WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 16.100,00 TL'nin 04/06/2007 tarihinden işleyecek yasal faizi davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, davacının mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında faiz işletilmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar Yamen ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ...’den araç satın aldığını, diğer davalıların da satışa aracılık ettiğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, araç satış bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Yamen, bu satış işleminin hiçbir aşamasında bulunmadığını savunmuş, diğer davalı ..., araç satış sözleşmenin tarafı olmadığını diğer davalı ve aracın sahibi olan ...’e vekaleten satış sözleşmesini imzaladığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalılar ... ve ......

    gibi, motorlu araç satışının şekil şartı yönünden de geçersiz olduğunu belirterek, araç satış sözleşmesinin iptaline, ödenmiş olan 13.750-TL' nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 15/07/2010 vade tarihinden başlayan ve birer ay arayla vade tarihi olan herbiri 1.250-TL bedelli 16 adet sıralı senedin iptaline ve müvekkilinin sözkonusu 16 adet senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/148 esas, 2015/197 karar sayılı ilamı ile davalı/Sanık T7(Noter) Hakkında ''dosya içerisinde sahte olduğu iddia edilen ehliyetin bulunmadığı, dolayısıyla aldatma kabiliyetini tespit imkanının bulunmadığı çünkü elde sahte ehliyetin bulunmadığı, sahteliği tespit edilecek ehliyetin bulunmadığı, noterin de ehliyetin aslını almak gibi bir sorumluluğu ve görevinin olmadığı, kendisine ibraz edilen ehliyetin fotokopisini almış olduğu ve bu fotokopi ehliyetin de dosya içerisinde mevcut olduğu, fotokopi üzerinden aldatma kabiliyetinin tespit imkanının olmadığından CMK 223/2e maddesi gereğince beraat kararı verildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 20. maddesinin (d) bendi : “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri...

      G E R E K Ç E Uyuşmazlık, geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince itirazın iptali davasının reddine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d bendi gereğince; tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri (...) araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir. Anılan düzenleme gereğince, harici araç satışına ilişkin sözleşme noterde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez....

      Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, 2005 yılı sonrası davalıya ait olması gereken ve davacının ödediği vergi borcunun 2.855,60 TL olduğu, sözleşmeye göre resmi devir tarihi olan 2005 yılından itibaren davalının sorumluluğunun başladığı, 2005 öncesi vergi borçlarından davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı asil tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında harici araç satım sözleşmesi düzenlenmiş ise de 2918 sayılı KTK'nun 20/d maddesine göre araç satış ve devri ancak resmi şekilde yapılabileceğinden harici satış sözleşmesi geçersiz olup bu sözleşmenin 7. maddesinde yer alan şartlar da esas sözleşmeye bağlı olarak geçersiz hale gelecektir. Bu durumda araç kayıt maliki adına tahakkuk ettirilen verginin davacı üzerinde bırakılması ve dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabul hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        nin müvekkilleri aleyhine icra takibi yapıp, sözleşme konusu makinelerden biçerdöveri muhafaza altına alarak, icra satışının gerçekleştiğini müvekkillerinin bu nedenle zarara uğradığını, davalıların kusurlu olarak sözleşme gereğini yerine getirmemeleri nedeniyle sözleşme gereğince biçerdöverin yarısı kadar müvekkillerine tazminat ödemeleri ve kâr mahrumiyetlerini gidermeleri gerektiğini, ayrıca davalılarda bulunan mısır tablasının sözleşmenin iptali dolayısı ile müvekkillerine teslimi gerektiğini iddia ederek sözleşmenin iptali ile sözleşme gereği davalılara teslim edilmiş olan mısır tablasının müvekkillerine teslimine, yoksun kalınan kar nedeniyle 5.000,00 TL'nin ve sözleşmede belirtilen cezai şart bedeli olan 126.355,50 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....

          DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, bedelin iadesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yıllardır hasarlı araç alım satım işiyle uğraşmakta olduğunu ve sigorta şirketleri tarafından yapılan hasarlı araç ihalelerine girdiğini, davalı ... Şirketinin ihaleyi yapan aracı kurumlardan biri olduğunu, 15/06/2016 tarihinde açılan ve kasko sigortacısı davalı ... adına olan ihalede davalı ......

            Taraflar arasında yazılı bir araç satış sözleşmesi bulunmadığı, fakat davalı tarafından davacı adına düzenlenen 30.06.2022 tarihli faturaya dayanarak taraflar arasında bir sözlü araç satış vaadi ilişkisinin kurulduğunun anlaşıldığı, araç satış vaadi sözleşmesine göre dava konusu aracın davacıya teslim tarihi ve fiyatının taahhüt edilmediği, bunun aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, dava konusu aracın yurt dışından gelmesi nedeniyle aracın Türkiye'ye gümrükten girişinin 01.08.2022 tarihi olması karşısında 04.08.2022 teslim tarihinin makul sürede olduğu, araç teslim edilmeden önce bedelini ödemenin davacının ihtiyarında olan bir husus olduğu, fiyat artışından ve kur farkından etkilenmemek için aracın bedelini tesliminden önce ödemeyi davacının tercih ettiği gözetildiğinde davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

              Esas sayılı icra dosyasından takip başlattığı, davacının bu senetler yönünden borçlu olmadığının tespiti talepli işbu davanın açıldığı, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde dava konusu araç satış sözleşmesinin varlığı ve içeriği kabul edilmekle birlikte davacı tarafın iddia ettiği gibi kısmi ödeme alınmadığı ve aracın fiilen davacıya teslim edildiği, sonrasında davacı tarafından kullanıldığı sırada aracın motorunun arızalanmış ve davalının arsasına araç bırakıldığı, akabinde davalı tarafından aracın tamir ettirildiği, araçta davacının aracı kullanırken yaptığı ihlaller nedeniyle kesilen trafik cezaları ve hgs geçiş borçları bulunduğu bu sebeple zarara uğranıldığından bahisle davanın reddi gerektiği savunulmuştur....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nın 20/d bendi "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir" hükmünü içermektedir. Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere araç satış işleminin geçerli olabilmesi için 2918 sayılı KTK'nın 20/e maddesi gereğince noter satışı ile aracın devrinin davacıya verilmesi şarttır....

                UYAP Entegrasyonu