in 5 yıl boyunca boşanma davası açmamasına rağmen alacaklı şirket tarafından taşınmaz üzerine haciz konulmasının talep edildiği 11/02/2010 tarihinden sadece 5 gün sonra boşanma davasının açılması, davanın kısa süre içinde anlaşmalı olarak sonuçlanması, maddi olarak kötü durumda olan ...'ın eşine yüksek miktarda tazminat ödemeyi kabul etmesi, boşanma davasında tarafların kararı temyiz etmeyeceklerine ilişkin olarak Mahkemeye dilekçe sunup kararın kısa sürede kesinleştirilerek, kesinleştiği tarih olan 23/02/2010 tarihinde hemen ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/3634 E. sayılı dosyası ile ... tarafından ... aleyhine icra takibi başlatılması ve taşınmaz üzerine kısa sürede haciz konulması dikkate alındığında ...'ın mal kaçırma kastı ile eski eşine 3.000.000,00-TL tazminat ödemeyi kabul ettiğinin anlaşıldığı, ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2021/94 ESAS 2021/116 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2003 yılında evlendiklerini, evlendikleri günden bu güne kadar birbirine uyum sağlayamadıklarını, müşterek hayatın çekilmez hale geldiğini, bu nedenle bir arada yaşayarak evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığı, davalı ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2021/94 ESAS 2021/116 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2003 yılında evlendiklerini, evlendikleri günden bu güne kadar birbirine uyum sağlayamadıklarını, müşterek hayatın çekilmez hale geldiğini, bu nedenle bir arada yaşayarak evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığı, davalı ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
yitireceğini, anlaşmalı boşanma davasından vazgeçme hususunun iki ayrı şekilde ortaya çıktığını, henüz anlaşmalı boşanma duruşması yapılmadan anlaşmalı boşanmaktan vazgeçme ve anlaşmalı boşanma duruşmasından sonra anlaşmalı boşanmadan vazgeçme olmak üzere ikiye ayrılabileceğini, her iki halde de tarafların anlaşmalı boşanmadan vazgeçmelerinin mümkün olduğunu, Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere, taraflar arasında imza altına alınan protokolün boşanma kesinleşinceye kadar sonuç ve hüküm ifade etmemekte olduğunu, kaldı ki tarafların İstanbul Anadolu 16....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların birbirinden maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklı alacak ve yoksulluk-iştirak nafakası talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuklar Furkan Hazar ile Nehir Elif'in velayetinin davacıya verilmesine, taraflarca düzenlenen 03.01.2023 tarihli protokolün şahsi ilişki tesisine ilişkin kısım hariç aynen onaylanmasına ve kararın eki sayılmasına, müşterek çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kadın, istinaf dilekçesi ile anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talebine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; “davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuk Roger SEVGİ'nin velayetinin davalı babaya verilmesine, velayeti babaya verilen çocuk ile davacı anne arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların birbirlerinden yoksulluk-iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklı herhangi bir talepleri olmadığından hususta karar verilmesine yer olmadığına, 28/09/2022 tarihli protokolün kararın eki sayılmasına” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talebine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, TMK. nun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma niteliğinde olup, taraflar boşanma ile boşanmanın mali ve hukuki sonuçları yönünden anlaştıklarından ve anlaşmaları da mahkememizce uygun bulunduğundan, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabul edilmesi gerektiği, başkaca bir delil toplanmasına gerek kalmadığı, anlaşma gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile; Davanın KABULÜ İLE, tarafların TMK.nun 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı olarak BOŞANMALARINA, Müşterek küçük çocukları 21/02/2005 doğumlu Gülfenur, 21/01/2009 doğumlu Sudenur ve 21/04/2015 doğumlu Nisanur'un VELAYETİNİN DAVACI BABAYA VERİLMESİNE, Velayetleri davacı babaya verilen müşterek çocuk ile davalı anne arasında KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, Tarafların birbirlerinden tedbir nafakası, iştirak nafaka, yoksulluk nafakası, maddi - manevi tazminat, eşya, ziynet eşyası talebinde bulunmadıklarının tespiti ile bu konuda karar verilmesine yer...
Somut olayda, davacı davalı ile 22.04.2009 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü imzaladıklarını, bu protokol uyarınca davalının ... Mobilya Dek. Ltd. Şti.'nde bulunan hisselerini davacıya devretmesi gerekirken, devretmediği iddiasıyla şirket hisselerinin devri ve tescilini talep etmiştir. ... 4. Aile Mahkemesinin 2009/206 Esas 2009/351 Karar sayılı ilâmında boşanma protokolünün şirket hisse devrine ilişkin olan 3. maddesi dışında diğer maddelerinin onanmasına ve şirket hisselerinin devri hususundaki talep hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Şirket hisse devrine ilişkin maddenin mahkemece onanmamış olmasının uyuşmazlığın boşanma protokolünden kaynaklandığı sonucunu değiştirmeyeceği anlaşıldığından aile hukukundan kaynaklı uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5....