Bu senetlerin verildiği tarihte boşanma davasının açılıp açılmadığını bilemiyorum dedi, davalı vekilinin sorusu üzerine; senetlerin verilmesinin ne boşanma süreci ile ne de daire hissesi ile alakası yoktur, senetlerin verilmesinin asıl amacı tamamen araçtır" beyanında bulunmuş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir. Davaya konu bono incelendiğinde keşidecisinin dosyamız davacısı----- düzenleme tarihinin------ ,ödeme tarihinin -----ve bedelinin --- olduğu bononun unsurlarının tam olduğu ve üzerinde teminat senedi olduğuna dair her hangi bir ibare yahut çekincenin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının davaya konu bononun boşanma protokolü sebebiyle teminat olarak verildiği iddiası karşılığında dosyaya sunulan boşanma protokolü incelenmiş protokolde dosyamız davalısı-bono lehdarı ------- protokol üzerinde herhangi bir imzasının bulunmadığı zira protokolün ----- de ibraz edilmediği , boşanmanın çekişmeli olarak neticelendiği anlaşılmıştır....
Uyuşmazlığın dayanağı sözleşme boşanma ve ayrılığın fer'i sonuçlarına ilişkin değildir. Sözleşmenin ifasının boşanma şartına bağlanmış olması, sözleşmeyi boşanma protokolü haline getirmez. Buna göre inceleme görevi Yargıtay * 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay * 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2009 (Prş.)...
Mahkemece; "Dava TMK' nın 166/3 maddesinde düzenleme yeri bulan boşanma davasıdır. TMK.nun 166/3 maddesi gereğince anlaşmaya dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve her iki tarafında boşanma ve fer’ilerine ilişkin olarak anlaştıklarını mahkeme önünde ifade etmeleri ve tarafların iradelerini serbestçe açıkladıklarına ve taraflar arasındaki anlaşmanın yasaya uygun ve samimi olduğuna mahkemece kanaat getirilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesi, taraf beyanları, nüfus kayıtları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların evliliğinin 1 yıldan fazla sürdüğü, tarafların boşanma ve fer'ileri üzerinde anlaşmaya vardıkları buna ilişkin 11/11/2021 tarihli protokolü mahkememize sunmuş oldukları görüldü....
boşanma protokolü gereğince müşterek çocuk Fuat Efe Özkan’ın velayetinin davalı babaya verilmesine, velayeti davalı babaya verilen Fuat Efe Özkan ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Davalı, kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanak boşanma protokolü ile çekişmeli taşınmazların devredildiğini, mirasbırakan ile aralarındaki boşanmanın gerçek bir boşanma olduğunu, boşanmadan sonra mirasbırakan ile bir arada yaşadıklarının da gerçeği yansıtmadığını, ancak müşterek kızları Derya'nın isteği ve ısrarı üzerine eski eşi olan mirasbırakan ile bazı zamanlar bir aile ortamı oluşturmak için hep birlikte kaldıklarının da bir gerçek olduğunu, mirasbırakan ile yapılan 2. evliliğin de muvazaanın bir delili sayılamayacağını, mirasbırakanın geride boşanma protokolü ile verdiği taşınmazların neredeyse on katına tekabül eden mal varlığı bıraktığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmayı talep etmiş olup, yargılama safahatinde taraflar arasında imzalanan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın vekilince 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma davasına verilen cevapta davanın reddi talep edilmiş ise de, yargılama safahatinde tarafların anlaşması ile imzalanan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşanma kararı verilmesi talep edilmiştir. III.MAHKEME KARARI 1....
İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili, anlaşmalı boşanma protokolüne aykırı şekilde hükümde maddî hata yapılarak "tescil" yerine "tespit" kararı verildiğini, anlaşmalı boşanma protokolü kabul edilmesine rağmen verilen kararın çelişki oluşturduğunu, kararın uygulanamadığını, davalının işlemi yerine getirmediğini, karaın anlaşmalı boşanma protokolüne aykırılık oluşturduğu gibi tashih taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ekonomisine aykırı olduğunu, maddî hatanın tashihi taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; tashih talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmayı talep etmiş olup, yargılama safahatinde taraflar arasında imzalanan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın vekilince 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma davasına verilen cevapta davanın reddi talep edilmiş ise de, yargılama safahatinde tarafların anlaşması ile imzalanan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşanma kararı verilmesi talep edilmiştir. III.MAHKEME KARARI 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Dava, TMK. nun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma niteliğinde olup, taraflar boşanma ile boşanmanın mali ve hukuki sonuçları yönünden anlaştıklarından ve anlaşmaları da mahkememizce uygun bulunduğundan, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabul edilmesi gerektiği, başkaca bir delil toplanmasına gerek kalmadığı, anlaşma gereğince tarafların boşanmalarına "gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nın 166/3 maddesi gereğince ANLAŞMALI OLARAK BOŞANMALARINA, Taraflar birbirlerinden yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat talepleri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, Mehir olarak kararlaştırılan 6 adet 22 ayar 20 'şer gram ağırlığındaki bileziğin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, Taraflarca imzalanan protokolün aynen onaylanmasına, "karar verilmiştir....
Bu bakımdan tarafların anlaşmalı boşanma protokolü yaparken mal rejimi konusunda anlaşmaları zorunlu değildir. Ancak, taraflar anlaşmalı boşanma protokolü yaparken aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan mallar bakımından anlaşmalarına engelleyen bir hükümde bulunmamaktadır. Bu nedenle, mal rejimi konusunda bir anlaşma yaparken bunu açık bir şekilde ifade etmeleri gerekmektedir. Örneğin, katılma alacağı ile değer artış payı alacağına konu mallar üzerinde herhangi bir hak talep etmiyorum, yada ev eşyalarından, taşınır ve taşınmaz mallardan kaynaklanan bir alacak isteğim yoktur veya katkı, katılma ve değer artış payı alacağı istemiyorum şeklinde açık bir biçimde genel kavramlardan hareket edilerek protokol yapmaları mümkündür. Tüm sorun katkı, katılma ve değer artış payı alacağı isteyip istemediklerini belirten genel kavramların protokolde yer alması ve bunun açık bir biçimde ifade edilmesidir....