Başsavcılığının görevsizlik kararına istinaden Valilik tarafından yapılan incelemeler sonucu el konulan çayların gıda maddeleri kodeksine uygun olduğu gerekçesiyle çayların 04.05.2012 tarihinde teslim edildiği, söz konusu haksız el koyma nedeniyle maddi zarara uğradığından bahisle 50.514,00 TL maddi tazminatın haksız el koyma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Tazminat davasına konu ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/2017 Soruşturma 2011/213 Karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacıya ait olan 3.680 kg çaya 03.03.2011 tarihinde el konulduğu,......
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde; davalı tarafça açılan kamulaştırmasız el koyma tazminatı istemine ilişkin davada mahkemece verilen kabul kararının temyizi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin kamulaştırmasız el koyma tazminatı tutarından düzenleme ortaklık payı oranında indirim yapılması gerektiği yönündeki bozması üzerine davacı ... tarafından ödenen düzenleme ortaklık payı bedelinin tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali, takibin devamı ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiş; mahkemece kamulaştırmasız el koyma tazminatı istemine yönelik yargılama devam ettiğinden muaccel olmayan alacak nedeniyle takip yapılması ve dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan ... 2....
olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 29.08.2002 tarihinde davacı araçlarına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği de belirlenerek yapılan incelemede, Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın el koyma tarihi itibariyle el koyma nedeniyle tazminat isteminin yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gerekçesiyle tazminat isteminin reddine ilişkin hükme yönelik davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2022 NUMARASI : 2022/13 Esas - 2022/74 Karar DAVA KONUSU : amulaştırmasız el at KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelenmesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Silivri İlçesi, Büyükkılıçlıköyü Mahallesi, 221 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız el atılması nedeniyle, el atma bedelinin ve ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
bahisle el konulduğu, kaldıki el koyma tarihindeki 1219 sayılı Kanunun 41. maddesine göre işyerlerinde bulunan ve münhasıran diş hekimliği mesleğini icra etmekte kullanılan araç ve gereçlerin kime ait olursa olsun müsadere edileceğinin hüküm altına alındığı, ilgili maddede 08.02.2008 tarihli değişiklik ile işyerinde bulundurdukları diş hekimliği ile ilgili araç ve gereçlerin müsadere edileceği şeklinde metnin değiştirildiği, dolayısıyla el koyma tarihinde ve sonrasında devam eden el koyma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı hakkında yapılan yargılama sonucunda söz konusu suç nedeniyle mahkumiyetine; ancak TCK’nın 54/3. maddesi gereğince eşyaların müsaderesinin işlenen suça göre daha ağır sonuçlar doğuracağı ve hakkaniyete aykırı olduğundan bahisle müsaderesine yer olmadığıyla iadesine karar verildiği, kararın kesinleşmesine rağmen İl Sağlık Müdürlüğünde bulunan aletlerin davacı tarafından teslim alınmadığının belirtildiği değerlendirildiğinde CMK’nın 141/1-j maddesindeki tazminat...
Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/272 Esas – 2013/168 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacıların 4926 sayılı kanuna muhalefet suçundan 792.746 kg ve 291.720 kg benzinine 26/05/2004 tarihinde elkonulduğu yapılan yargılama sonunda zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, kararın 20/11/2014 tarihinde kesinleştiği, elkoyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanuna tabi olduğu anlaşılmakla; Davacılara ait benzine 26/05/2004 tarihleri arasında el konulduğu, el koyma işleminin 01/06/2005 tarihinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6. maddesine göre, davanın 466 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu ve yapılan ceza yargılamasının sonunda davacılar hakkında açılan ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği dikkate alındığında, haksız el koyma işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat...
el koyma tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Ancak; Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza acele el koyma kararı verildikten sonra makul süre içinde Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereği kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davası açılmadığından davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır....
Sulh Ceza Hakimliği'nden arama ve el koyma kararı talep edildiği, Mahkemenin 27.10.2014 tarih ve 2014/1589 değişik iş sayılı kararıyla somut delil bulunmadığından talebin reddine karar verildikten sonra, Savcılık tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle arama ve el koyma kararı verilmesi üzerine sanığın iş yerinde gündüz vakti yapılan aramada 96 paket kaçak sigara ve 4 kutu makaron ele geçirildiği, Savcılığın, mahkemece arama ve el koyma izni verilmesi talebinin reddi kararına karşı itiraz yoluna başvurmak yerine mahkemenin kararını yok sayarak gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle arama ve el koyma kararı vermesiyle ele geçen eşyanın hukuka aykırı arama sonucu ele geçen yasak delil niteliğinde olduğu, ele geçirilen eşyaların kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanığın suça konu eşyaları ticari amaçla bulundurduğuna dair herhangi bir ikrarı da bulunmadığı nazara alındığında Anayasa'nın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre hukuka...
Mahkemece dava konusu taşınmaza el koyma tarihi tespit edilerek, el koyma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 arasında olması halinde 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrası gereğince taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak suretiyle dava tarihindeki değeri, taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulduğunun anlaşılması haline dava tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle dava tarihindeki değeri, Kamulaştırma Kanunun 11 inci ve 12 inci maddelerine göre hesaplanarak bedeline hükmedilmelidir. Mahkemece tarafların tüm delilleri toplanarak dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki vasfı belirlenip, bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki el koymanın varlığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....