Aile mahkemesi 2019 /524 esas sayılı dosya ile anlaşmalı olarak boşandıkları ve ilgili kararın kesinleştiği, tarafların birbirlerinden nafaka istemediği hususunun açıkça anlaşıldığı ve bu hususun onaylandığı, iş bu davada davacı vekili anlaşmalı boşanma protokolünün 7 nci maddesinin nafaka olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürdüğünü, tarafların serbest iradesiyle yaptıkları anlaşmaya bakıldığında bunun kabulü mümkün olmadığını, davacı taraf kadının başkasıyla ilişkisini kadının gizlediğini iddia ettiğini, dinlenilen davacı tanığı tarafların evliliğinin bitme aşamasında da davalının başkasıyla ilişki yaşadığını bildiklerini söylediğini, şu an davalının başka birisiyle evlenmesinin de söz konusu olmadığı, davacı taraf müşterek çocukla birlikte dava konusu evde yaşadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasından önce davalı ile boşanma protokolü düzenlediklerini, bu protokolde ortak çocuk ...’nın tüm giderlerini karşılamak üzere kendisinin 300.000,00 TL’yi yatıracağının kararlaştırıldığını, boşanma protokolüne istinaden 300.000,00 TL’yi boşanma davasından önce 28.10.2014 tarihinde davalının hesabına yatırdığını, boşanma davasında da çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödeneceğinin hüküm altına alındığını ve bu şekilde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kendisinin aylık yerine toplu bir şekilde ödeme yapmak niyetiyle bu parayı verdiğini, ancak ödediği...
Dava, TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2022 NUMARASI : 2022/300 ESAS, 2022/349 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davcı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi; davanın kabulüne, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına, boşanma protokolünün tasdikine hükmetmiştir. Davacı kadın, istinaf dilekçesinde özetle; davadan feragat ettiğini belirtmek suretiyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davalı kadın istinafında, davacı ile birlikte olmalarının mümkün olmadığını, davacının işi sürümcemede bırakmak istediğini belirterek kararın kaldırılmasını, anlaşmalı boşanma protokolüne göre, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. Davacı erkek tarafından açılan anlaşmalı boşanma davasında, tarafların 10/12/2021 tarihli dilekçe ile anlaşmalı boşanma talebinde bulundukları, boşanma protokolünü dosyaya ibraz ettikleri, 30/12/2021 tarihli celsede davacı tarafın boşanma davasından feragat ettiği, mahkemece boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür. Feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, (HMK 307 md) feragat hüküm kesinleşinceye kadar mahkemenin ya da karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın her zaman yapılabilir (HMK 310 md). Feragat kesin hüküm sonuçlarını doğurur....
Dava çekişmeli boşanma davası olarak açılmış, tarafların anlaşması üzerine son celsede anlaşmalı boşanma davası olarak karar verilmiştir....
un kötü niyetle sebepsiz zenginleşmek istemekte olduğunu gösterir nitelikte olduğunu, bu nedenler doğrultusunda; gerekse sunmuş oldukları karar doğrultusunda, bahsi geçen mahkeme ilamında yer almayan anlaşmalı boşanma protokolünün varlığını ve anlaşmalı boşanma protokolünde belirlenen unsurların geçerliliğini kabul etmediklerini, bu sebeplerle davacı tarafın yapmış olduğu beyanların taraflarınca kabul edilmediğini, söz konusu davaya ilişkin olarak 4721 sayılı Kanun'un 184 üncü maddesi çerçevesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda verilen karar doğrultusunda davacı ...'un taleplerinin ve davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu somut olayda davacı ile müteveffa ...'un Eskişehir 2....
Davalı .... vekili, davalının davacıya anlaşmalı boşanma sürecinde herhangi bir baskı yapmadığını, her iki tarafın rızası ile boşanmanın gerçekleştiğini, davacının iradesini mahkeme huzurunda da özgürce açıkladığını ve beyanını imzaladığını, iddiaların doğru olmadığını, davacının herhangi bir katkısı söz konusu olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Davacı yan, boşanma davası sırasında taraflarca düzenlenen boşanma protokolünün korkutma (ikrah) (TBK md.37) hukuki sebebine dayalı olarak sakat olduğunu iddia ederek bu davayı açmış ve delillerini bildirmiştir....
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....