Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiş, satış sırasında da taşınmazın tapu kaydında geçmişte orman olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca davalı ... zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.12.2010 tarih ve 2010/13-618 esas ve 2010/668 karar sayılı ilamıda bu yöndedir. Mahkemenin açıklanan bu ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yaparak taşınmazın 1.11.2007 tarihi itibariyle gerçek raiç değerinin tespiti ile sonucuna uygun bir karar vermesi gerekirken geçersiz satışlarda uygulanan denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapan bilirkişi raporunu esas almak suretiyle yazılı şekilde karar vermiş bulunması, usül ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki mahkeme kararı bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı bu kez yapılan karar düzeltme incelemesinde anlaşılmıştır....

    Somut olayda resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiş, satış sırasında da taşınmazın tapu kaydında geçmişte orman olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca davalı ... zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.12.2010 tarih ve 2010/13-618 esas ve 2010/668 karar sayılı ilamıda bu yöndedir. Mahkemenin açıklanan bu ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yaparak taşınmazın 24.7.2007 tarihi itibariyle gerçek raiç değerinin tespiti ile sonucuna uygun bir karar vermesi gerekirken geçersiz satışlarda uygulanan denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapan bilirkişi raporunu esas almak suretiyle yazılı şekilde karar vermiş bulunması, usül ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      Somut olayda resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiş, satış sırasında da taşınmazın tapu kaydında geçmişte orman olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca davalı ... zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.12.2010 tarih ve 2010/13-618 esas ve 2010/668 karar sayılı ilamıda bu yöndedir. Mahkemenin açıklanan bu ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yaparak taşınmazın 1.11.2007 tarihi itibariyle gerçek raiç değerinin tespiti ile sonucuna uygun bir karar vermesi gerekirken geçersiz satışlarda uygulanan denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapan bilirkişi raporunu esas almak suretiyle yazılı şekilde karar vermiş bulunması, usül ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        i arayıp aramadığının tespiti için sanığın beyan ettiği telefon numaralarına ait HTS raporlarının getirilmesi ve sanık ...'in isimli şahsa ait olduğunu beyan ettiği mail adresinin bilgilerinin bağlı olduğu şirketten sorulup, suç tarihinde kimin kullanımında olduğunun ve kimlerle irtibatlı olduğunun belirlenmesinden sonra sanık ...'ın yazı örnekleri ve imza örnekleri alınarak, katılanın kullanımında bulunan 05063349813 nolu hatta ilişkin 31.12.2010 tarihli satış sonrası işlem formunun aslı getirtilip üzerinde yazı ve imza incelemesi yaptırılıp, yazı ve imzanın sanık ...'e ait olup olmadığı da tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre ise; Sanık ...'ın aşamalarda, kredi kartından çekilen 4000 TL'nin tamamını ......

          Davada, geçersiz araç satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin tahsili talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temel özelliklerinden biri olan "şahsilik" prensibi gereğince kime karşı ödeme yapılmış ise sadece o kişiden talepde bulunulması gerektiği ilkesi getirilmiştir. Bu durumda, davacının geçersiz araç satış sözleşmesi yaptığı ve ödemede bulunduğu davalı ... haricindeki diğer davalılar yönünden mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir. . Ancak, davacı ile davalı ... arasında düzenlenen araç alım-satım sözleşmesi noterde yapılmadığı, haricen yapıldığı için davacıya mülkiyet hakkı devrini sağlamaz ise de taraflar arasında geçersiz de olsa sözleşmeden kaynaklanan alacak söz konusu olduğuna göre davada TBK'nun 82.(BK'nun 66.) maddesinde açıklanan zamanaşımı süreleri değil, TBK'nun 146....

            Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın, davacı ve ortağına haricen satıldığı, resmi şekilde yapılmayan araç satış sözleşmelerinin geçerli olmadığı, tarafların aldıklarını geri vermekle yükümlü olduğu, davacı tarafın geçersiz sözleşme sırasında diğer ortağı ile birlikte davalı tarafa ödediği miktarın iadesi gerektiğinden davalının davacının payı olan 5.000 TL’yi ödemesi gerektiği, icra takibinde talep edilen geçersiz satış sözleşmesine dayalı kira bedelini davacı tarafın talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece takip tarihindeki faiz oranı üzerinde durulmadan, araştırılmadan...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Şikayetçi 3. kişi vekili, müvekkili firmanın mülkiyetinde bulunan... plakalı araç üzerine 27/06/2013 tarihinde talep olmadan,dayanaksız şekilde İcra Müdürlüğünce haciz konulduğunu öne sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece,şikayetçinin mülkiyet iddia ettiğ.... plakalı aracın ... 6. İcra Müdürlüğünün 2008/1555 Talimat sayılı dosyası üzerinden sahte satış evrakları düzenlenerek trafiğe tescil edildiği, işbu durumun mülkiyetin tespiti yönünden yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş,karar şikayetçi 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden;alacaklı aleyhine ... 7....

                Davacı, davalının devre mülk satış sözleşmesi imzalanması sırasında düzenlenen senetlere dayalı başlattığı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve takibe konu edilmeyen diğer senetlerden dolayı da borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflarca davacının belirttiği hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi aslı ibraz edilmediği, davalı tarafından davacı hakkında yapılan ... 14....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 7.500.TL karşılığında minibüsü imzalanan araç satış sözleşmesi ile satın aldığını ve bedelini peşin ödediğini, ancak davalının araç üzerindeki rehni kaldırmayıp aracı bir başkasına devrettiğini bu nedenle davalı aleyhine ödenen 7.500.TL ile sözleşme gereğince ödenmesi gereken 5.000.TL cezai şartın tahsili için takip başlatıldığını, bu takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında kurulan hükümde, kararın yazılması sırasında suç tarihinin 17.07.2013 yerine 18.07.2013 yazılması, mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilerek yapılan incelemede; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 10.05.2016 tarih, 2014/13-159 Esas ve 2016/257 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 5942 sayılı Kanun ile değişik 20/d maddesinde düzenlenen noterler tarafından yapılmayan her çeşit araç satış ve devir işlemlerinin geçersiz olduğuna ilişkin amir hükmü karşısında, davaya konu olayda hırsızlık suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağı ve eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz...

                      UYAP Entegrasyonu