Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Sonuç olarak, taraf ve tanık beyanları ile Adli Tıp raporuna T16'ın davacının annesi olduğunun anlaşılması nedeniyle; Adana ili, Kozan ilçesi, Aslanpaşa köyü, cilt no:1 Hane no:83'de nüfusa kayıtlı T.C Kimlik nolu T1 annesinin Adana ili, Yüreğir ilçesi, Anadolu mahallesi, Cilt no:4 hane no:1123'de nufusa kayıtlı T.C Kimlik nolu T16 olduğunun tespiti ile T1 ın nüfusta T1 anne adının Selbi olarak düzeltilmesine, T16 ile T1 bağlarının kurulmasına, yönelik karar verilmiştir....

Mahkemece davacının annesi Fadula ile anneannesi olduğunu iddia ettiği Fatma Keleşin anne kız olup olmadıklarının tespiti hususunda DNA incelemesine esas olmak üzere doku örneklerinin alınması amacıyla fethi kabir yapılmasına karar verildiği, ancak Fatma Keleşin mezarının nerde olduğu bilinmediğinden fethi kabir yapılamadığı, davacının talebi üzerine mahkemece mezarının yeri bilgi toplayarak mahkemeye bilgi vermesi için davacı vekiline bir çok kez süre verildiği, davacının teyzesi olduğunun iddia ettiği davalı Emine'nin mezar yerini sakladığı, davalı Emine ve annesinin annelerinin aynı babalarının farklı olduğunu, annesi ve Eminenin DNA incelemesi sonucu kardeş olduğu anlaşılırsa annesinin gerçek annesinin tespit edileceğini bildirmesi üzerine mahkemece yukrıda belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

ile dava konusu taşınmazı annesi ile kız kardeşlerinin köydeki taşınmazlarda miras payları oranında intikal eden taşınmazlarını kendisine senet ile hibe ettiklerini öne sürerek davanın reddini istemiştir....

Somut uyuşmazlıkta, davacının talepleri arasında nüfusta kayden annesi olarak görünen ...’nin annesi olmadığının tespiti olduğuna göre, nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, davacı ile davacının kayden annesi olarak görünen ... ... arasında DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek davacının bu talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26.09.2022 (Pzt.)...

    na tebliğ edilmesi üzerine 09.04.2014 tarihli dilekçe ile hükmün, sanığın annesi tarafından temyiz edilmesi üzerine; 12.04.2018 tarihinde Dairemizce yapılan inceleme sonucu; sanığın annesi ....'nun CMK'nın 262. maddesi kapsamında sanığın vasisi (yasal temsilcisi) olduğuna dair vasilik kararı olup olmadığı araştırılarak, varsa denetime esas olacak şekilde eklenmesi, aksi halde sanığın kardeşi ...'na yapılan tebliğ işleminin tebligat parçasında sanık ile kardeşinin aynı konutta oturup oturmadığının belirtilmemesi nedeniyle tebliğ tarihinde aynı konutta oturup oturmadıkları hususunun araştırılması nedeniyle mahalline iade edildiği, mahkemece dosyaya eklenen İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 29.12.2015 tarihli kararına göre; sanığın annesi ...'nun 28.09.2015 tarihli başvurusu üzerine vasi olarak atandığı, dolayısıyla temyiz tarihinde yasal temsilcisi sıfatı bulunmadığı ve temyiz başvurusunun geçerli olmayacağı; ancak mahkemece sanık ile kardeşi ...'...

      çocuğu olduğunun belirlenmesi durumunda, mahkemece ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti, ...'ın ölüm tarihinin iptali, ...'ın nüfus kaydı esas alınarak ...'in kaydının iptali, evlenme ve çocukları ile varsa diğer nüfusla ilgili vukuatların ... kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne muris ... terekesinin borca batık olduğunun ve mirasın reddedildiğinin tespitine karar verilmesi üzerine; hükmün yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin bölümü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Müteveffanın vefatı anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği, bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması sonucunu hasıl eden, "mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar" yönündeki ( TMK.m.599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türüdür. Bu niteliği gereğince maktu harca tabidir ve kabul veya reddi halinde de maktu vekalet ücretine hükmedilir....

          ın kızı olduğunun tespitini istemiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Suriye'deki ve Türkiye'deki kayıtlarda davacının babası olarak geçen kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının Suriye uyruklu ... olduğu, Suriye'deki kayıtlarına göre davacının babası ...'dan olma 1920 Halep doğumlu... olup adı geçen kişi ilk önce davacının annesi ... ile daha sonra ise ...'dan olma 1942 Halep doğumlu ...ile evlenmiştir. Türkiye'deki kayıtlarda ise davacının babası olduğunu iddia ettiği kişi...'den olma 1920 Halep doğumlu ...'dır. ...'ın nüfus olaylarında dair açıklama kısmında Suriye uyruklu ... ve ... kızı 1942 doğumlu ... ile evli olduğu kaydı bulunmaktadır. Her iki ülke kayıtları karşılaştırıldığında... ile Türk vatandaşı olan ...'ın kayıtlarının telaffuz farkı dışında birebir örtüştüğü, nitekim ikinci eş ... ve ... kızı 1942 doğumlu ......

            nın annesinin ... olduğunun tespiti olduğu düşünüldüğünde, dosya içerisinde yer alan bilgilerden, dinlenen tanıklardan ...'ın tanınmadığı, davacının üç kardeş olarak bilindiği, dolayısıyla davacının annesi ...'ın üç çocuğu olduğunun bilindiği ve nüfus kayıtlarında da bu şekilde göründüğü anlaşılmakla nüfus kaydında kardeşi olarak gözüken ...'ın, gerçekte annesinin ... olduğu ispatlanamadığından, tespit hükmü de kurulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 22.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.07.2014 günlü hükmün ve 12.08.2014 günlü davacı vekilinin tavzih talebinin reddine dair hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, davalıların murisi annesi Siranuş Kurtuluş 14.12.2009 tarihinde vefat ettiğini ....... Şehri Noterliğince düzenlenen 05.06.2008 tarihli ...... yevmiye no'lu vasiyetname gereğince atanmış mirasçı olduğunun tespiti ile verasetin sübutuna karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu