Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı geçersiz sayılan ve iptal edilen bu satış nedeniyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davalının hukuki işlem ehliyetinin olmaması nedeniyle satış işlemi MK'nun l5.maddesi hükmü uyarınca geçersizdir. Bu takdirde geçersiz sayılan satış işlemi nedeniyle verilenlerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talep edilebilir. Davacı davalının kısıtlı olduğunu bilmediğini, bu nedenle iyiniyetli olduğunu savunmuş ise, bu husus sonuca etkili değildir. Bu nedenle davacının iddia ettiği ödenen satış bedeli ile yaptırdığını beyan ettiği iyileştirme giderlerinin ayrı ayrı araştırılarak belirlenmesi ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde rayiç bedele karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

    Satış İşlemi, "Satış Danışmanı" ile Birlikte, Satış Destek Elemanı, Satış Yetkilisi Ve Satış Müdürü dahil, tüm satış ekibinin kontrol ve denetimi ile gerçekleştiğinden, şayet kusurlu bir satış yapılmış ise, bundan sadece "Satış Danışmanı"nın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Satış İşleminin her aşamasında; Satış Destek Departmanındaki çalışanların, Satış Evraklarını inceleme ve denetleme yükümlülüğü ile Satış Yetkilisinin (Şefinin), Satış Danışmanı tarafından düzenlenen, "Satış Karlılık Formunu" inceleme ve imza onayı ve "Ankara, Bursa, Kocaeli ve İstanbul" İlleri dışında kalan Araç Satışlarında ise, mutlaka "Satış Müdürünün" inceleme ve imza onayının aranması şartı gibi, Farklı Farklı Pozisyon ve Yetkideki Satış Ekibinin bulunduğu göz önüne alındığında, davacının şirket satış prosedürlerine aykırı ve/veya yöneticilerinin bilgi ve yazılı onayı olmaksızın, Şirket Yetkililerinin dahi Galerici olduğunu bildiği kişilere, gerek bilinçli, gerekse bilinçsiz olarak satış yapması veya...

    İcra Müdürlüğü'nün 2009/1053 Esas sayılı takip dosyasına davalının asıl alacak 32.714,00 TL ile takip tarihine kadar işlemiş faiz 3.638,76 TL'lik kısmına vaki itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 faiz yürütülmesi sureti ile takibin devamına, 14.541,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesinde, “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır....

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ait aracın bedel ödeyerek satın aldıkları halde, trafikte devir isteminin yapılmadığını, bunun üzerine ödenen bedelin tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aracın devrini almayan tarafın davacı olduğunu devir işlemlerinin yapılması için hazır olduklarını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, resmi şekilde yapılmadığı için araç satış akdinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle geçersiz araç satış akdi nedeniyle herkesin aldığını iade edecek olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, kredi borcundan dolayı davalı borçlu ... ve dava dışı borçlular için müvekkilce takip başatıldığını, davalı ...'ın üzerine kayıtlı taşınmazını kardeşi olan diğer davalı ...'ye muvazaalı olarak sattığını, davalı ...'un alacaklılarından mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini belirterek, davalarının kabulü ile gayrimenkule ilişkin satış ve devir işleminin muvazaalı ve hileye dayalı batıl ve geçersiz bir satış olduğunun tespit ve kabulü ile tapu kaydının iptaline gerek olmaksızın İİK m.283 gereğince kıyasen uygulanması suretiyle taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesini talep etmiştir....

          ye satıldığını ancak tescil işleminin gerçekleştirilmediğini, davalı ...'nin ekonomik durumunun aracı almaya elverişli olmadığını da belirterek muvazaalı satım akdinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevabında; davacı iddialarının doğru olmadığını, satış işleminin muvazaalı olmayıp müvekkilinin satım bedelini ödemek suretiyle aracı satın aldığını, icra takibi kapsamında araca muhafaza işlemleri uygulanması üzerine müvekkilince başka bir aracın da satın alındığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; araç satım sözleşmesi, davacı ve davalılardan ... arasında akdolunan protokol kapsamı, dinlenen tanık beyanları davalı ...'ın beyanları birlikte değerlendirilerek davalı ...'...

            Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararı ile davacı tanıklarının senetler karşılığında araç satış sözleşmesi yapıldığını ve aracın devredilmediğini beyan ettiği, davalı hamil ...'ün bonoları bedelsiz olduğunu bilerek devir aldığının kanıtlanamadığı, davacı ile davalı ... arasında imzalanan 22.12.2011 tarihli araç satış sözleşmesi resmi şekilde düzenlenmediğinden geçersiz olduğu, herkes aldığını iade ile yükümlü bulunduğundan 6.000,00 TL’nin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının 5.000,00 TL ve 10.000,00 TL bedelli senetler yönünden davalı ...'a borçlu olmadığının tespitine, davacı ...'ın davalı ...'e karşı açmış olduğu menfi tespit davasının reddine, senedin ve icra takibinin iptali talebinin reddine, 6.000,00 TL satış bedelinin satış tarihi olan 22.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacı ...'...

              Mahkemece; söz konusu sürücü belgesinin aslının temini için gerekli araştırmalar yapılmasına rağmen sürücü belgesinin aslının temin edilemediği ve bu nedenle söz konusu sürücü belgesinin iğfal kabiliyetine sahip olup olmadığının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı anlaşılmaktadır. Ancak, sahte sürücü belgesi kullanılarak araç satışının yapıldığı ve bu nedenle davacının zarara uğradığı sabit olmakla, nedensellik bağının kesildiğini ispat külfeti davalı notere düşmektedir. Bunun yanında; dosyada fotokopisi bulunan ve davalı noter tarafından dosyaya sunulan 26.09.2013 tarih ve 12340 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile davacı tarafından sunulan yine aynı tarih ve yevmiye nolu araç satış sözleşmesi incelendiğinde, Sedat Kartal ismi altında bulunan imzaların da birbirinden farklılık arz ettiği ve bu farklılığın çıplak gözle görülebildiği kuşkusuzdur....

                . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki Harici Araç Alım-Satım Devir Sözleşmesi gereğince 22.300.-YTL. satış bedelinin peşin olarak davalıya verildiğini, davalının araç üzerinde bulunan hacizleri kaldırmadığını, bu nedenle resmi satışın yapılmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile satış bedelinin faiziyle birlikte iadesi gerektiğini, satışa konu aracı iadeye hazır olduklarını ileri sürerek 22.300.00.-YTL. satış bedelinin 10.07.2004 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ayrıca 5.000.-YTL. cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının araç üzerindeki rehin ve hacizleri bilerek sözleşmeyi yaptığını, davanın kabulü durumunda kullanım bedeli ve eskime payının düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vasisi; davacı adına kayıtlı 279 parsel sayılı taşınmazın davalılardan ...., temyiz kudretine haiz olmayan ve uzun yıllardır yurt dışında yaşayan davacıyı kandırması sonucu satışının sağlandığını, dava konusu gayrimenkulü devir alan ...'in 31.10.2008 tarihinde yine hiç bir bedel almadan yine düşük bir bedel ile..... isimli kişiye satış işlemi yapıldığını, bu işlemi gerçekleştirmeden önce ...'in .... tesis ettirdiğini ve bu bankadan kredi kullandığını ileri sürerek, davacının ehliyetsizliği nedeni ile başından beri geçersiz olan hiç bir bedel ödemeden ve düşük fiyat gösterilerek gerçekleştirilmiş olan satış işleminin iptali ile tapunun ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.....müdahale talebinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu