Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ile dahili davalı vekili, hisse devrinin şirket yönetim kurulu kararı ile kabul edilmediğini, anılan kararın şirket ana sözleşmesinin 7. maddesi ile TTK’na uygun olduğunu, davacının hisse devir sözleşmesinden sonra 5 yıla yakın bir süre boyunca hisselerin adına pay defterine kaydı ile ilgili bir talepte bulunmadığını, şirket ile ilgilenmediğini bu nedenle iyiniyetli olmayıp, tazminat isteminin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Noterliğinin 20/10/2000 tarihli ve 20623 yevmiye numaralı limited şirket hisse devir sözleşmesi ile dava dışı Turaç Dış Tic. Ltd. Şti'deki 30.000,00 TL'lik payının 29.250,00 TL'lik kısmını davalı ...'a devrettiğini, hisse devir sözleşmesinde “bedelini nakten ve tamamen aldım” şeklinde ibare olduğu, ancak vekalette ahzu kabz, sulh ve ibra yetkisinin verilmediğini, müvekkiline de bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, söz konusu hisse devir sözleşmesinin iptali ile devre konu hisselerin kendisi adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının söz konusu pay devrinden sonra gerçekleşen ortaklar kurulu toplantılarına devirden sonraki pay durumuna karşı herhangi bir itirazda bulunmaksızın katıldığını, dolayısıyla devirden haberdar olmamasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Şti.’nin ortakları olan ....., ..... ve ..... iken bu ortaklardan .....’ın vefatından sonra mirasçıları olan davacılar ....., ...., .....’ın şirketteki tüm hisse paylarını noter devir sözleşmesi ile dava dışı ..... ve ... isimli kişilere satarak devrettikleri ve ardından davacıların hisse devrinden sonra hisseleri devralan kişilerden müvekkillerinin bu şirketler bir bağlarının kalmadığının tescili ve ilanının talep etmeleri ve şirket müdürlüğünden de davacılar arasındaki .....'...

        Anonim şirket hisse sahipliği, hak sahibi tarafından herkese karşı ileri sürülebilir haklardan olduğu için mutlak haktır. Mutlak haklar için doktrinde yapılan mallar veya kişiler üzerindeki mutlak haklar ayrımında ise Anonim şirket hisse sahipliği mallar üzerindeki haklardan biridir. Davaya konu edilen anonim şirket hissesinin davacıların miras bırakanı adına kayıtlı iken, miras bırakan ile miras bırakanın damadı olan davalı arasında yapılan 2006, 2009, 2010 tarihlerinde 3 defa ayrı ayrı satış yapılmış ve davalı adına tescil edilmiştir. Anonim şirket hisse(senede bağlanmamış) devrinin geçerli olmasının yazılı şekil koşuluna bağlı olduğu kuşkusuzdur. Aynı hükümler gereği hisse devrinin bağışlanmasına dair sözleşmelerin de yazılı yapılması zorunludur. Görüldüğü gibi hisse devrinin nitelikleri itibariyle mülkiyetlerinin devri taşınır ve taşınmazlardan farklı olarak, özel bir düzenleme ile yazılı geçerlilik koşuluna bağlanmıştır....

          Taraflar bu alım satım işini protokole bağlamışlar ve protokol ile 170.000 TL bedel ile satışı konusunda anlaşmaya varmışlardır. 95.000,00 TL nakit olarak ve 40.000,00 TL banka havalesi ile ödeme yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 20.09.2012 vadeli 75.000,00 TL bedelli bononun bononun anonim şirket hisse devir sözleşmesi sebebiyle düzenlendiği ve davacı tarafından davalıya verildiği konusunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava dışı hisse devri yapılan şirket ortak pay defterinde davacının 01.06.2012 tarihinde hissesini davalıya devir ettiği, davalı ...'ın karar defterinin 3. sayfasında yer alan bilgiye göre 270 adet hisseyi satın almış olduğu ve noter satışına konu olan hisse devrinin tamamlanmış olduğu tespit edilmiştir. Takibe konu borcun sebebi " hisse devir bedeli bakiye borcu 20.09.2012 vadeli 75.000,00 TL bedelli senet bakiyesi "olarak beyan edilmiştir. Taraflar arasındaki temel ilişki ortaklık hisse devir sözleşmesine dayanmaktadır....

            Taraflar bu alım satım işini protokole bağlamışlar ve protokol ile 170.000 TL bedel ile satışı konusunda anlaşmaya varmışlardır. 95.000,00 TL nakit olarak ve 40.000,00 TL banka havalesi ile ödeme yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 20.09.2012 vadeli 75.000,00 TL bedelli bononun bononun anonim şirket hisse devir sözleşmesi sebebiyle düzenlendiği ve davacı tarafından davalıya verildiği konusunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava dışı hisse devri yapılan şirket ortak pay defterinde davacının 01.06.2012 tarihinde hissesini davalıya devir ettiği, davalı ...'ın karar defterinin 3. sayfasında yer alan bilgiye göre 270 adet hisseyi satın almış olduğu ve noter satışına konu olan hisse devrinin tamamlanmış olduğu tespit edilmiştir. Takibe konu borcun sebebi " hisse devir bedeli bakiye borcu 20.09.2012 vadeli 75.000,00 TL bedelli senet bakiyesi "olarak beyan edilmiştir. Taraflar arasındaki temel ilişki ortaklık hisse devir sözleşmesine dayanmaktadır....

              ŞTİ'deki hisselerini devrettiklerini, davalı şirket müdürü ... 'ın ve davalı şirketin Büyükçekmece CBS'nin ... soruşturma sayılı dosyasından kaynaklı şirket hisselerinin devrinden haberinin olduğunu, devrin şirket yetkilisi bilgisinde olduğunu, hisse devir işleminin onaylanması tecil kayıt bildirim yükümlülüğünün davalı şirket ve yetkilisi tarafından yerine getirilmediğini, devir işleminin şirkete ihtar edildiğini, ihtarın davalı şirkete 24.8.2022 tarihinde tebliğ edildiğini 3 aylık sürede yazılı veya sözlü herhangi bir dönüş yapılmadığını, hisse devir işleminin reddedilmediğini, bu nedenle hisse devirlerinin geçerli olduğunun tespiti ve ortaklık sıfatının yargılama sırasında tespit edilecek tarihten itibaren geçerli olmak üzere terkini ve devralan ...'...

                A.Ş. bünyesinde 1,00 TL nominal bedel üzerinden 83 adet hisse senedine sahip olan ve ortaklar pay defterine kayıtlı şirket ortağı olduğu, davalı şirketin anonim şirket olmasından kaynaklı olarak TTK'nın 405/2. maddesi gereğince anonim şirket ortakları sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceğini, bu haliyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı açısından ortaklık akdinin geçekleşmesi anında irade bozukluğu hallerinin bulunması hali varsa bile bu durumda engelin kalktığı andan itibaren derhal ve en geç işlem tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde davanın açılması gerekmesine rağmen eldeki davanın süresinde açılmadığını, diğer davalı T4 açısından ise, davacının ortaklık payının iadesi için şirket yetkisine dava açmasının mümkün olmadığını, davalı şirketin anonim şirket olması sebebi ile sermayesinin ayrı olduğu ve ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu bildirerek davanın davanın reddini istemiştir....

                a devrettiğini, 25/04/2009 tarihinde yapılan genel kurulda şirket sermayesinin arttırılarak hisse değerlerinin de değeri 2 TL'den 864.000.00 adede yükseldiğini, tarafların kardeş olduklarını ve hisse bedelinin müşterek maliki oldukları arsaya yaptırılacak inşaatta davalı payına düşecek dairelerin satışından elde edilecek gelirden ödeneceğinin kararlaştırıldığını, arsa ile ilgili projenin tamamlanmasına ve dairelerin davalı adına tapuda kaydedilmesine rağmen hisse bedellerinin ödenmediğini, hisse devrinden sonra yapılan sermaye arttırımı iç kaynaklardan ve bedelsiz yapıldığından davalı adına kaydedilen bu hisselerin dahi müvekkiline rucü etmesi gerektiğini ileri sürerek, davalı şirkette diğer davalı adına kayıtlı bulunan 210.250,00 TL tutarlık hissenin müvekkiline aidiyetinin tespiti ile şirket pay defterine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında hisse devrinin gerçekleştiği, davacı devir bedelinden dolayı alacağının 75.000,00 TL olduğunu yazılı belge ile ispatlaması gerektiği, davacı tarafın iddiasını yazı belge ile ispat edemediği, ayrıca yemin deliline de dayanmayacağını belirtiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava limited şirket hisse devrinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı, dava dışı şirkette sahip olduğu paylarının devri için davalı ...’a noterden yetki verdiği, bu yetkiyle davalı ...’ın dava dışı şirketteki paylarını rayiç bedelinden çok düşük bedele sattığı ve bedelin kendisine verilmediği iddiası ile dava açmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu