Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak, dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek (Yargıtay 2....

Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davacı erkek tarafından anlaşmalı boşanma davası (TMK m. 166/3) açıldığı, sunulan 04.07.2012 tarihli boşanma protokolünde “Eşlerden ... diğer eş ...'...

    .-2011/1503 K. sayılı kararı ve anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatılmış, icra emrinde, tarafların protokol ile davacı borçlu tarafından ödenmesi kararlaştırılan ancak zamanında ödenmeyen, 1.000.000,00-TL maddi tazminat ve ek olarak "boşanma protokolü gereği davacıya verilmesi gereken araç bedeli" talep edilmiştir. Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; dayanak ilam, protokolün onaylanması şeklinde olup, para borcu içermediğinden ilamlı takibin konusu olamayacağı, bu nedenle gönderilen icra emrinin ilama aykırı olduğu iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; protokolün ilgili maddesinin, anlaşmalı boşanma hükümlerine göre yapılan yargılama sonucunda onaylandığı ve hüküm kısmına geçirildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusunun reddedildiği görülmüştür....

      Davaya konu hukuki uyuşmazlığın öncelikle ticari dava niteliğinde olup olmadığı, boşanma protokolü hükümlerinin değerlendirilmesi söz konusu olmakla öncelikle Aile Mahkemesinin görev alanına girip girmeyeceği hususları değerlendirme konusu yapılmış olup; anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesinden çok tarafların rızası ile mal rejimi hükümlerinin tamamen dışında ve ötesinde hükümler içerebileceği bu hali ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ve boyutu düşünüldüğünde, mal rejiminin tasfiyesinden çok davaya konu şirket hisselerinin devri konusunda yapılmış bilahare anlaşma protokolü kapsamında mahkeme tasdik edilmiş yazılı sözleşme hükmünde olduğu ve davalının buna dayalı olarak şirket hisselerinin devrini talep etmesinin TTK'nun Anonim Şirket paylarının devrine ilişkin hükümlerinin işletilmesi gerektiği göz önüne alınarak TTK'nun 4. ve 5.maddeleri uyarınca mutlak ticari dava olduğu takdir edilerek mahkememizin bu davaya bakmakla görevli olduğu sonucuna varılmıştır....

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki geçimsizliğin, sosyal ve kültürel anlamda farklılıkların evlilik birliğini devam ettirebilmeyi imkansız hale getirdiğini, tarafların nazarında evliliğin çekilmez hale geldiğini belirtmiş ve dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları boşanma protokolünü mahkemeye sunarak anlaşmalı boşanma protokolü nezdinde boşanmalarına karar verilmesini talep etmişlerdir. SAVUNMA: Davalı asil duruşmada; Boşanma protokolünü aynen tekrar ettiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir. DELİLLER :Taraflara ait nüfus kaydı, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK.166/3. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA," karar verilmiştir....

        Mahkemece, anlaşmalı boşanma dava dosyası ve boşanma protokolü dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Kural olarak anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Mahkemece, davacı ...'...

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, tarafların boşanma protokolü ve kesinleşen boşanma ilamı ile edinilmiş mallarını tasfiye ederek mallarını paylaştırdıklarını, mal rejiminin boşanma protokolü ve boşanma ilamı ile tasfiyesinden yaklaşık 2.5 sene sonra açılan işbu davanın açıkça kötüniyetli olduğunu, tarafların, müvekkilinin açtığı ve İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesinin 2019/92 E. 2019/203 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, tarafların boşanırken hem yazılı bir anlaşma protokolü imzaladıklarını hem de duruşma esnasında mahkeme huzurunda beyanda bulunarak mahkeme içi ikrar ile mal rejimini tasfiye ettiklerini ve ne suretle tasfiye ettiklerini birbirleri ile uyumlu beyanları ile ifade ve ikrar ettiklerini, dolayısıyla davacının açmış olduğu davaya konu olabilecek bir mal tasfiyesi söz konusu olmadığını belirterek, davanın usulden ve esastan reddini, müvekkilinin mal varlığı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir....

          ./... adresindeki 1/2 hissesine sahip olduğu dairenin, diğer taraf üzerinde bulunan 1/2 hissenin de tapuda adına intikal ettirildiğini, boşanma ek protokolünün 3. maddesinde "dava konusu daire tahrip edilmeden 01/05/2011 tarihine kadar tahliye edilecektir" hükmüne rağmen taşınmazın davalı tarafça tahrip edilerek ve ek boşanma protokolüne uyulmayarak tahliye edildiğini, boşanma ek protokolünün 3. maddesinde yer alan "01/05/2011 tarihinde daire tahliye edilmediği takdirde tahliye edilmeyen her ay için ..., 'e 1.500,00 TL ödeyecektir." hükmüne göre tahliye taahhüdünde bulunulduğunu ileri sürerek, boşanma protokolüne göre taşınmazın teslimine, boşanma ek protokolü gereği hasar bedeli olarak şimdilik 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, boşanma ek protokolün 3. maddesi gereğince evi süresinde teslim etmediğinden şimdilik 1.500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile de 4.498,00 TL hasar bedeli ile 79.500,00...

            Her iki taraf birlikte sundukları 19/10/2022 tarihli dilekçelerinde boşanma protokolü doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince boşanmalarına, çocuklarının velayetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocukları için ayrı ayrı aylık 300er TL iştirak nafakanın dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; eşi tarafından kandırılarak anlaşmalı boşanma için protokol imzaladığını, boşanmadan çocuklarının zarar gördüğünü, boşanmak istemediğini, vazgeçtiğini belirterek kararın iptalini talep etmiştir....

            İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine bağlı boşanma, ziynet alacağı istemine ilişkindir. Davacı vekili Av. T2 06.12.2022 tarihli, davalı asıl 13.02.2023 tarihli ayrı ayrı vermiş oldukları dilekçeleriyle anlaşmalı boşanma protokolü düzenlediklerini belirterek protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmişlerdir. Taraflar istinaf aşamasında boşanma ve ferileri hususunda anlaşarak davayı TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir. Buna göre anlaşmalı boşanmaya dönüşen bu davada yasal şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ilk derece mahkemesine ait olduğundan tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu