Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ilamında; " Dava boşanma protokolü uyarınca davalı adına tescil edilen taşınmazla ilgili tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, 16.11.2007 tarihinde açılmıştır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur." denilmiştir. Aynı dairenin 2021/2959 E. 2021/6345 K., 2019/2919 E. 2019/5408 K., 2015/8458 E. 2016/258 K.sayılı ilamlarında ise Aile Mahkemeleri tarafından boşanma protokolü nedeniyle tapu iptal ve tescil davalarında verilen karar görev yönünden bozulmayıp işin esası incelenmiştir....

Gerek ceza dosyasına, gerekse boşanma davasına konu edilen 17/12/2018 tarihli "Anlaşmalı Boşanma Protokolü"nün 5 no'lu bendinde "tarafların evlilik öncesi ve sonrası edindikleri şahsi eşyalar kendilerine ait olacaktır." düzenlemesi yer almaktadır. Yine davacı tarafından ibraz edilen İzmir 13....

Takip dosyasının içerisinde ve uyap sisteminde boşanma protokolü bulunmamaktadır. Dairemizce boşanma protokolünün örneği ilgili mahkemeden istenildiği, protokolün yapılan incelemesinde, davacı T1 ile Davalı T5 arasında düzenlendiği, davacı T3'nun protokolde taraf olmadığı ve imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalılardan T3 takibe dayanak olarak gösterilen protokolde taraf olmadığından bu borçlu hakkında genel yetkili icra dairesinde takip yapılması gerektiğinden, davalı T3'nun yetki ve sair itirazı yerinde olup, hakkında taraf olmadığı prokotole dayanılarak itirazın kaldırılması istenemez. Protokolün İstanbul Anadolu 3....

Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Anlaşmalı boşanma davasını kabul ettiğini, boşanma protokolü düzenlendiklerini, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesini kabul ettiğini, davacıdan herhangi bir maddi-manevi tazminat ve nafaka talebi olmadığını, eşyalar konusunda anlaştıklarını, protokolde şahsi münasebet hususunda anlaşmışlarsa da bu hususu mahkemenin taktirine bıraktığını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, taraflar birbirlerinden maddi manevi tazminat ve nafaka talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, taraflar arasında düzenlenen 23/07/2020 tarihli anlaşma protokolünün ( şahsi münasebet tesisine ve iştirak nafakasına ilişkin kısım dışında) aynen tasdikine, karar verildiği görülmüştür....

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut boşanma davası nedeni ile anlaşmalı boşanma açısından boşanma protokolü düzenlendiğini ve protokolün mahkemece onaylandığını, protokole göre Bolu Merkez İhsaniye Mahallesi 128 ada 43 numaralı parseldeki A blok 20 numaralı bağımsız bölümün davalı tarafından müvekkilinin velayetinde bulunan müşterek çocuk Efe Erman'a devrinin kararlaştırıldığını, bu nedenlerle bu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Efe Erman adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, boşanmanın henüz kesinleşmediğini, müvekkili tarafından boşanma protokolünün iptalinin istendiğini, açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Bolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/267 Esas, 2023/67 Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; Bolu 3....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara dair protokolü tehdit neticesinde imzaladığını, bu sebepler ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın yeniden ele alınması talebi ile dosyayı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/3 maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma isteğine ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara dair protokolü tehdit neticesinde imzaladığını, bu sebepler ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın yeniden ele alınması talebi ile dosyayı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/3 maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma isteğine ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....

- K A R A R - Dava, davalılar arasında yapılan muvazaalı boşanma protokolü kapsamında oluşturulan nafaka alacağının sıra cetvelinde üst sıraya alınmasının hukuka aykırı olduğu noktasındadır. Mahkemece davalılardan ...’un hacze imtiyazlı (takipsiz) iştirak talebinde bulunduğu fakat düzenlenmiş bir sıra cetveli bulunmadığı; Ankara 6. Aile Mahkemesi’nin kararındaki nafaka ve tazminat taleplerinin imtiyazlı alacak niteliğinde bulunmadığı ve bu alacakların davalı ...’tan istenemeyeceği gerekçesiyle davalı alacağının iptaline karar verilmiş; hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalılardan ...’un hacze takipsiz iştirak istemi ile icra müdürlüğüne başvurduğu ve İcra ve İflas Kanunu'nun 101 inci maddesinde gösterilen usullerin tamamlanarak adı geçene dava açmak üzere süre verildiği; açılan iştirak davasının ise reddedildiği anlaşılmaktadır....

    UYAP Entegrasyonu