"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme, bunun mümkün olmaması halinde el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, davası ile el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme, bunun mümkün olmaması halinde el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 24/12/2015 gün ve 2015/18154 Esas - 2015/19197 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - 1)Davalı idarenin 09.01.2014 tarih ve 4514 sayılı cevabi yazısında dava konusu taşınmazlara el atma tarihi bilinmemekle beraber tahmini 1980 yılında girildiği bildirilmiş ise de; davalı idarenin el atma tarihini belgelendiremediği anlaşılmış olup, el atma tarihinin kesin olarak tespiti için dava konusu taşınmazlar ve çevresine ait 04.11.1983 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip, hava fotoğrafları ile ölçekli kroki çakıştırılmak...
İdarece taşınmaza fiilen el atılmış ise kamulaştırmasız el atma söz konusundur ve bu taşınmazla ilgili açılan tazminat davasının adli yargı yerinde görülmesi gerekir. 24.01.2013 tarihli keşif tutanağında dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir yapının olmadığı, portakal ağaçlarının bulunduğu, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre taşınmaza idarenin fiili el atmasının söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi; Doğru görülmemiştir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın 6820 metrekarelik kısmına ...tarafından kollektör hattı yapılarak el atıldığı anlaşıldığından, bu bölüm dışında kalan kısma el atılıp atılmadığı, el atıldı ise kimin tarafından el atıldığı mahallinde yapılacak keşif ile tespit edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden; Mahkeme kararının açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, peşin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal, bu olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden husumetten reddine, ... yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal, bu olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece... hakkındaki asıl davanın kabulüne, birleştirilen ve ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ... vekilince temyiz edilmiştir....
İmar planında spor alanında kalan dava konusu taşınmaza kısmen el atılarak, idarece imar uygulamasına fiilen başlanıldığı, kısmen el atılmakla projenin bütünlüğü gereği tamamına el atılmış sayılıp, el atılan kısım dışında kalan bölümün de bedeline hükmedilmesi gerektiğinden, işin esasına girilerek alınan rapor da değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ... irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
Bu durumda, davacılar yönünden geçerli bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden, davanın kamulaştırmasız el atma davası olarak kabulü ile işin esasına girilerek usulüne uygun olarak oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde taşınmaz başında keşif yapılıp davalı idarece taşınmazın ne kadarlık kısmına ne şekilde el atıldığı, el atmanın kalıcı nitelikte olup olmadığı, el atmanın hali hazırda devam edip etmediği hususlarının tespiti ile el atılan alanların ölçekli kroki üzerinde de gösterilmek suretiyle alınacak rapor sonucuna göre değer biçilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davalı idarenin sunduğu 1975 tarihli kamulaştırma evrakında kamulaştırılan alanlar ile fen bilirkişi raporunda el atıldığı belirtilen alanların yüzölçümleri farklı olduğundan, kamulaştırılan kısımla ilgili varsa dava dosyasının, yoksa kamulaştırma krokisi dahil ilgili tüm belgelerin getirtilmesinden sonra, önceki kamulaştırmaya konu yol ile davacının kamulaştırmasız el atıldığını iddia ettiği 141 nolu parselde 5926,50 m2, 152 nolu parselde 4534,62 m2 yerin çakıştırılıp, fen bilirkişisi raporunda işaretlettirilmesi suretiyle el atıldığı öne sürülen alanla daha önce kamulaştırılan yerin aynı yer olup olmadığının tespiti için fen bilirkişisinden ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi, 2-Kamulaştırmasız el atma olduğunun tespiti halinde, el atılan kısımların yer bedeli ile, kalan kısımların yüzölçümleri, geometrik şekilleri, kullanım durumları itibariyle değer düşüklüğü...
Dava konusu taşınmaz imar planında “park alanı” olarak ayrılmış ise de; yapılan keşif ve mahkeme gözleminde dava konusu taşınmaz üzerinde funda toprağı bulunduğu, davacı tarafından bu toprağın idare tarafından döküldüğü ve taşınmaza fiilen el atıldığı iddia edilmektedir. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan funda toprağının davalı idare tarafından dökülüp dökülmediği araştırılıp, tarafların bu konudaki delilleri de değerlendirdikten sonra, idare tarafından taşınmaza el atılıp atılmadığı, el atmanın kalıcı olup olmadığı, idarenin sahiplenme kastı olup olmadığı kesin olarak belirlenip, fiili el atma varsa 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca adli yargı görevli olduğundan, bu hususlar araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Ancak; 1-Taşınmaz, el atma tarihinden önce kuru tarla vasfında olduğundan, bu niteliği esas alınarak değer biçilmesi gerekirken, sulu tarla olarak kabul edilmesi suretiyle fazla bedel tespiti, 2-Taşınmaza kanal ile birlikte tali yol da yapılmak suretiyle el atıldığı iddia edildiğinden, tali yolun kanal kullanımı için davalı idarece yaptırılıp yaptırılmadığı mahkemece araştırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Gerekçeli kararda kanal ve yol yapılarak el atılan kısımlar ile kullanılmayan kısımların (toplam 1678,93 m²) bedeline hükmedilmesine rağmen, sadece kanal ve yol yapılarak el atılan (1258,17 m²) kısmın tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi, 4-El atma tarihi itibariyle nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....