Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye kiraladığını ve bu şirketle aralarında araç kiralama sözleşmesi bulunduğunu, sürecin uzamasından dolayı ... şirketi tarafından sözleşmenin 16/02/2022 tarihinde sonlandırıldığını, tekrardan sözleşme yaptıkları tarih arasında yaklaşık 15 günlük fark bulunduğunu, kiralama sözleşmesi dolayısıyla kaybettiği 15 günlük elde edeceği kazançlardan mahrum kaldığını, üretici firmanın aracın makul kullanım ömrü boyunca yedek parça bulundurma zorunluluğu olduğunu, müvekkilinin 2016 model otokar atlas marka aracı henüz makul kullanım ömrü içerisinde bulunduğunu, üretici firmanın bu yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin uğradığı zararlardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla; talep ve davamın kabulü ile 21.600 TL kazanç kaybının olay gününden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, masrafların davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili, aracın operasyonel kiralık araç olarak teminat kapsamına alınmasına karşın belirlenen kullanım biçimi dışında hususi araç olarak kiralandığını, kısa süreli kiralama aşamasında rizikonun gerçekleştiğini, bu bakımdan proporsiyon indirimi uygulanarak mutabık kalınan hasar miktarına göre ödeme yapıldığını, sorumluluklarının kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilin araç kiralama işi ile uğraştığını ve ticari işinde kullanılmak üzere davalı şirketten araç satın aldığını, aracın rüzgar sesi aldığını dava dava açılmadan önce bilirkişi incelemesi yaptırıldığını ve bilirkişinin"rahatsız edici düzeyde bir rüzgar sesinin olduğunun" tespit edildiğini, bu durumun aracın ayıplı olduğunu gösterdiğini, aracın kiraya verilememesi sebebiyle meydana gelen kazanç kaybının ve tespit masraflarının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu araçtaki rüzgar sesi olarak tabir edilen sesin her araçta görülen"rüzgar dinamizm"sesi olduğunu, araçta gizli veya açık ayıp bulunduğundan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

        Araç bu haliyle mahkemeninde kabulünde olduğu üzere ayıplıdır ve davacı “0” km olarak aldığı araçta var olan ve kendisinin sebebiyet vermediği bu ayıba katlanmak durumunda değildir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinin birinci bendinde; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.” denilerek ayıbın tanımı yapıldıktan sonra, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

          Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davalının müvekkiline ait iş yerinde işçi olarak çalıştığını, çalıştığı dönemlerde işini savsaklaması ve müvekkiline zarar vermesi sebebiyle iş ilişkisinin sonlandığını, müvekkilinin Sivas peugeot markasının yetkili bayisi olup sıfır araç satımına ilişkin faaliyet gösterdiğini, davalının da iş yerinde söz konusu sıfır araçların satımı, tescili ve teslimi noktasında görevli olarak çalıştığını, davalının iş sözleşmesinin gereklerine uymadan müvekkil şirket tarafından satılan bir aracın tescil işlemlerini yaparken rehne dair banka evrakını dikkate almayarak satılan aracın kaydına rehin şerhi düşürtmeden aracı tescil ettirdiğini ve aracı alıcıya teslim ederek müvekkilin ilgili bankaya 18.850,00 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek...

            - K A R A R - Davacı vekili, davaya konu Renault master marka ve tipindeki, 2011 model ticari minibüsün 19.10.2010 tarihinde davalı ... şirketinden 50.367,77 TL bedelle davacı müvekkili tarafından satın alındığını, 1.632,23 TL tutarındaki harcamanın faturaya dahil edilmediğini, alındığı ilk günlerinden itibaren iç döşeme kenar ve tavan bakalitlerinden gıcırtı şeklinde olağan dışı sesler gelmesi üzerine aracın davalı ... şirketinin servisine götürüldüğünü, serviste yapılan incelemelerde davacı müvekkiline hak verildiğini, sonrasında aracın 10-15 kez servise çekilip sorunun giderilmesine yönelik işlemler yapılmasına rağmen halen aracın içerisinden rahatsız edici sesler duyulmaya devam ettiğini,durumun bilirkişi marifetiyle tespit ettirildiğini ve aracın ayıplı imalat olduğu ve ayıplı imalatın aracın orijinalitesinin bozulmadan giderilmesinin mümkün olmadığının bildirildiğini belirterek dava konusu ayıplı aracın davalılara teslimi ile araç bedeli...

              değişim ve bakıma devam edemediğini; müvekkilinin söz konusu ayıpların giderilmesi için yetkili bayiden 08.11.2021 tarihinde Proforma Fatura aldığını; söz konusu faturaya göre aracın ayıplarının giderilmesi için toplam 5.619,55 EURO parça fiyatı, 4.720,00 TL ise işçilik ücreti çıkarıldığını; ticari olarak şirket işlerinde kullanılan araçta çıkan ayıplar sebebiyle ayıp oranında indirim için arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve neticeten anlaşılamama sebebiyle işbu davayı açmak gerektiğini; ayıplı araç satışı sebebiyle ortaya çıkan zararı hesaplar bilirkişi raporuna ve HMK m.107'a binaen artırılmak üzere; şimdilik 1.000,00 TL ayıp oranında indirim yapılarak miktara işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir....

                Davalı vekili, davacı tarafından herhangi bir peşinat ödenmediğini, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istem hakkının 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını,davacıya teslim edilen araç sebebiyle müvekkilinin çok büyük zararlara uğradığını, aracın kendisine teslimi sebebiyle öncelikle taahhüt altına girdiği borcunu ödemesi gereken davacının, tasarrufunda bulunan araçtan faydalandığı ve kazanç sağladığı, bu arada aracı da çok yıprattığı ve hurdaya çıkarılmasına sebep olduğunu,davacının söz konusu araç için ödediği üç senedin bedeli olarak 3.500,00 TL’yi müvekkilinden istemesinin iyi niyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  Davacıya kasko sigortalı, davalı adına kayıtlı araç 24.5.2012 tarihinde meydana gelen kaza sonucu pert olmuş, davacı 34.000 TL araç bedelini sigortalıya ödeyerek, davalı sigortalıdan ibra ve hasarlı aracın üzerinde hiçbir takyidat olmadan 3.kişiye satışının yapılabilmesi için taahhüt almıştır. Davacı tarafından araç ihale ile satışa çıkarılmış; 25.7.2012 tarihinde 11.401 TL teklif edilmiş; ancak araç üzerine .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/10928 sayılı takip doyası nedeniyle 7.8.2012 tarihinde konulan haciz sebebiyle, hasarlı aracın 3.kişiye satışı gerçekleştirilememiştir. Takip ilamlı icra yolu ile yapılmış, icra emri davalıya 6.6.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı tarafça, davalı adına EFT havale ödeme talimatları 13.950 TL yönünden 10.7.2012, 20.050 TL yönünden 16.7.2012 tarihinde verilmiştir. Bu durumda davalı, kendisine hasar bedeli ödenmeden önce, araç üzerine haciz konulduğundan, aleyhinde icra takibi yapıldığından haberdardır. Hasarlı araç halen davacı uhdesindedir....

                    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 15.000,00 TL araç bedelinin teslimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu araca ilişkin satın alındıktan sonra davacı tarafça ödemesi yapılan 2.389,31- TL sigorta poliçe bedelinin, 376,42- TL muayene ücretinin, 767,00- TL kapak revizyon ücretinin, 1.846,70- TL araç bakım masraflarının, 2.100,00- TL motor ve mekanik arka ön bakım masraflarının, 272,63- TL noter masrafının, 1.600,00- TL araç boyama masrafının, 1.800,00- TL bakım ve işçilik ücretinin, 3.540,00- TL araç çekici ücretinin ve TMMOB'na motor şasi kontrol amaçlı ödenen 531,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde istinaf edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu