Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın hisse devrinden kaynaklı alacakları için şirket yönetim kuruluna ödemeye çağrı mektubu düzenleyerek alacağın tahsilini talep ettiği görüldüğünden, “ortaklardan alacaklar” hesabında kayıt altına alınan, hisse devirlerinden kaynaklı ... alacak bakiyesinin, vadesi geçmiş (gelmiş) alacak niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirkete sermaye olarak konulacak davalı şirket alacaklarının, kaynağı ve miktarı itibariyle teknik detayları bilirkişi raporunda açıklandığı üzere gerçek, geçerli ve TTK.m.342'de aranan nitelikleri taşıyan alacaklar olduğu, alacağın dayanağı olan şirket hisselerinin devrinde, şirket hisselerine ilişkin raporlardaki değerleme yöntemlerinin adil ve uygun olduğu anlaşılmış olup tüm bunlara göre 16.789.440,00-TL alacağın şirket sermaye artırımında kullanılmasına karar verilen 16.789.440,00-TL'nin tam değerli, gerçek, geçerli, tahsil edilebilir ve vadesi gelmiş (geçmiş) alacak niteliğinde olduğuna karar verilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı şirketteki hisselerini limited şirket pay devri sözleşmesi ile davalı ...' a devrettiğini, şirket ortaklığından ayrıldığını, sözleşme ile müvekkilinin şirketteki 40.000 payını şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte davalıya 1.000.000 TL bedel karşılığında devrettiğini, her ne kadar devir sözleşmesinde hisse devir bedelinin nakden alındığı, ödendiği yazılı ise de müvekkilinin devir bedelini tahsil edemediğini, davalı tarafın müvekkilinin hisse devrinden kaynaklanan alacağını teminat altına almak üzere adına kayıtlı olan 6 no'lu bağımsız bölüm üzerine müvekkil lehine ikinci derece ve serbest dereceden istifade hakkı 1.500.000,00 TL bedelli 01.12.2019 vade tarihli borç ipoteğinin tesis edildiğini, davalı tarafın 01.12.2019 tarihine kadar söz verdiği şekilde hisse devrinden kaynaklanan...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı şirketteki hisselerini limited şirket pay devri sözleşmesi ile davalı T3 a devrettiğini, şirket ortaklığından ayrıldığını, sözleşme ile müvekkilinin şirketteki 40.000 payını şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte davalıya 1.000.000 TL bedel karşılığında devrettiğini, her ne kadar devir sözleşmesinde hisse devir bedelinin nakden alındığı, ödendiği yazılı ise de müvekkilinin devir bedelini tahsil edemediğini, davalı tarafın müvekkilinin hisse devrinden kaynaklanan alacağını teminat altına almak üzere adına kayıtlı olan 6 no'lu bağımsız bölüm üzerine müvekkil lehine ikinci derece ve serbest dereceden istifade hakkı 1.500.000,00 TL bedelli 01.12.2019 vade tarihli borç ipoteğinin tesis edildiğini, davalı tarafın 01.12.2019 tarihine kadar söz verdiği şekilde hisse devrinden kaynaklanan alacağını...

      Dava, anonim şirket ortağı olduğunun tespiti ile kar payı alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Anonim ortaklıklarda “sabit (belirli) sermaye” sistemi geçerli olup, sermayenin önceden tespit edilmiş olması ve esas sözleşmede de miktarının gösterilmesi zorunludur. Aynı şekilde anonim şirket esas sözleşmesinde sermayeyi temsil eden belirli bir itibari değere sahip pay sayısının da gösterilmesi zorunludur. Anonim ortaklıklarda paylar pay sahiplerinin sıfatını açıklar. Ortaklık sıfatından kaynaklı paylar aynı zamanda pay sahiplerinin hak ve borçlarını da gösterir. Payın senede bağlanması da şart değildir. Ancak pay senetleri veya bunun yerine çıkarılan ilmühaberler ortaklıkta sahip olunan pay miktarını ve payın itibari değerini gösterir ve pay sahipliğini temsil eder....

        Anonim şirkette, payın (hissenin) hisse senedine bağlanması zorunlu değildir. Eğer pay, hisse senedine (veya ilmühabere) bağlanmazsa, çıplak pay olarak kalır. Hisse senedine (veya ilmühabere) bağlanmamış (çıplak) pay da hisse senedi gibi her çeşit işlemin konusu yapılabilir, devredilebilir, rehnedilebilir, üzerinde intifa hakkı tanınabilir, haczedilebilir. Anonim şirketlerde, paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payı, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir (İİK. m. 94/1 C.3). Buna göre, çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürü, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda değildir. İcra müdürü, İİK. m. 94/l C.3 hükmüne göre, anonim şirkete bir ihbarname (bildiri) göndermekle de yetinebilir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2022 NUMARASI : 2021/320 Esas(Ara Karar) İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN DAVACI : VEKİLLERİ : KARŞI TARAF DAVALILAR : VEKİLİ : TALEP : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) TALEP TARİHİ : 03/06/2021 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023 Taraflar arasındaki anonim şirket hisse devrinin iptali ve hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının ve anonim şirketin tüm genel kurul kararlarının iptali istemleriyle açılan davada kapsamında ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve eşi ...'...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2022 NUMARASI : 2021/320 Esas(Ara Karar) İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN DAVACI : VEKİLLERİ : KARŞI TARAF DAVALILAR : VEKİLİ : TALEP : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) TALEP TARİHİ : 03/06/2021 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023 Taraflar arasındaki anonim şirket hisse devrinin iptali ve hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının ve anonim şirketin tüm genel kurul kararlarının iptali istemleriyle açılan davada kapsamında ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve eşi ...'...

            Baba-oğul olan davacı ile davalı arasında aynı tarihte noter tarafından düzenlenen iki adet limited bir adet anonim şirket hisse devir sözleşmesinin imzalandığı, limited şirket hisse devir sözleşmelerinde hisse devir bedeli olarak kararlaştırılan 160.000,00 TL ve 50.000,00 TL devir bedellerinin devralan davacı tarafından nakden ve peşin alındığı belirtilirken anonim şirket hisse devir sözleşmesinde ise devir bedeli olarak belirlenen 120.000,00 TL'nin devralan davacı tarafından alındığına dair limited şirket sözlerinde olduğu gibi bir ibareye yer verilmediği, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, dava konusu limited şirket ve anonim şirket hisse devir sözleşmelerine konu hisse devir bedellerinin davacıya ödenip ödenmediği, dolayısıyla davacının davalı oğlundan hisse devir bedeli alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile davacının hisse devir bedeli alacağının varlığını tanıkla ispatlayıp istlayamayacağı noktalarında toplanmaktadır....

            A.Ş Ümit Yıldız ibaresi ile imzalanmış ise de, gerek sözleşmede şirket kaşesinin bulunmaması gerekse de hisse devrinin ancak pay sahibi ile yapılacak sözleşme ile mümkün olması nedeniyle sözleşmenin şirketi temsilen değil davalı Ümit Yıldız adına yapıldığının kabulü gerekir. Hisse devrinin gerçekleşmediği sabit olduğundan, dava konusu hisse devir sözleşmesinin tarafları bağlayacağı gözetilerek davacı tarafından ödenen hisse devir bedelinin davalı Ümit Yıldız'dan tahsiline karar vermek gerekirken, davalı Ümit Yıldız'ın parayı şirketi temsilen tahsil ettiği kabul olunarak pasif husumeti bulunmadığı ve bu nedenle davalı Ümit Yıldız yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı şirket ise hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayıp, şirket hissesinin devri halinde hisse devir bedelinin de payı devreden ortağa ödendiğinden davalı şirketin eldeki davada pasif husumeti bulunmamaktadır....

            Davalı şirket ise hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayıp, şirket hissesinin devri halinde hisse devir bedelinin de payı devreden ortağa ödendiğinden davalı şirketin eldeki davada pasif husumeti bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece hatalı değerlendirme ile davalı şirket yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 117/2. Maddesindeki düzenlemeye göre, sebepsiz zenginleşmede zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Davacı tarafça hisse devrinin pay defterine kaydı için davalı şirkete başvurulduğu iddia ve ispat edilmediğine göre sebepsiz zenginleşmenin dava tarihi itibariyle gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla alacağa dava tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir. HMK'nın 355....

              UYAP Entegrasyonu