tarafından davalı alıcıya noter huzurunda yapılan satış sözleşmesine istinaden gerçekleştiğini, noter huzurunda yapılan satışta araç bedelinin -----alındığı ibaresi maktu form formatında yer almışsa da tescil ve teslimi yapılan aracın satış bedeli bugüne kadar yapılan tüm girişim ve ihtarlara rağmen alıcı şirkette oluşan bazı yasal sıkıntılar gösterilerek oyalanmış ve hiç bir şekilde ödenmemiş müvekkil açıkça dolandırılmış haksız ve hukuka aykırıolarak karşı edim satış bedeli davalı yanca yerine getirilmediğini,---- kayıtlı aracın satışı resmi şekle tabidir....
Şti. aleyhine 19/08/2014 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, araç mülkiyetinin tespiti talebine ilişkindir. Yargıtay 14. HD'nin 19/11/2020 gün ve 2016/17809 E.-2020/7504 K. sayılı kararında özetle, "...İnanç sözleşmesi, 05/02/1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır....
Son olarak tescil, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karar olacağından, adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemeyeceğinden araç mülkiyetinin tespitine karar vermekle yetinilmiştir gerekçesiyle '...34 XX 942 plaka numaralı aracın mülkiyetinin davacı T1 olduğunun tespitine, Araç tescilinin iptali ve yeniden tescil isteminde bulunmak idari nitelikte bir işlem olduğundan davacının bu yöndeki taleplerinin reddine,34 XX 942 plaka numaralı aracın mülkiyetinin davacı T1 olduğunun tespitine, araç tescilinin iptali ve yeniden tescil isteminde bulunmak idari nitelikte bir işlem olduğundan davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı T3 vekili istinaf talebinde bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nın 20/d bendi "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir" hükmünü içermektedir. Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere araç satış işleminin geçerli olabilmesi için 2918 sayılı KTK'nın 20/e maddesi gereğince noter satışı ile aracın devrinin davacıya verilmesi şarttır....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 09/01/2012 NUMARASI : 2011/496 (E) ve 2012/8 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik 1- Suça konu ... plakalı aracın trafik tescil belgesinde bulunan 04.03.2009 tarihli muayenesinin sahte olduğunun tespit edildiği olayda, aracın 29.04.2009 tarihli noter devir sözleşmesi ile sanık tarafından S.. Ş..'den satın alındığına dair noter devir sözleşmesinin dosya içerisinde bulunduğu görülmekle, beyanı hükme esas alınan tanık H.. G..'ın, aracın önceden alınmasına rağmen devrinin geç alındığı, bu durumun sanığın akrabası olan İ.. G..'ün de bilgisi dahilinde olduğunu söylemesine rağmen, soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan İ.. G..'ün, araç satışından haberdar olmadığını belirttiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla, tescil belgesinde bulunan yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılması ve ayrıca aracın önceden satılmasına rağmen devrinin sonradan yapılıp yapılmadığına dair İ.. G..'...
"İçtihat Metni" Davacı ... tarafından, davalı aleyhine 04/01/2016 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tescil ve tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 22/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir....
Kollektif Şirketi aleyhindeki dava, aracın malik/işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, kazaya karışan ve davalı ... Kollektif Şirketi adına kayıtlı araç noter huzurunda yapılan 25.01.2002 tarihli satış senedi ile satılmış, kaza ise 06.08.2007 tarihinde meydana gelmiştir....
Dava, TTK.nun 1301.maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK.nun, değişik 20/d madde hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştiren devir işlemleri, araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik siciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi, idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu bir nitelik taşımaz. Bunun bir sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Aracı, noter satışı ile devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi, aracın maliki sayılır. Mahkemece davalı ...'...
Dava Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat davasıdır. 2918 sayılı KTK’nun değişik 20/d madde hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştiren devir işlemleri, araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik siciline alıcı. adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi, idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu bir nitelik taşımaz. Bunun bir sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Aracı, noter satışı ile devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi, aracın maliki sayılır. Mahkemece davalı ...'...