Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü'nün 2020/21220 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında haksız şekilde ilamsız icra yoluyla takibe girişilmiş olup tarafına ödeme emri gönderildiğini, taraflar arasında davacı yanın iddia ettiği gibi herhangi bir alacak borç ilişkisi bulunmadığı gibi sadece şirket hisse devrinden kaynaklı alışveriş nedeniyle doğan bir ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkilinin şirket hissesini davacıya devrettiğini, karşılığında da dava konusu edilen ödemeyi aldığını, tarafların ticaret şirketi ortağı oluşundan kaynaklı olarak tacir olduklarını, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi mevcut olup, sözleşme ilişkisinde taraflardan birinin tacir olmasının işin ticari iş olması için yeterli olduğunu, somut olayda ki sözleşmenin konusunun bizzat şirket hisse devri olduğunu, hisse devrinin ayrıntılı şekilde TTK'da düzenlenmiş olup, mutlak ticari davalardan olduğunu, somut olayda dava şartı zorunlu arabuluculuk başvurusunun yapılması gerekirken...

    nin kâr payı dağıtımına ilişkin taahhüdünün hisse devir bedeli kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, TTK'nın 408/d m. uyarınca kar payı dağıtımının genel kurulunun devredilmez görev ve yetkilerinden olduğu, kurucu ortak ve yönetim kurulu üyesi olan davacının temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğu dönemlerde dahi kar payı dağıtılmamış olmasına rağmen şirket hisse devrinden ve temsil ve ilzam yetkisi kaldırıldıktan hemen sonra kar payının dağıtılmadığını ileri sürmesinin tek başına şirketin feshini gerektirmeyeceği, davacının azlık pay sahibi olarak TTK'nın 411. m. uyarınca kar payı dağıtımı için genel kurulun toplantıya çağrılması girişiminde bulunabileceği, şirket ortak ve yöneticisi olan davacının başta TTK'nın 392. m. olmak üzere TTK'nın 437. m. uyarınca bilgi alma hakkını kullanma imkanı bulunduğu, nitekim şirket muhasebecisinden şirketin bilanço ve kar ve zarar durumunu istemesi üzerine şirket yetkilisince talebin şirket yönetim kuruluna bildirileceğine dair cevap verildiği gözetildiğinde...

      Davalıların murisinin davacı şirketin hisselerini devralan olarak dava dış devredenlere imzaladığı ve davacı şirketin devre konu şirket olarak imzaladığı Hisse Alım Satımına ilişkin Sözleşmenin uygulanacak hukuk ve yetkili mahkeme başlıklı maddesinde uyuşmazlık halinde İstanbul Merkez Mahkemeleri ile İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun düzenlendiğigörülmüştür. Somut olayda davacı şirket davaya konu icra takibi ile davalıların murisi tarafından hisse devir sözleşmesi uyarınca devralınan, bedeli şirket tarafından ödenen ve şirket cari hesabına alacak kaydedilen alacağın tahsili talep edilmektedir.Her ne kadar davacı şirket anılan sözleşme de taraf ve hisse bedelinin şirket tarafından düzenlenen senetler ile ödeneceği düzenlenmiş ise de sözleşme de şirket tarafından yapılan bu ödeme nedeniyle devralan ortak ile şirket arasında hukuki ilişkiye ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna göre uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı söylenemeyecektir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/255 Esas KARAR NO : 2021/943 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 02/03/2017 KARAR TARİHİ : 14/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalı şirketin hissedarı olup, uzun yıllar hissedarı olduğu şirkette görev yaparak tüm ----- davalı şirket için harcamış olduğunu, devam eden ----yönetim kurulu başkanı----- tarafından müvekkilinin bilgisi dışında birtakım işlemler yapılmak suretiyle şirket ortaklık yapısının değiştirilerek müvekkilinin --- edildiğini ve yaklaşık 2 yıldır da şirkete alınmadığını, müvekkilinin şirkete alınmadığı gibi hiçbir genel kurula da çağrılmadığını, bu haliyle müvekkilinin hissedarı olduğu şirketin ne şekilde yönetildiğini ve yokluğunda ne gibi işlemler yapıldığını bilmemekte olduğunu,...

          Hukuk Dairesi 19/11/2020 tarih ve 2020/1476 Esas - 2020/1540 Karar sayılı görevsizlik kararı ile"; Davanın adi ortaklığa karşı açılmadığı, adi ortaklıktan alacak veya tasfiye vb taleplerin davada olmadığı, uyuşmazlığın dava konusu taşınmazların bu hisse devir sözleşmesi içinde olup olmadığının tespiti ile çözümlenebileceği,dava, davalıların noterden, davacıya devrettikleri şirket hisseleri ve şirketler adına tescilli hisse haklarını devraldıkları projelerden dava konusu taşınmazların da bağlı olduğu şirket hisselerinin, aradaki protokole rağmen davacı yana iade edilmemesinden kaynaklandığı diğer deyişle, şirket hisse devri ve buna bağlı projelerdeki hakların da devrine rağmen, protokole göre iade edilmemesinden doğan tapu iptal veya terditli olarak tazminat davası olduğu , hisse devri ve bağlı haklardan kaynaklanan uyuşmazlık bulunduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri iş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda...

          Bu hüküm sermaye şirket hisse haczinin İcra ve İflas Kanununa göre yapılması gerektiğini öngörmektedir. İcra ve İflas Kanunu'nun 94. maddesi senede bağlanmamış (Çıplak pay) anonim şirket hisselerinin nasıl haczedileceğini düzenlemektedir. İİK'nun 94/1. maddesinde açıkça; "...Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir . Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır." hükmü yer almaktadır. Anonim şirketlerde hisse senedi çıkarılması zorunluluğu yoktur. Hisse senedi çıkarılmış ise, bu hisse senetleri, İİK'nun menkul mallarla ilgili haciz ve muhafaza hükümlerini düzenleyen 88. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce haczedilebilir ve muhafaza altına alınabilir....

            MUHALEFET ŞERHİ Dava hukuksal niteliği itibariyle, hisse devrinin şekle aykırılığı ve muris muvazaasına dayalı olarak hisse devir sözleşmesinin butlanının tespiti ile devrin iptali istemine ilişkindir. Davada davalılar aleyhine, murisin davalılardan... ve...ile yapmış olduğu 29/03/1989 tarihli adi yazılı hisse devir sözleşmesinin kurucu ve geçerlilik şartlarının noksanlığı ile muvazaalı olarak davacı vereselerden mal kaçırma kastıyla sözleşmenin muvzaalı olduğu iddiasında bulunulmuştur. Bu nedenle TBK'nın 19/1 maddesi ve anonim şirket hisse devir sözleşmesine ilişkin kuralların birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada esasında hakların telahuku söz konusu olup, birbirinden bağımsız iki ayrı hukuksal sebebe dayalı olarak her durumda sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmektedir. Uyuşmazlığın esasından önce görevli mahkemenin hangisi olduğu sorunu karşımıza çıkmaktadır....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava, anonim şirket hisse devrinin iptali ile şirket hisselerinin geri verilmesine ilişkin olup mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Ancak anonim şirket hisse devri 6102 sayılı Yasa'nın 2. kitabında yer alan şirketler hukukundan kaynaklandığından mutlak ticari davalardandır. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de, davalı süresi içinde yetki itirazı bulunmakta ise de, yetki itirazını inceleyecek merci dosyaya bakmakla görevli mahkeme olup, mahkemece görevli olmadığı kabul edilerek görevsizlik kararı verilmesine rağmen davalının yetki itirazının da incelenmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 27/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket T3 bünyesinde 1,00 TL nominal bedel üzerinden 64 adet hisse senedine, davalı Yimpaş Yozgat İhtiyaç A.Ş. Bünyesinde ise 0,05 TL nominal bedel üzerinden 1305 adet hisse senedine sahip olan ve ortaklar pay defterine kayıtlı şirket ortağı olduğunu, davalı şirketin anonim şirket olmasından kaynaklı olarak TTK 405/2 maddesi gereğince anonim şirket ortakları sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceğini, bu haliyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı açısından ortaklık akdinin geçekleşmesi anında irade bozukluğu hallerinin bulunması hali varsa bile bu durumda engelin kalktığı andan itibaren derhal ve en geç işlem tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde davanın açılması gerekmesine rağmen eldeki davanın süresinde açılmadığını, davalı şirketin anonim şirket olması sebebi ile sermayesinin ayrı olduğu ve ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

                Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle anonim şirket hisse devirlerinin davacıdan habersiz yapıldığı ve hisse devir bedellerinin ödenmediğine dayalı olarak hisse devir bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline yöneliktir. Davacı, dava dışı ...Grup Yapı Danışmanlık Enerji İnşaat Gayrımenkul Gıda Dış Ticaret Sanayi Anonim Şirketi'nin yasal hissedarı iken davacının bilgisi ve rızası dışında davacı tarafından verilen 08.08.2007 tarihli vekaletname kullanılarak hisse devirlerinin gerçekleştirildiğini, pay bedellerinin de ödenmediğini beyanla takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise davacının dava dışı anonim şirkette herhangi bir ortaklığının bulunmadığını hissenin bizzat devredildiğini, herhangi bir borcun da olmadığını beyanla davanın reddi ile davacıdan kötü niyet tazminatının tahsilini talep etmiştir. Ankara ...İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasında, davacı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu