Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları Hanzade Nadire SUSAN, Güldane Azra SUSAN ve Burak SUSAN'ın velayetlerinin boşanma protokolü çerçevesinde davalı babaya verilmesine, müşterek çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların birbirlerinden 26.11.2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü hükümleri uyarınca ziynet eşyası ve mal rejimine dair alacak, iştirak ve yoksulluk nafakası talepleri bulunmadığının tespitine, 26.11.2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın, 08.12.2021 tarihli dilekçesiyle, istinaf talebinde bulunmuş ve davadan feragat etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir....

Ne var ki söz konusu tanıma ve tenfiz kararı boşanmaya ilişkin olup, boşanmanın fer'ileri ve anlaşmalı boşanma protokolünü kapsamamaktadır. Bu durumda eldeki davanın, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak davası olduğunun kabulü mümkün değildir. Davacının istemi mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir....

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak, dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/3 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 6.Aile Mahkemesinin 2020/467 esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünün 5.maddesi gereğince davalı üzerine kayıtlı bulunan Konya İli Selçuklu İlçesi Sille Mahallesi 28350 Ada 3 Parselde bulunan 11 nolu bağımsız bölümün satışının boşanmadan sonra yapılacağı ve bedelinin taraflar arasında paylaşılacağının kararlaştırılmasına rağmen davalının taşınmazın satışını yapmadığını belirterek taşınmazın değerinin tespiti ile yarısının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemenin 16/02/2021 tarihli ara kararı ile, dava konusu taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş ve davalının itirazı üzerine 21/09/2021 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiştir....

Hukuk Dairesinin 2021/125 Esas 2021/104 Karar sayılı kararı ile ilamlı takip yapılamayacağına karar verildiğini, davacının ilamsız takip yoluna gittiğini ve itirazın kaldırılması davasında ise boşanma protokolüne dayandığını, mahkemece de itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, boşanma protokolünün dava konusu taşınmaza ilişkin maddesinin boşanma davası içerisinde değiştirildiğini ve bu hükmün hakim tarafından onaylandığının kabulünün mümkün olmadığını, boşanma protokolünün 4. maddesinin geçersiz olduğunu, geçersiz protokole dayanılarak itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, boşanma protokolünün İİK'nun 68.maddesi anlamında itirazı kaldırmaya yara belge olarak kabul edilmesinin yerinde olmadığını, davacının iddiasını dayandırdığını boşanma protokolünün kayıtsız şartsız borç ikrarının içermediğini ve taşınmazın satılması veya satılmaması gibi şartların yer aldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte boşanma protokolünün İİK'nun 68.maddesindeki belgelerden...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Somut olayda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, ancak davalı kocanın anlaşmalı boşanmaya yönelik kararından vazgeçmesi nedeniyle davanın hukuksal niteliği değişmiştir....

boşanma protokolünün muğlak olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur....

    UYAP Entegrasyonu