eli ürünü olmadığı belirlendiğinden davanın kabulü ile 24/06/2009 tarih ve 03177 yevmiye sayılı satış sözleşmesinin iptaline, dava konusu motosikletin eski maliki adına tesciline, maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; davalı ... ait motosikleti noter satış sözleşmesi ile satın alan kişinin davacı ... olmadığı, sözleşmedeki imzanın da davacıya ait olmadığının belirlendiği anlaşılmıştır. Şu durumda anılan noter satış sözleşmesi uyarınca yapılan tescil, yolsuz tescil niteliğinde olduğundan geçerli değil ise de adli yargıda idareyi işlem yapmaya zorlayacak şekilde karar verilemeyeceğinden sadece tespit hükmü kurulmakla yetinilmesi gerekirken, tescile de hükmedilmiş olması doğru olmamış kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalı .....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ İPTALİ, -KARAR- Dava, satış vaadi sözleşmesinin iptali, cebri tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı şirket, 15.11.1996 tarihli noterde yapılan resmi satış sözleşmesi ile davalılardan ...’tan şirket adına satın almış oldukları BMW marka aracı, şirket adına trafikte tescil ettiremediklerini, davalı ...’in diğer davalıya olan borcundan dolayı başlatılan takip sonrasında ise aracın davalı ...’e satılıp onun adına tescil edildiğini, oysaki aracın mülkiyetinin kendisine ait olması nedeniyle üçüncü kişinin borcundan dolayı araç üzerine haciz konulamayacağı gibi, üçüncü kişi adına tescil de edilemeyeceğini ileri sürerek, araç üzerindeki trafik kaydının iptali ile davacı şirket adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....
ın diğer temyiz itirazlarına gelince: a- Dava satış sözleşmesinin iptali ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, sahibi olduğu aracı gazetede gördüğü ilan üzerine bir araç kiralama şirketine kiralamaya karar verdiğini ve kiralama sözleşmesi imzalayarak aracı .. Türk olarak tanıdığı kişiye teslim ettiğini, ancak bu şahsın sonrasında telefonlarına çıkmadığını, bunun üzerine yaptığı araştırmada aracın satıldığını ve plakasının değiştirildiğini öğrendiğini, aracı teslim ettiği kişinin sahte kimlik kullandığını ve kendi kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle aracı sattığını belirterek satış sözleşmesinin iptali ile aracın kendine ait olduğunun tespitini ve tescilini istemiştir. Davalılardan ..., olayda bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece trafik tescil şube müdürlüğünde tescil ettirme işlemi idari nitelikte olup, davacının müracaatı üzerine idare tarafından talebin reddi halinde davacının idari yargıda dava açma hakkı olduğu, trafik tescil şube müdürlüğünde tutulan kayıtların yasada öngörülen kayıtlardan olmadığı, kaydın iptali ile davalı adına hükmen tescil talebinin adli yargı görevinde bulunmayıp, idari yargının görevinde bulunduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin yargı yeri yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık taraflar arasındaki araç satışı iddiasına dayalı araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkin olup, niteliği itibariyle davanın adli yargının görevine girdiği gözetilmeksizin somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
şahsa devredilmiş ise satışın geçersizliğinin tespiti ile rayiç bedelin şimdilik 100,00 TL'sinin davalıdan tahsiline, finansal kiralama bedeli alacağının şimdilik 9.900,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi işleteni kim olduğunu açıklamış ve aynı yasanın 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, dosyada mevcut ... 8.Noterliği’nin 06.10.2006 tarih ve 023081 yevmiye numaralı satış senedi ile Hatice Alagöz adına satış görmüş, kaza ise 06.11.2006 tarihinde meydana gelmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve tesciline ilişkin davada İzmir Sulh ile İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; aracın trafik kaydına cebren tescili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının, hususi aracını noter satış sözleşmesiyle davalıya satmasına rağmen aracı trafik kayıtlarında adına tescil ettirmediğini, bu nedenle araç vergilerinin kendisine geldiğini belirterek trafik kaydının cebren davalı adına tescilini istediği saptanmıştır....
NOTER SATIŞ VAADI SÖZLEŞMESINE DAYALI TAPU IPTALI VE TESCIL HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE KADASTRO KANUNU (3402) Madde 12 "İçtihat Metni"Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen 09.02.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden söz edilerek dava reddedilmiştir. Tapulama sırasında 3335 m2 yüzölçümündeki 39 parselin 1/2payı davalılar miras bırakanı T..... Y.... adına tespit görmüştür....
TAŞINMAZ MAL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİZAMANAŞIMI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 716 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 125 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 128 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 22 ] 1512 S. NOTERLİK KANUNU [ Madde 89 ] "İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.07.2006 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, taşımaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava, zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle reddedilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmiştir....