Yine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 5. maddesinin (a) bendi, araçların plaka ve belgelerini vermek ve bu amaca yönelik hizmetleri yürütmek üzere her ilde ve gerekli görülen ilçelerde tescil şube veya bürolarının kurulacağını öngörmekte; maddenin “Görev ve yetkiler” başlıklı (b) bendinde ise; araçların tescil işlemlerini yaparak belge ve plakalarını vermek (fıkra:7) ve Ülke çapında taşıtların ve sürücülerin sicillerini tutmak, teknik ve hukuki değişikliklerini işlemek, istatistiki bilgileri toplamak ve değerlendirmek (fıkra:9), trafik tescil şube ve bürolarının görevleri arasında sayılmaktadır. Bu hükümlere göre, araçların trafiğe tescil edilmesi ve sicillerinin tutulması, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulan Trafik Hizmetleri Başkanlığı bünyesindeki Trafik Tescil Şube veya Bürolarının görevi ve yetkisindedir. Bu şube ve büroların, kanunla kendilerine verilen görevleri yerine getirirken yaptıkları işlemlerin ‘idari işlem’ niteliğinde olduğu kuşkusuzdur....
Trafik sicil kaydının iptali ve davacı adına tescili işlemleri idari nitelikte olmakla birlikte dosya içeriğinden; davacının dava açmaktaki amacının, mülkiyetin kendisine ait olduğu iddiası ile davalı adına oluşturulan trafik sicil kaydının iptali ve araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığının kanıtlanması durumunda sicildeki kaydın iptali ile tescile karar verilmeden mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nin 353/1- a/4. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Maddesine göre, ------ adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141);---- plakalı aracın mülkiyetinin davalı adına kayıtlı olduğu, davacıyla davalı ---- bulunduğu, her ne kadar araç davalı adına kayıtlı ise de araç bedelinin ve araç bedeline ilişkin kredilerin davacı tarafça davalıya ödendiği, davalı tarafça davacıya gönderilen ----- ihbarnameden de aracın mülkiyetinin gerçekte davacıya ait olduğunu davalı tarafça da kabul edildiği, iş bu ihbarnamede davalının davacıdan aracın davalının ödediği kredi tutarını -----masrafalarının ödenmesi ve aracın devrinin 7 gün içerisinde alınmasını ihtar edildiği ihtarnameyi düzenleyenen -------- tarafından davacıya gönderilen ---- ödenmesi halinde araç devrinin yapılacağı bildirildiği davacı tarafça iş bu bedelin banka yoluyla davalının--- tarihde ödendiği buna rağmen aracın devir işlemlerinin gerçekleşmediği davacının--- ---iptali ile davacı tarafa tescil edilmesi bu mümkün değil ise...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve satış sözleşmesinin iptali davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda Yazılı kararın; Dairemizin 26/03/2014 gün ve 2013/9558-2014/5090 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/.... ve 4421 sayılı Kanunun .... ve .../b-.... maddeleri gereğince takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine .../.../2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2019/275 ESAS, 2020/325 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Ceyhan 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/06/2023 NUMARASI : 2022/884 ESAS- 2023/626 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06/06/2023 tarih ve 2022/884 Esas ve 2023/626 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: I....
Davalı, takas sözleşmesinin karayolları trafik kanununa göre geçersiz olduğunu, davacıya borcu olmadığını, noter satış sözleşmesinin borcunun olmadığını ispatladığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesinde, “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm gereğince araç devrinin noterden düzenlenecek sözleşme ile yapılması gerekmektedir....
Davalı ...’ın aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın maliki/işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi hükmünce, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda; kazaya karışan ve davalı ... adına kayıtlı araç, noterlikçe düzenlenen 16.03.2010 tarihli “ Araç Satış Sözleşmesi ” ile diğer davalı ...’e satılmıştır. Kaza ise, 06.04.2010 tarihinde meydana gelmiştir....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Davalının, birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde hukuki yararı bulunmadığından birleşen dava yönünden temyiz talebi reddedilmelidir. 2- Davalının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili; birleşen dava ise, davalı noter aleyhine açılan araç bedeli istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne; birleşen davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davanın davalısı ... tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/03/2010 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 10/09/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi....