İcra dairesinin bu ihbarnamesini (haciz bildirisini) alan anonim şirket, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorundadır; ancak, çıplak pay haczi, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, haciz bildirisinin anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılır (İİK. m. 94/1 c. 4 Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004 baskı, s. 392, 393). İİK'nın 88. maddesinin birinci fıkrasına göre ise, haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Bu fıkrada yazılan şeylere icra dairesi tarafından el konulması, bunların haczi için geçerlik şartıdır....
İmza incelemesine esas olmak üzere davacının imzalarını içeren belge asılları ilgili yerlerden celp edilmiş, davalı şirketin müdürü ile davalı şirkete, söz konusu genel kurul kararlarının aslını mahkememize ibraz edilmesi, ibraz edilmediği takdirde genel kurul kararlarındaki imzanın davacıya ait olunacağının kabul olunacağı ihtarı yazılı davetiyeler tebliğ edilmesine rağmen ne davalı şirket ne de davalı şirket yetkilisi geçersizliği iddia olunan genel kurul kararlarını sunmadığından imza incelemesi yapılamamış, isticvab davetiyesine rağmen yönetici ve davalı şirket; geçersizliği iddia edilen genel kurul kararlarını sunmadıklarından dava konusu genel kurul kararlarındaki imzaların davacıya ait olmadığı kabul olunmuştur....
İmza incelemesine esas olmak üzere davacının imzalarını içeren belge asılları ilgili yerlerden celp edilmiş, davalı şirketin müdürü ile davalı şirkete, söz konusu genel kurul kararlarının aslını mahkememize ibraz edilmesi, ibraz edilmediği takdirde genel kurul kararlarındaki imzanın davacıya ait olunacağının kabul olunacağı ihtarı yazılı davetiyeler tebliğ edilmesine rağmen ne davalı şirket ne de davalı şirket yetkilisi geçersizliği iddia olunan genel kurul kararlarını sunmadığından imza incelemesi yapılamamış, isticvab davetiyesine rağmen yönetici ve davalı şirket; geçersizliği iddia edilen genel kurul kararlarını sunmadıklarından dava konusu genel kurul kararlarındaki imzaların davacıya ait olmadığı kabul olunmuştur....
A.Ş şirketinin kurucu ortaklarından iken şirket payını devretmediğini buna rağmen şirketin genel kurullarına çağrılmadığını , müvekkiline bilgi verilmediğini, şirkete yaptığı yazılı olarak başvuruda bulunduğunu ancak müvekkilinin başvurularının cevapsız kaldığını, bunun üzerine müvekkilinin tarafından ... Tic. A.Ş'ye yönelik .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/... Esas. Numaralı dosyası üzerinden tespit ve kayyum atanması istemli dava açtığını, açılan ... ATM ye ait davada müvekkilinin talebinin red edildiğini akabinde müvekkilince istinaf edildiğini ve ... Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2021/... Esas. 2021/... Kararıyla "Dava, anonim şirket hissesinin davacı adına tespit ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir. Dava sadece şirket tüzel kişiliğine karşı açılmış ve Mahkemecede şirket hakkında dava yürütülerek sonuçlandırılmıştır....
İcra takip dosyası içinde bulunan Tatvan Noterliği'nin 27/04/2017 Tarih ve 4625 yevmiye numaralı Anonim Şirket Pay Devri Sözleşmesi'ne göre, Özdeneyim Eğitim ve Danışmanlık İnşaat Turizm Tarım Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin T1'e ait 2.900 ve Fırat Demir'e ait 2.100 adet olmak üzere toplam 5.000 adet hissesinin 500.000,00TL bedelle bütün hak ve borçları ile birlikte T3'e devredildiği görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/04/2013 tarih ve 2008/73-2013/134 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkiline apel ihtarına uymadığından bahisle şirketteki payının iptal edilerek, yönetim kurulunun 50 nolu kararı sonucunda ortaklıktan iskat edilmiş olduğunun bildirildiğini, apel ihtarının dayanağı olarak gösterilen davacıya ait pay devri ile sermaye artırımı suretiyle şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinin değiştirilmesinin kabulünü içeren 17/12/2005 tarihli olağaüstü genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptali için dava açtıklarını, genel kurul ve yönetim kurulu kararının hukuken geçerli kabul edilse dahi dava konusu kararın...
e ait hissesinin değerinin 253.994.800.00 TL' si olduğu, yukarıda ayrıntısı verilen taşınmazın 1/2' sinin ...' e ait olduğu ve ... tarafından ... ANONİM ŞİRKETİ 'ne ayni sermaye olarak konulmasına izin verilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığı " yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir. Mahkememizin 10.02.2022 tarihli ara kararı gereğince, Avukatlık Kanunu md 35 ve HMK md 72 hükümleri gereğince avukat olmayan kişinin dava açamayacağı ve dava takip edemeyeceği gibi kendisinde olmayan hakkı da devredemeyeceği göz önüne alınarak davacı vekiline davacı asilden alınacak vekaletnameyi dosyaya sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, Aksi halde davanın HMK 'nun 114/1-8 madde ve fıkrası gereğince davanın usulden reddedileceğinin muhtara ile tebliğine karar verildiği, ara kararın vekil Av ...'a ve vasi ...'...
sürerek, müvekkilin davalı şirketteki paydaşlığı ve paydaşlık oranının tespiti ve tescili ile yedinde bulunmayan senetlerin verilmesini, müvekkilinin tespit edilecek paydaşlık oranı doğrultusunda doğrudan ve dolaylı 5.500,00 TL zararının sorumlulukları nispetinde davalılardan tahsilini talep etmiştir....
genel kurul kararının yokluk hükmünde olduğunun tespiti ve kararın iptali talebine ilişkindir....
A.Ş. bünyesinde 1,00 TL nominal bedel üzerinden 120 adet hisse senedine sahip olan ve ortaklar pay defterine kayıtlı şirket ortağı olduğu, bu hisselerden 48 adedini dava tarihinden önce üçüncü şahıslara devir ettiğini, halen şirkette 72 adet hissesinin mevcut olduğunu, davalı şirketin anonim şirket olmasından kaynaklı olarak TTK'nın 405/2. maddesi gereğince anonim şirket ortakları sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceğini, bu haliyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı açısından ortaklık akdinin geçekleşmesi anında irade bozukluğu hallerinin bulunması hali varsa bile bu durumda engelin kalktığı andan itibaren derhal ve en geç işlem tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde davanın açılması gerekmesine rağmen eldeki davanın süresinde açılmadığı, diğer davalı T4 açısından ise, davacının ortaklık payının iadesi için şirket yetkisine dava açmasının mümkün olmadığı, davalı şirketin anonim şirket olması sebebi ile sermayesinin ayrı olduğu ve ayrı bir tüzel kişiliğinin...