ün davalılardan 1990 yılında bir araç satın alarak karşılığında 13.000.000 ... 5.... tutarında para verdiğini, satılan malın ayıplı çıkması nedeniyle satım sözleşmesi feshedilerek hukuk ve ceza davalarına konu olduğunu, davalılardan ...'nun bu miktar kadar tahsilat yaptığını ceza mahkemesinde ikrar ettiğini belirterek ödenen bedellerin ödeme tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar adına tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara gelmemişler ve cevap vermemişlerdir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacıların murisi alıcı ... ile davalı satıcı ... arasında 24.5.1989 tarihli ... 601 plaka sayılı tır çekici satış protokolü düzenlendiği, alıcıya satılan araca ait plaka ve belgeler yerine başka araca ait plaka ile belgelerin verildiği, satım sözleşmesinin hukuki ayıp nedeniyle feshedildiği, davalı ...'...
Davalı cevabında, dava dışı ...’ün Araç Alım Satım Sözleşmesi’ni şahit olarak imzalamasını istemesi üzerine sözleşmeyi imzaladığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiyle ilgisinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalının sunduğu 29.08.2001 tarihli makbuz ve ibraname başlıklı belgenin ceza mahkemesindeki yargılamaya konu edilen taşınmaz satış vaadi uyuşmazlığı ile ilgili olduğu, bu nedenle değerlendirilmediği, davalının kefil olması nedeniyle hakkında icra takibi yapılabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, borca itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmitir....
, davacının gerçek amacının borç para almak suretiyle rehin sözleşmesi yapmak olduğunu belirterek; araç satış sözleşmesinin iptali ile aracın iadesine, olmadığı takdirde şimdilik fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, aracın bedeli olan 1.900,00 TL'nin davalının yaptığı banka ödemesi düşülmek suretiyle geri kalan bedelin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/197 Esas KARAR NO : 2022/490 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/03/2021 KARAR TARİHİ : 02/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında ----ilişkin sözleşme görüşmesi yapıldığını, aracın ---- teslim edileceği ve bedelinin 550.000 TL olduğu hususunda müvekkiline şifahi bilgi verildiğini, bu amaçla davalı tarafa--- ödeme yapıldığını, davalının ---- araç bedeli olarak 660.000 TL talep ettiğini, bu nedenle müvekkilinin araç alımından vazgeçtiğini, davalı tarafın buna rağmen ödenen bedelden 15.000 TL kesinti yaparak sadece 15.000 TL iade ettiğini belirterek, davalının iade etmediği 15.000 TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İleride yapılması taahhüt edilen akit ise taşınmaz mal satımıdır.O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmaz satım sözleşmesinde objektif bakımdan esaslı nokta olarak tarafların adları veya temsilci ya da vekillerinin kimlikleri,satım konusu taşınmaz ve nitelikleri, semen ve hukuki sebebin resmi şekilde düzenlenecek senette yer alması gerekir. Demek ki taşınmaz satımında semen (satış bedeli) satım aktinin asgari objektif unsurları arasındadır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi açısından bakılırsa, semen; satışı vaat olunan taşınmazın bedeli, vaat alacaklısının da karşı edimidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2015 NUMARASI : 2014/105-2015/584 Taraflar arasındaki dava, araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2016 NUMARASI : 2015/151-2016/239 Taraflar arasındaki dava, araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinde düzenlenen 13.06.2014 tarihli araç satım sözleşmesi ile 50.300,00 TL bedelle satın aldığını, satın almadan önce özel servise muayene ettirdiğini, 25.06.2014 tarihinde yetkili serviste yapılan muayenesi sonucunda üç ayrı yerinde hasar olduğunu ve aracın karıştığı kaza sonucu 17.650,00 TL hasar kaydının oluştuğunu öğrendiğini, ayrıca aracın internet ilanında belirtilen bazı özelliklerinin de mevcut olmadığını, söz konusu zarardan hem ilanı veren, hem de satışı yapan davalıların müştereken sorumlu olduğunu, davalı ...’dan zararının giderilmesini talep ettiğini ancak davalıların talebi kabul etmediği ileri sürerek, satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin faizi ile birlikte iadesine, olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini, ayrıca araç satışı nedeniyle uğradığı 9.987,50 TL zararın davalılardan tahsilini istemiştir....
Noterliği'nin 27571 Yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile davalıdan araç satın aldığını, satım bedeli olan 46.730 TL'yi davalıya tam ve eksiksiz olarak ödediğini, dava konusu araçla ilgili olarak Ankara C. Başsavcılığının 2008/174790 hazırlık numarası ile aracın kaçakçılık ve sahtecilik suçuna konu olmasından bahisle, araca el konulduğunu, ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin münfesih olduğunun tespiti ile araç için ödediği 46.730 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı,duruşmalara katılmadığı gibi cevapta vermemiştir....
Dava ihale yolu ile yapılan satım sözleşmesinin iptali nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.Davacılar ile davalılar arasında ilişki alım-satım akdi olup, 7.6.1936 gün 31/47 Sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ve B.K.'nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Öte yandan davacılara taşınmaza zilyed olduğu sürece zaman aşımı işlemez. İhale 03.07.1996 tarihinde yapıldığına, tapu iptali tescil davası 17.10.2005 tarihinde kesinleştiğine göre zamanaşımı süresi dava tarihi itibarıyla dolmamıştır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek, davacıların davalı belediyeye satım nedeniyle ödedikleri bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, eşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26,2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....