Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ve suça sürüklenen çocuğun aşamalarda istikrarlı şekilde üzerlerine atılı suçu inkar etmeleri, sanığın suça konu fındıkların annesi tarafından kendisine verildiği, ayıklarken suça sürüklenen çocuk ...’ı yanına çağırdığı, sabah da satmaya giderken polislerce yakalandıkları yönündeki beyanlarının sanığın annesi ve suça sürüklenen çocuk ... tarafından doğrulanması, ele geçen fındıkların müştekinin evinin önünden çalınan fındıklar olduğunun ispatlanamaması karşısında yüklenen suçun sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetildiğinde mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

    Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;sanığın 12.08.1981 yılında vefat eden annesi adına SGK tarafından yatırılan aylık ve sair ödemeleri çekerek kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkumiyet kararı verildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde ... tarafından düzenlenen tediye fişlerindeki ...r adına atfen atılmış imzaların sanığa ait olduğunun tespit edilmiş olması karşısında; sanığın kendisini annesi olarak tanıtıp, ödeme makbuzlarını ... yerine imzalamaktan ibaret eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi; Yasaya aykırı; katılan vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

      'in %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, 14.09.2021 tarihli aktüerya bilirkişi ek raporunda ...'un 30/05/2017 tarihinde vefat ettiği ve kusurunun olmadığı tespiti ile davalı sürücü ......

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, "Tüm dosya kapsamı ile toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; alınan DNA testi sonucu ve tanık beyanları uyarınca davalı T5 T1 biyolojik annesi olduğunun tespiti ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir: HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davanın KABULÜ ile, Ağrı İli, Eleşkirt İlçesi, Yeşilova Köyü, Cilt No:20, Hane No:17, BSN:277'de nüfusa kayıtlı TC kimlik numaralı T1; Ağrı İli, Eleşkirt İlçesi, Yeşilova Köyü, Cilt No:20, Hane No:17, BSN:46'da nüfusa kayıtlı TC kimlik numaralı T3 ve aynı hane BSN:122'de nüfusa kayıtlı TC kimlik numaralı T2 üzerinde bulunan nüfus kaydının İPTALİNE, 2- Ağrı İli, Eleşkirt İlçesi, Yeşilova Köyü, Cilt No:20, Hane No:17, BSN:277'de nüfusa kayıtlı TC kimlik numaralı T1 gerçek annesinin aynı hane BSN:327'de nüfusa kayıtlı Mehmet ve Fatma kızı TC kimlik numaralı T5 olduğunun TESPİTİNE ve anne T5'ın nüfusuna KAYIT ve TESCİLİNE," şeklinde karar verilmiştir...

        Müvekkillerimin açısından hukuki yarar bulunan bu durum için T6'nin annelerinin olduğunun tespitine ve gerçek anne olan T6'nin adına nüfusa geçirilerek nüfus kaydının düzeltilmesi için iş bu davayı açarak anneliğin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Nüfus İdaresi temsilcisi, takdiri mahkemeye bıraktığını belirtmiştir. Mahkemece, davanın reddine yönelik karar verilmiştir. İstinaf yoluna davacı vekili başvurmuştur. Somut olayda; Dava, Türkiye vatandaşı annesi ile aralarında nüfus kaydına göre bağlantı bulunmayan davacıların annesinin T.C. Vatandaşı T6 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu vardır. Mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

        Somut olayda, davacının nüfus kaydında anne adı "Gülsüm Çetinkaya" olarak geçmekte ise de, gerçek annesinin T3" olduğunu beyanla davalı Fedile'nin gerçek annesi olduğunun tespiti ile nüfusa tesciline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri hakkındaki Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı TMK'nun "vesayet" başlıklı 3. kısmı hariç olmak üzere "Aile Hukuku" başlıklı 2. kitabından (m. 118 ile 395 arası) kaynaklanan davalara bakma görevi Aile Mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nun "Hısımlık" başlıklı 282 ila 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, Aile Mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakma görevi ise Asliye Hukuk Mahkemelerine ait bulunmaktadır....

        in mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptaliyle gerçek anne üzerine yazılması nüfus kayıt düzeltim davası ve babasının olduğunun tespiti talebinden ibarettir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Davada, davacı ...'...

          çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında çocuk ... ...'nin gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'ın nüfus kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...’nin çocuk ....'nin gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır....

            A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 18.06.2006 tarihinde vefat eden ...’in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ilk olarak, davanın kabulü ile terekenin borca batık olduğu gerekçesiyle mirasın hükmen reddine karar verilmiş, davalı ...Ş. vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 05.11.2015 tarihli, 2015/2601 Esas, 2015/9897 Karar numaralı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile terekenin borca batık olduğu gerekçesiyle mirasın hükmen reddine karar verilmiştir....

              Noterliği 25.12.2012 tarih 44710 yevmiye nolu temlik sözleşmesinin gabin sebebiyle geçersiz olduğunun tespiti ve iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, davacı ile 700.000,00 TL bedel üzerinden anlaşma sağladığını ve bu meblağın davacıya verildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne, ... 9. Noterliğinin 25 Aralık 2012 Tarih ve 44710 Yevmiye nolu "Temliknamenin" geçersiz olduğunun tespiti ile iptaline, karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu