ın rehin alacaklısı olduğunu bu nedenle davacının rehin alacaklısı olduğuna dair belgeler ile alacak miktarını gösterir belgeri ibraz etmesi gerektiğini, müvekkiline kasko sigortalı aracın tek taraflı kazada ağır hasara maruz kaldığını, trafikten çekilme belgesinin ibraz edilmediğini, aracın üzerindeki tüm hacizlerin kaldırılması ve aracın teslimi hususundaki belge eksikliklerinin giderilmemiş olması sebebiyle ödeme yapılmadığını, sigortalının kendisi talep etmiş olmadıkça aracın kendisinde bırakılmak suretiyle zararın ödenmesinin mümkün olmadığını, sigortalının bakiye tazminat alacağının ödenmesi için başvurusu bulunmadığından hasar dosyasının neticelendirilemediğini, araç üzerinde 3 adet rehin, 5 adet haciz bulunduğu, trafikten çekme belgesi gerektiği, bunun da sigortalı tarafından yapılabileceğini, araç üzerindeki rehin ve hacizler kaldırılmadan hurda belgesi alınamayacağından aracın pert işlemi göremediğini, tüm sorumluluğun ... ettiren de olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur...
Aracın aynen teslimi mümkün olmadığı taktirde aracın değerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı T4 vekili istinaf etmiş olup,dosyanın gönderildiği İstanbul BAM 19.HD tarafından ,uyuşmazlığın araç tamirine ilişkin olduğu gerekçesiyle aidiyet kararı verilmesi üzerine dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir. Ancak , bu Daire tarafından aynı dosyada, daha önce tedbir kararının istinafı üzerine yapılan istinaf incelemesinde , uyuşmazlık " taraflar arasında imzalanmış bulunan ödünç araç kullanım sözleşmesi " olarak nitelendirilmek suretiyle istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davacı şirketçe ,eser sözleşmesi (araç tamiri) sebebiyle davalı tarafa ,belirli süre için kullanıp iade edilmek üzere verilen ikame aracın ,süresinde teslim edilmemesi sebebiyle bu ikame aracın teslimi istenmektedir. Taraflar arasında ,davalıya ait aracın tamirine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
alacak kalemleri arasında yer alan, Avrasya Tüneli cezaları, trafik cezaları ile HGS ceza ve yüklemeleri için alacak kalemi hesaplanmışsa da bu hesaplamalardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, sorumluluğun davacının kardeşi Kenan Erdoğan’a ait olduğunu, davacı tarafından Ankara 14....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılanın yetkilisi olduğu işyerinde ürün pazarlamacısı olarak çalıştığı, 12/04/2011 tarihinde iş yerine ait ...... plaka sayılı araç ile dağıtması için muhtelif malların teslim edildiği, sanığın teslim edilen mallar ve araç ile birlikte işyerinden ayrıldığı ancak araç ve malzemeleri mal edinerek bir daha geriye getirmediği, bilahare katılanın şikayeti üzerine kolluk tarafından yakalanarak aracın ve malzemelerin katılana teslim edildiğinin iddia edildiği olayda; Sanığın yüklenilen malın 3.000 TL olduğunu, 1997 model aracın değerininde 6.500 TL olduğunu, hiçbir gerekçe sunmadan aracın anahtarlarını geri istediklerini, sanığın piyasaya verdiği veresiye mallar için ayrı bir senet düzenlenmesini ve verdiği iki senedin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, araç teslimi ve haksız kullanım bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 389. maddesi "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." düzenlemesi mevcuttur. Araç teslimi, neticei taleplerden birisi olup, netice-i talebi karşılar şekilde ve uyuşmazlığın esasını çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Dolayısıyla, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair mahkemece verilen ara karar yerindedir. Bu nedenle, davalı T3 vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
tarafından davalı alıcıya noter huzurunda yapılan satış sözleşmesine istinaden gerçekleştiğini, noter huzurunda yapılan satışta araç bedelinin -----alındığı ibaresi maktu form formatında yer almışsa da tescil ve teslimi yapılan aracın satış bedeli bugüne kadar yapılan tüm girişim ve ihtarlara rağmen alıcı şirkette oluşan bazı yasal sıkıntılar gösterilerek oyalanmış ve hiç bir şekilde ödenmemiş müvekkil açıkça dolandırılmış haksız ve hukuka aykırıolarak karşı edim satış bedeli davalı yanca yerine getirilmediğini,---- kayıtlı aracın satışı resmi şekle tabidir....
Bilirkişinin tespiti bu olmakla birlikte araç satış bedeline karşılık olmak üzere davalı tarafından düzenlenen ve aslı davacı vekili tarafından mahkeme kasasında saklanmak üzere teslim edilen bono incelendiğinde, bu bononun araç satış işlemi nedeniyle oluşan davalı borcunun ödenmesi amacıyla davacıya verildiği, 04/05/2017 tarihli araç satış sözleşmesinin 2.sayfasında bononun bütün unsurları belirtilmiş olup bu unsurların davacı tarafından dosyamıza teslim edilen bono ile tamamen uyuştuğu görülmüş, bono aslı halen davacının elinde olduğu için bono bedelinin ödenmediği, bu durumda araç devir sözleşmesi nedeniyle davalının üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı tarafından düzenlenen ve 09/10/2020 tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen davalının araç satış bedelini helen de ödemediği gibi, aracı da davacıya iade etmediği için davacı yönünden araç satış sözleşmesinin iptali koşullarının gerçekleştiği, bedeli ödenmediği halde davalı adına trafikte tescili yapılan araçla...
GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız takipte taşkın haciz nedeniyle araç üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması, olmadığı takdirde İİK'nın 266. maddesi kapsamında ihtiyati haczin kaldırılarak aracın davacıya teslimi şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; franchise sözleşmesine binaen müvekkili şirkete 20.000 TL para gönderildiği, davalı müvekkilinin ----------adresindeki işyerine çilingir vasıtası ile izinsiz olarak girdiği ve bu şekilde sözleşmeden döndüğü ancak 20.000 TL'yi iade etmediği iddia edilerek işbu alacak davası açıldığını, davacı tarafın gerçeği yansıtmayan iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasında 02.01.2016 tarihinde şifahi olarak anlaşma yapıldığını ve davacı tarafından yapılan 20.000 TL'lik ön ödeme karşılığında kendisine 10 adet araç teslimi gerçekleştirildiğini, Söz konusu araçların 1,5 ay boyunca davacının uhdesinde kaldığını, davacının kendisine kiralanan araçları 1,5 boyunca başkalarına kiraya vererek kazanç sağladığını, daha sonra davacı şifahi olarak sözleşmeden döndüğünü, franchise kiralaması yapmayacağını belirterek haksız bir şekilde sözleşmeyi sona erdirmiş ve 20.000 TL'yi talep ettiğini, davacı taraf franchise bedelini 29.12.2015 tarihinde müvekkili...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; araç satış sözleşmesi ile davalıdan 2012 model BMW marka aracı 120.000 TL bedel ile satın aldığını, aracın 94.768 TL ağır hasarlı pert kaydı olduğunun satış aşamasında bildirilmediğini, davalıya aracın teslimi ile paranın iade edilmesi ihtar edildiği halde olumlu cevap verilmediğini ileri sürerek; davalıya ödediği 120.000 TL nin ticari faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir....