Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, mülkiyeti tarafına ait olan KİA marka aracı geçici olarak kullanmak üzere davalıya verdiğini, araca ihtiyacı olduğundan aracın iadesini istediğini, davalının aracı iade etmediğini ileri sürerek aracın hasarsız olarak aynen teslimine, aynen teslim olmaz ise dava tarihindeki eşdeğer sıfr km araç bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, yetki itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili nöbetçi ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, mülkiyeti kendisine ait aracın kullanım için davalıya verildiğini, davalının aracı iade etmek istemediğini ileri sürerek aracın aynen iadesi olmadığı takdirde eşdeğer sıfır km araç bedelinin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır....

    Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 261,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine ve aşağıda yazılı ret karar harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine 10/03/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava araç teslimi, araca vaki müdahalenin önlenmesi ve aracın kullanılmaması nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin reddi ile araç teslimi ve müdahalenin önlenmesine ilişkin dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur....

      Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 26.06.2018 tarihli araç içi yapım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin ------ plaka sayılı aracın satım ve iç tasarımına ilişkin olduğu, sözleşme tutarının 153.000,00 TL olduğunu, davalı aracın satımına aracılık da ettiğini, araç 19 Haziran 2018 tarihinde teslimi gerekirken 06 Ağustos 2018 tarihinde teslim edildiğini, 47 gün geç teslimden kaynaklı davacının zarara uğradığını, zararının 47 günlük kira kaybı ve araç tasarım sözleşmesi için çekilen krediden kaynaklı fazla ödeme olduğunu, ayrıca aracın tesliminde eksiklikler olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın geç tesliminden kaynaklı kira kaybı için 100 TL, fazla ödenen kredi için 11.065,92 TL ve araç içi eksiklikler için 100 TL'nin tahsilini talep etmiştir....

        Mahkemece, aracın hukuksal olarak ayıplı olduğunun kabulü ile birlikte, hukuksal ayıp unsurunun taraflarca bilinmesinin beklenemeyeceği ve ispatlanmadığından bahisle davanın kısmen kabulü ile aracın hukuken ve fiilen davacıya teslimi ile birlikte araç üzerindeki tedbiri ceza mahkemesi koyduğundan kaldırılmasına ilişkin de bu mahkemenin karar vermesi gerektiğinden bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Oysa ki davacı, dava dilekçesi ile aracın ayıpsız olarak kendisine teslimini bu mümkün değilse davalıya ödediği satış bedelinin iadesini istemiştir. Mahkemeninde kabulünde olduğu üzere dava konusu aracın her türlü takyidatttan ari bir şekilde davacıya teslimi mümkün olmayıp dava bu hali ile kendiliğinden bedel iadesine dönüşmüştür....

          Sözleşmede aracın satış bedeli 18.880,00 TL olarak belirlenmiş, araç bedelinin karşılığı olmak üzere de sözleşmede tüm unsurları belirtilen 04/05/2017 düzenleme, 30/06/2019 ödeme tarihli 18.880,00 TL bedelli bono davalı tarafından düzenlenerek davacı şirkete verilmiştir. Sözleşmenin içeriğinden de anlaşıldığı gibi araç davalıya devir ve teslim edilmekle birlikte davacı şirketin mülkiyet hakkının saklı tutulmasına ve aracın satış bedeli için verilen bono bedelinin ödenmesi için davalıya süre verilmiştir. Davanın her iki tarafı tacir olup uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle somut uyuşmazlık yönünden mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir. Davacı sözleşmeye konu aracı 18.880,00 TL bedelle davalıya satıp devretmiştir....

            . - K A R A R - Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin davalı şirketten 18/06/2010 tarihinde satın aldığı aracın hasarlı olduğunu ileri sürerek, araç bedelinin iadesine ve ayrıca araç için yapılan harcamaların, araç teslim edilirken sarf edilen masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, haksız açılan karşı davanın reddini istemiştir....

              Takip dosyası içeriğinden; alacaklı tarafından İstanbul 4.Tüketici Mahkemesi'nin 2011/940 esas - 2013/1621 karar sayılı ve 20/12/2013 tarihli ayıplı aracın ayıpsız aynı marka ve model misli ile değiştirilmesine dair kararına dayalı olarak 09/09/2020 tarihinde ilamlı takip başlatıldığı, ilam gereği alacaklının yerine getirmesi gerekli olan edimlerin (ilamda takdir edilen 7.500- TL değer kaybı bedeli ve ayıplı aracın borçluya teslimi), aynı takip içerisinde değer kaybı bedelinin takip dosyasına yatırılması ve borçluya 05/10/2020 tarihinde ödenmesi suretiyle ve ayıplı aracın borçluya icra müdürlüğü aracılığı ile 01/10/2020 tarihinde teslimi suretiyle yerine getirildikten sonra 07/10/2020 tarihinde örnek no:2 icra emrinin borçu vekiline tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı/borçlu şikayet dilekçesinde, ayıplı aracın kullanımı ve araca verilen zararlar nedeniyle tazminat talep hakkını saklı tutmuş olup, teslimin hukuka uygun olup olmadığı eldeki başvurunun konusu değildir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, araç satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı adına olan tescil kaydının iptali ,aracın iadesi, aksi takdirde araç bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; "......dava konusu aracın İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere cevabından anlaşıldığı üzere dosya kapsamında yer alan araç satış sözleşmesi öncesinde malikinin davacı olduğu ve aracın 28/03/2018 tarihinde davacıya vekaleten davalı T8 tarafından diğer davalı T6'ye satıldığı, zira bu hususun 20/01/2020 tarihli celsede hazır bulunan davalı T8'nin de kabulünde olduğu, davacı tarafça ise aracın satılmasına rağmen araç bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür....

                Tüm dosya kapsamından anlaşıldığına göre, araç satış bayisi olan davacı şirket tarafından davalıya satılan aracın bedeli ödenmediği gerekçesiyle açılan davada, Mahkemece tanık beyanlarına ve bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davalı tarafından araç bedelinin ödenmediği kabul edilmek suretiyle satışa konu aracın davalıya teslimi koşuluyla satış bedelinin davalıdan tahsili yönünde hüküm tesis edilmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 207.maddesinde, satış sözleşmesi satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmış olup, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça alıcı ve satıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü olduğunu da düzenlemiş bulunmaktadır. İbraz edilen araç tescil belgesi örneğinden davaya konu yapılan aracın davalı adına trafikte tescil edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                ne kadar olduğunun ve ikame bedelinin incelenip değerlendirilebilmesi için aracın, davacı servise giriş tarihi ile serviste kalması ilgili belgelerin ve ayrıca, aracın teslimi ile ve olayla ilgili olarak taraflar arasındaki tüm yazışma belgelerinin de dosyaya sunulması gerektiği kanaatine varıldığı hususları belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu