Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2014/262 ESAS- 2020/97 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı 34 XX 738 plakalı aracın davacının oğluyla birlikte işlettiği araç kiralama firması aracılığıyla kendisini Hacı Mustafa Semercioğlu ve Arif Başal olarak tanıtan sahte polis kimliği ve sahte nüfus cüzdanı kullanan dava dışı kişilere 29/03/2014 tarihinde araç kiralama sözleşmesi ile kiraladığını ancak kira süresi içerisinde aracın teslim edilmediğini ve aracın müvekkili adına düzenlenmiş sahte kimlik kullanılarak Bakırköy 43.Noterliği'nin 01/04/2014 tarih 8354 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile davalı T4 Şirketine satıldığını belirterek araç satış sözleşmesinin iptaline, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve satış sözleşmesinin iptali davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda Yazılı kararın; Dairemizin 26/03/2014 gün ve 2013/9558-2014/5090 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/.... ve 4421 sayılı Kanunun .... ve .../b-.... maddeleri gereğince takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine .../.../2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Trafik sicil kaydının iptali ve davacı adına tescili işlemleri idari nitelikte olmakla birlikte dosya içeriğinden; davacının dava açmaktaki amacının, mülkiyetin kendisine ait olduğu iddiası ile davalı adına oluşturulan trafik sicil kaydının iptali ve araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığının kanıtlanması durumunda sicildeki kaydın iptali ile tescile karar verilmeden mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nin 353/1- a/4. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

    Diyarbakır Valiliği'ne şikayette bulunduklarını, şikayet üzerine kooperatif yönetiminde bulunan ... tarafından kooperatif hakkında hileli şekilde icra takibinde bulunulduğunu, kooperatifin de kötü niyetli olarak takibe itiraz etmeyerek aracın haczini sağladığını, aracın yakalanıp, trafikten men edildiğini, ortada açık bir hile bulunduğunu ileri sürerek, 22.12.2006 tarih ve 06418 yevmiye sayılı araç satış sözleşmesinin iptalini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/366 ESAS-2019/480 KARAR DAVA KONUSU : DAVAYA KONU ARACIN MÜLKİYETİNİN TESPİTİ VE TESCİL TALEBİ KARAR : Antalya 5....

      Davalı borçlu vekili davanın süresinde açılmadığını, fesih edilen imtiyaz sözleşmesinin ve davacı tarafından yapılan tescil işlemlerinin iptali için açılan davaların derdest olduğunu, 2918 sayılı KTK 20. maddesi gereğince yapılmayan satış ve devirlerin geçerli olmadığını dava konusu araçların müvekkiline ait olduğunu, Anayasanın 35, TMK 618, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin II. Protokolüne aykırı olarak yapılan işlemler nedeniyle davacının dava konusu araç- 2010/4017 2010/10673 lar üzerinde mülkiyet hakkı elde edemiyeceğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini savunmuştur....

        Maddesine göre, ------ adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141);---- plakalı aracın mülkiyetinin davalı adına kayıtlı olduğu, davacıyla davalı ---- bulunduğu, her ne kadar araç davalı adına kayıtlı ise de araç bedelinin ve araç bedeline ilişkin kredilerin davacı tarafça davalıya ödendiği, davalı tarafça davacıya gönderilen ----- ihbarnameden de aracın mülkiyetinin gerçekte davacıya ait olduğunu davalı tarafça da kabul edildiği, iş bu ihbarnamede davalının davacıdan aracın davalının ödediği kredi tutarını -----masrafalarının ödenmesi ve aracın devrinin 7 gün içerisinde alınmasını ihtar edildiği ihtarnameyi düzenleyenen -------- tarafından davacıya gönderilen ---- ödenmesi halinde araç devrinin yapılacağı bildirildiği davacı tarafça iş bu bedelin banka yoluyla davalının--- tarihde ödendiği buna rağmen aracın devir işlemlerinin gerçekleşmediği davacının--- ---iptali ile davacı tarafa tescil edilmesi bu mümkün değil ise...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2019/275 ESAS, 2020/325 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Ceyhan 2....

          Yine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 5. maddesinin (a) bendi, araçların plaka ve belgelerini vermek ve bu amaca yönelik hizmetleri yürütmek üzere her ilde ve gerekli görülen ilçelerde tescil şube veya bürolarının kurulacağını öngörmekte; maddenin “Görev ve yetkiler” başlıklı (b) bendinde ise; araçların tescil işlemlerini yaparak belge ve plakalarını vermek (fıkra:7) ve Ülke çapında taşıtların ve sürücülerin sicillerini tutmak, teknik ve hukuki değişikliklerini işlemek, istatistiki bilgileri toplamak ve değerlendirmek (fıkra:9), trafik tescil şube ve bürolarının görevleri arasında sayılmaktadır. Bu hükümlere göre, araçların trafiğe tescil edilmesi ve sicillerinin tutulması, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulan Trafik Hizmetleri Başkanlığı bünyesindeki Trafik Tescil Şube veya Bürolarının görevi ve yetkisindedir. Bu şube ve büroların, kanunla kendilerine verilen görevleri yerine getirirken yaptıkları işlemlerin ‘idari işlem’ niteliğinde olduğu kuşkusuzdur....

            Davalı, takas sözleşmesinin karayolları trafik kanununa göre geçersiz olduğunu, davacıya borcu olmadığını, noter satış sözleşmesinin borcunun olmadığını ispatladığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesinde, “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm gereğince araç devrinin noterden düzenlenecek sözleşme ile yapılması gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu