTL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline davalı ... şirketinin poliçe limitiyle 07.04.2003 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise ödeme tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin ../... - 2 - 2007/4940 2008/953 devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz....
Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, davanın kısmen kabulü ile, 2.789.00 YTL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK.’nun 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın malik-işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri,araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz....
Ayrıca noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, davalı ...’ün cevap dilekçesine ekli fotokopi belgeden, kazaya karışan ve davalı ... adına kayıtlı olan araç, satışın yapıldığı Noterlik ismi okunmamakla birlikte, 26.05.2003 tarih, 13091 yevmiye numaralı “Kat’i Taşıt Satış Sözleşmesi” ile dava dışı şirkete satılmıştır. Kaza ise, 18.07.2005 tarihinde meydana gelmiştir. Anılan Noterlik ismi davalı ...’den sorularak, noter satış sözleşmesinin onaylı sureti ilgili noterlikten getirtilerek incelenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün adı geçen davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 2.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, davacıların murisleri adına kayıtlı aracı müvekkiline sattıklarını, istemin satışın tespiti ve aracın davalı adına tesciline ilişkin olup, bunun davada ... sürülemeyeceğini, aracın satışı ve devri hususunun trafikte ve noter huzurunda yapılması gerektiği gibi, davalının davacılara keşide ettiği ihtarda da görüleceği gibi aracın zilyetliğinin davalıya geçiş tarihinin 1994 yılı olduğu, bu nedenle de dava zamanaşımının geçtiğini bildirdiği gibi, aracın davacılar tarafından davalıya senet karşılığı satıldığını, araç bedelinin ödendiğini, aracın zilyetliğinin alınmasından sonra resmi devir işlemlerinin yapılması isteminden ve keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını, davalının aracı yaklaşık 8-9 yıl kullandıktan sonra hurdaya verdiğini, böylece de davacıların istemlerinin konusuz hale geldiğini, araç vergilerinin yaklaşık 4 yıl ödendiğini, davacıların resmi satışı davalıya vermeyerek kötüniyetli hareket ettiklerini ... sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur...
Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, oto kiralama işi ile uğraştığını, kendisinden kiralanan davaya konu aracın, sahte nüfus cüzdanı kullanılarak dava dışı kişiye verilen araç satış vekâletnamesine istinaden davalıya devrinin yapıldığını, davalının aracın trafik sicilden tescili talebini reddettiğini belirterek; aracın mülkiyetin kendisine ait olduğunun tespiti ile adına tescilini talep etmiştir....
Şti. vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve noterden yapılan satış sözleşmelerinin iptali talebine ilişkindir. Davacının dolandırılmak suretiyle aracının elinden rızası dışında çıkmış olduğu, davalı ...'ın bu suçtan dolayı hapis ve para cezası aldığı, Dairemizce yapılan geri çevirme üzerine ceza dosyasının celbedilerek incelenmesi suretiyle kesinleşmiş ceza mahkemesi ilamıyla sabit olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, davalı ... Tic. Ltd. Şti.'nin iyiniyetli olduğu, davacının aracının elinden rızası dışında çıkmış olması sebebiyle menkul hükmünde olan aracın maliki olan davacının haklarının korunması gerektiği, davalı ... Tic. Ltd....
yevmiye nolu ihtarnamesiyle, davalı tarafça taraflar arasında araç satışına ilişkin sözleşme olmadığı, davacının ödediği meblağın davacının şirket ortağı olduğu dönemde şirket adına tahakkuk eden idari para cezasına ilişkin davacının payına düşen miktar olduğu ve idari para cezasının tahsiline yönelik ödeme planı bulunduğu iddia edilmiş, davacının söz konusu para cezasının kesildiği 30/06/2008 tarihinde davalı şirket ortağı olduğu anlaşılmakta ise de; davacı tarafça davalıya yapılan ödemenin buna ilişkin olduğu hususunun ispatlanamadığı, öte yandan davacı tarafça da taraflar araç satış sözleşmesi bulunduğu iddia edilmiş ise de; KTK m. 20/d gereğince araç satış sözleşmesinin noter huzurunda yapılmasının geçerlilik şartı olduğu bu nedenle noter huzurunda yapılmayan araç satış sözleşmesinin de hükümsüz olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davacı tarafça terditli olarak ikame edilen davanın kabulü ile 42.500,00....
Mahkemece, satış vaadinin yerine getirilmesinin şartlarının imkansız hale geldiği ve tescil talebinin uygulama kabiliyeti bulunmadığı ve davanın terditli açıldığı belirtilerek, bilirkişi raporu ile belirlenen (halihazırda boş arsa olan taşınmazın 1/2 bedeli) 15.000 YTL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosyada mevcut belgelere göre; 16.11.2000 tarihli Noter satış vaadi sözleşmesi, dava dışı Muhsin ve davacı arasında düzenlenmiştir. Satış vaadine konu taşınmaz, daha evvel davalının babası (tapuda malik olan) İzzet ve dava dışı Muhsin arasındaki 30.07.1980 tarihli Noter satış vaadi sözleşmesine konu olmuştur. Davalının babası İzzet, 1988 tarihinde ölmüştür (Davalı Rafet, iki mirasçısından birisidir). Davacı ile davalıların murisi arasında bir satış vaadi sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalının murisi İzzet dava dışı Muhsin'e, Muhsin de taşınmazın satışını davacıya vaat etmiştir. Dava, taşınmazın tapuda üçüncü şahsa devri nedeniyle malik İzzet mirasçısına karşı açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Araç mülkiyetinin tespiti ve tescili Dava, sahte belgeye istinaden yapılan araç satışı nedeniyle araç kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemenin de nitelendirmesi bu yöndedir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan ancak bu daire tarafından görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Fatih/İstanbul adresine T.K.’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmesi, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olup, bozma nedenidir. 2- 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tes- ciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesine ekli belgelerden, kazaya karışan ve davalı ... adına kayıtlı ... plakalı araç, İstanbul 7.Noterliği’nin 29.12.2005 tarih, 34390 yevmiye numaralı “Satış Sözleşmesi” ile diğer davalı ...’ya satılmıştır....