Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya satış ve tescili yapılan ..... İli .... İlçesi Ada no:...., parsel no:.. da kayıtlı taşınmazla ilgili satış ve tescil işleminin muvazaalı olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece mal kaçırma olgusunun tespit edilemediği gerekçesiyle bu talebin reddine hükmedilmiş ise de, Dairemizden daha önce geçen emsal dosyalarda ( 2014/8593 - 8594 ve 9407 Esas sayılı dosyalar) taşınmaz satışının muvazaalı olduğunun tespitine ilişkin talep yönünden asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş ve anılan dosyalar Dairemizce onanmıştır. Davacının taşınmaz satışının muvazaalı olduğunun tespitine ilişkin talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi yerine talebin esastan reddi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 15/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    e çok düşük bedelle sattığını, ancak villanın hâlen borçlu ve ailesi tarafından kullanıldığını, satış işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek satış işleminin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 18. maddesi gereğince iptaline, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak 350.041,53TL alacak yönünden haciz ve satış yetkisi tanınmasına, takip konusu alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabı: 5....

      Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; dava konusu araç ile ilgili davalı ile davacının herhangi bir 3. Kişi ile noterden araç satış sözleşmesi düzenlenmediğini, ve resmi olarak ilgili aracın davalı tarafından satın alınmadığını, kati satışa ilişkin noter tarafından düzenlenmiş araç satış sözleşmesinin davacı tarafından dosyaya da ibraz edilemediğini, davacının resmi usule uyarak noterden aracın satışını yaparak araç satış sözleşmesi temin edildikten sonra teslim işlemini yapması gerekirken kusurlu davranarak resmi usule riayet etmediğini, bu sebeple kendi kusuru sebebi ile davalıdan hak talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....

        Mahkemece, taraflar arasındaki harici araç satışının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu, tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, davacının aracı işletip kullandığı dönemde oluşan vergi borç cezalarından dolayı davacının davalıya karşı sorumluluğunun bulunduğu, davacının ödemesi gereken bu miktardan davalının da araç maliki olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, harici oto alım satımı sebebiyle ödenen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği gibi 2918 Sayılı Kanun'un 20/d maddesi uyarınca tescilli araçların noter dışındaki satışları geçersiz olup, geçersiz satışlarda herkes aldığını iade ile yükümlüdür....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/03/2021 tarihli, 2019/270 Esas ve 2021/91 Karar sayılı kararıyla; "dava dışı Murat İPEK, Mehmet Şerif TÜYSÜZ arasında harici araç takas sözleşmesi, Mehmet Şerif TÜYSÜZ ile davalı T3 arasında harici araç satım sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Adı geçenler arasındaki araç satış ve takasına ilişkin sözleşmeler; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine uygun resmi biçimde düzenlenmediği için geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak da taraflar aldıklarını karşılıklı iade ile yükümlüdür. Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliği karşısında davacının araç bedeli olarak ödediğini geri alabilmesi için, edimlerin karşılıklı ifası ilkesi gereğince aracı karşı tarafa teslim etmesi gerekecektir. 34 XX 838 plakalı aracın davalı T3'e iade edildiği, davalının araç için ödenen 21.000TL yi cayma bedeline mahsup ettiği gerek tanık beyanlarından gerekse de davalının savunmasından ve sunduğu imzalı tutanakla sabittir....

          tarihte müvekkili araç almak yerine altın ya da dolar almış olsaydı ekonomik zarar yerine karda olacağını, lakin arızalı bir araç satın almış olduğundan almış olduğu aracı da tamir ve onarımında bulunacağından maddi olarak zararı olacağı gibi aracın onarılmasında geçen süre zarfında da araçtan menfaat elde edemeyeceğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          İş Mahkemesi Dava, davacının iptal edilen sürede 2926 sayılı Yasa kapsamında (5510/1-b4) sigortalı olduğunun tespiti, aylık bağlanması gerektiğinin tespiti ve aykırı kurum işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            Resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Dava konusu aracın Bakırköy ... Noterliğinin 09/10/2015 tarih ve ... yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile davalı ... tarafından davacı şirkete satıldığı, eldeki davanın ise 22/10/2015 tarihinde açıldığı, dolayısı ile aracın devri dava tarihinden önce davacı adına yapılmakla mahkemece araç bedelinin iadesi isteminin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı, davalı ...'ın İst....

              Yapılacak işlemlere hiçbir itirazım yoktur." ibarelerine yer verildiğini, davalı Kurum tarafından matbu olarak hazırlanan ve müvekkiline imzalatılan 07/01/2016 tarihli "Muvafakatname" isimli belgenin hiçbir hukuki geçerliliğinin olmadığını, bu geçersiz belgeye dayanılarak müvekkilinin taşınmazı üzerine işlenen 08/01/2016 tarihli haciz şerhinin hukuken geçersiz olduğunu, müvekkilinin 77 yaşında olduğunu, yazı ve imza örneklerinden, okuduğunu anlama ve sonuçlarını idrak etme konusunda yetersiz olduğunun anlaşılabileceğini beyanla; 07/01/2016 tarihli "Muvafakatname" başlıklı belgenin geçersizliğinin tespitine, belgenin tüm hüküm ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, müvekkilinin taşınmazı üzerindeki 08/01/2017 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2021 NUMARASI : 2015/989 ESAS, 2021/293 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili/Tazminat KARAR : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.06.2012 tarih Eskişehir 7.Noterliğince düzenlenen 09609 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile 34 XX 169 plakalı 1999 model Mercedes-Benz marka aracını davalı T7 sattığını, ancak davalı T7 araç bedelini hemen ödeyemeyeceğini beyan etmesi üzerine yine Eskişehir 7. Noterliğinin 01.06.2012 tarih ve 09611 yevmiye numaralı rehin sözleşmesi ile müvekkilinin kendi lehine 65.000TL bedelli rehin koydurduğunu, plaka değişikliği beyan etmeden aynı plaka ile satın alındığını ve araç T7 teslim edildiğini, ancak 06.06.2012 tarihinde 34 XX 169 plakalı bir aracın sistemde kayıtlı olmadığını gördüğünü, bunun üzerine Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne bilgi edinmek maksadıyla müracaat ettiğini, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nün ise araç üzerine konulan rehin şerhinin Ankara 43....

              UYAP Entegrasyonu