Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşme geçersiz olduğu için taraflar aldıklarını haksız iktisap hükümleri uyarınca karşılıklı olarak aynı anda iade etmekle yükümlüdürler. Davacının, geçersiz satış sözleşmesi ile satın aldığı araç , davacı elinden alındığına göre davacı ancak aracın satış bedeli olarak ödediği parayı kendi akiti olan satıcıdan sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince isteyebilir. Davacı ile davalı Kadriye arasında akti ilişki bulunmadığına göre davacının kayıt malikinden bedel talep etme ... olmadığı gibi esasen geçersiz olan sözleşmeye dayanılarak kayıt maliki elinde bulunan aracın davacıya teslimine de karar verilemez. Davalı Kadriye hakkındaki davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir....

    nin 900 TL aylık gelirinin olması, ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri dikkate alındığından dava konusu satış işleminin muvazaalı olduğu, bu satışın yapılmasında zorunluluk ve makul bir neden bulunmadığı, temlik işleminin alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının tasarrufun iptali talebinin reddine, dava konusu taşınmazla ilgili davacının 2013/1137 sayılı takip dosyasındaki alacağını tamamını karşılayacak oranda davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir....

      . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait aracın harici sözleşme ile davalıya satıldığını, peşin alınan satış bedeline karşılık teminat senedi verildiğini, davalıya aracın resmi devrini alması için yapılan müracaattan sonuç alınamadığını, bu arada davalının teminat senedini icra takibine koyduğunu iddia ederek 2008/6312 esas sayılı icra takibi ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında araç bedelinin ödenmiş olmasına rağmen, araç üzerinde hacizler bulunduğundan davacının aracın devrini sağlayamadığını, bunun üzerine teminat bonosunun icra takibine konulduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, resmi şekilde yapılmayan araç alım satım sözleşmesinin geçersiz olduğu, davalının ödediği araç bedelinin teminatı olan bonoyu icra takibine koymakta haklı olduğu ancak işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, davalı Kurumca geçersiz sayılan oda kaydının geçerli olduğunun tespiti, yaşlılık aylığının iptaline dair Kurum işleminin iptali ile ödenmeyen yaşlılık aylıklarının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ne var ki; geçersiz araç satış sözleşmesinin fiilen ifa edildiği sırada, yani mülkiyeti davacı tarafta bulunan dava konusu araç, davalının hakimiyetinde ve (davacıya karşı) sorumluluğunda iken trafik kazası geçirerek hasarlanmıştır. An itibari ile dava konusu araç hasarlı şekilde davacı tarafın kontrolüne geçmiştir ve davalı tarafın elinde ise dava konusu bono bulunmaktadır....

          Geçersiz sözleşmelerde taraflar aynı anda aldıklarını iade etmekle yükümlüdürler. Davacı aracın tescilini, olmadığı takdirde ödediği bedelin iadesini istemiştir. Tescile karar verilemeyeceğine göre sözleşme geçersiz olduğundan davacının ikinci talebi gereği ödediğini ispat ettiği satış bedelinin aracın aynı anda iadesi koşuluyla tahsiline karar verilmesini gerekir. Mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMSAINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 1.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dumanlar ile amcaları ...’in mirasçılarına verdiklerini, ...’in mirasçılarından olan davalıların baskıcı ve ısrarcı tutumları ve hataya düşürmeleri sonucu paylarının tamamını davalılara 20/12/2013 tarihinde 2.602-Tl bedelle satış gösterilmek suretiyle temlik ettiklerini, işlem tarihinden önce tapu müdürlüğünde yaptıkları başkaca işlemler nedeniyle bunaldıklarını, davalılarla yapılan satış işleminin geçersiz olduğunu zira asıl iradelerinin bu taşınmazdaki paylarının yarısını dava dışı halaları ...’ya yarısını da ... mirasçılarına bağışlamak olup yanılma ve aldatılma sonucu iradenin satış olarak açıklandığını, davalılara satış iradelerinin bulunmadığı gibi para da almadıklarını, davalıların taşınmazın fiili kullanım durumunun aynen devam edeceğini beyan etmelerine rağmen satış işleminden hemen sonra taşınmazda dava dışı halaları ile aradaki sınırı bozup halalarının payını düşürdüklerini, satış işleminde gösterilen değerlerin de yanılma ve aldatmayı ortaya koyduğunu, bir an için satış bedelinin...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "... davanın ikinci el iş makinelerinin mülkiyetinin tespiti istemine ilişkin olması, davaya konu iş makinelerinin KTK'nın 22/1- c maddesi gereğince tescile tabi araçlardan olması, tescil edilebilmeleri için satış ve devirlerinin KTK'nın 20/1- d maddesi ve İş Makinelerinin Tescili İle İlgili Esaslar'ın 11/a maddesi gereğince noterlerce yapılmasının zorunlu olması, bunun dışındaki her türlü satış ve devirlerin geçersiz olmasına rağmen noterde yapılmış bir satış sözleşmesi bulunmaması, dava dilekçesi ekinde sunulan ikinci el iş makinelerinin satışına ilişkin faturalara dayanılarak mülkiyet tespiti yapılamayacak olması, şekil şartlarına uyulmamasından dolayı davalıların davayı kabul etmesinin bu sonucu etkilemeyecek olması sebebiyle davanın reddine " karar verilmiştir....

              HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Somut olayda davacı, davalı ile aralarında yapılan sözleşmeye göre sahibi bulunduğu taşınmazın devri karşılığı davalıdan 34 XX 730 plaklı araç ile 475.000 TL aldığını, aracı dava dışı Eray Asil'e devrettiğini, satış bedeli olan 40.000 TL'nin borcuna sayıldığını ancak dava dışı Eray'ın dava konusu aracın ayıplı olduğunu bildirdiğini ve daha sonra ayıplı aracı 17.000 TL'den 3.şahsa sattığını, işbu satış bedelininde araç satış bedelinden mahsup edildiğini , aradaki bedeli de (23.000 TL) Eray'a kendisinin ödediğini öne sürerek ayıp nedeniyle uğradığı zararlar ile aralarındaki sözleşme gereği cezai şart isteminde bulunduğu görülmüştür....

              - K A R A R - Davacılar vekili, davalının kambiyo senetlerine ... haciz yoluyla takibe konu ettiği senedin müvekkillerince araç satın alımı karşılığında teminat amacıyla verildiğini, borcun bulunmadığını ileri sürerek senedin iptaline, müvekkillerinin 52.000 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının %40 tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı tarafın satış konusu araçla ilgili olarak hiçbir edimlerini yerine getirmediklerini, satış konusu aracın davacıların elinde kaldığı süreye ilişkin olarak müvekkilinin kira hakkının doğduğunu, davacı tarafın takibe konu senedin teminat senedi olduğuna dair iddiasını kabul etmediklerini, ayrıca teminat senedi olduğunun kabulü halinde de nakte çevrilme şartının gerçekleştiğini belirterek, davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu